Niteliksiz eğitimin sorumlusu eşitsizliği yaratanlar
“Birçok özel okulda eğitim yüz yüze devam ediyor, ama devlet okulları kapalı. Yüz yüze ders, uzaktan eğitimden daha sağlıklı.”
Fotoğraf: Pixabay
Eylem DEMİRHAN
Manisa
Manisa’dan gençlerle, pandemi döneminde daha da derinleşen eğitimdeki eşitsizliklere dair sohbet ettik. Manisa Sosyal Bilimler Lisesinde 10. sınıf öğrencisi olan Ahmet Hakan, Burak ve Celal Bayar Üniversitesinde Mekatronik Bölümü öğrencisi olan Hüseyin’e eğitim, spor ve kültürel alanlardaki eşitsizliğin neden giderek arttığını sorduk.
Meslek Lisesi mezunu olduğunu öğrendiğimiz Hüseyin, eğitimdeki fırsat eşitsizliğinin pandemide daha da belirginleşmesinden bahsederek bunu şöyle örneklendiriyor, “Birçok özel okulda eğitim yüz yüze devam ediyor, ama devlet okulları kapalı. Yüz yüze ders, uzaktan eğitimden daha sağlıklı.”
Özel/devlet okulu ayrımının eşitsizlik yarattığını söyleyen Hüseyin bu eşitsizliğin bir sonucu olarak, herkesin kendi imkanlarıyla aldığı eğitimler sonucunda aynı sınava girdiklerini söylüyor. “Bir bakıma parayı veren düdüğünü çalıyor” diyerek sınav sistemine de değiniyor. Hüseyin, Mekatronik Bölümünü isteyerek tercih ettiğini söylüyor. Meslek liselerinde uygulamalı derslerin daha yoğun olduğunu; matematik, fizik gibi temel bilimlere ayrılan ders saatinin daha az olduğunu belirtiyor. Geleceğe dair sohbet ettiğimizde ise gençler “İş bulalım yeter” dedikten sonra Hüseyin, “Mühendis olup bir fabrikaya girerim, işsiz kalmayalım yeter” diye konuşuyor.
EŞİTSİZLİK HER YERDE
Sosyal Bilimler Lisesi öğrencisi Burak ise eşitsizlik meselesini sadece eğitim üzerinden değerlendirmemek gerektiğini belirterek sohbete dahil oluyor. Futbol oynadığını, lisanslı kaleci olduğunu söyleyen Burak, devlet okullarının spor tesisleri açısından çok donanımsız olduğunu ifade ediyor. Özel okulların çok fazla sporcu yetiştirdiğini ve bunun da eşitsizliğin bir örneği olduğunu şu sözlerle belirtiyor: “Özel okullarda buz pisti, spor kompleksleri bile var. Öğrenciler kendilerini geliştirip büyük kulüplere gidebiliyorlar. Devlet okullarının çoğunda böyle imkanlar yok.”
Sosyal Bilimler Lisesinde okuyan Ahmet Hakan ve Burak; üniversitede Siyaset Bilimi Bölümü gibi bölümler okumak, politikayla ilgilenmek istediklerini belirtiyorlar. Ahmet Hakan da Kamu Yönetimi veya Siyaset Bilimi bölümü okumak istediğini Sosyal Bilimler Lisesini de bu yüzden tercih ettiğini anlatıyor bize. Eğitim alanındaki eşitsizliğe dair ise, her alanda olduğu gibi eğitimde de ticaretin olduğunu ifade ediyor. Var olan sistem içinde bu durumun normal olduğunu belirterek, “Eşitsizlik vardır ama bu eşitsizliğin varlığını normal buluyorum. Parası olan öğrenci daha iyi yerde okur. Parası olmayan ise devletin imkanlarıyla, ne kadar eğitim alabilirse” diye konuşuyor. “Bu eşitsizliğin sorumlusu kimdir sence, daha niteliksiz koşullarda okuyan öğrencinin suçu mudur iyi eğitim alamamak” diye sorduğumuzda bunun sorumluluğunun eşitsizliği yaratanlarda, öğrencilere var olan koşulları sağlayanlarda olduğunu ifade ediyor. Ahmet Hakan, özel okullarla devlet okulları arasındaki farkın azaltılabileceğini ifade ederek devletin okullara daha fazla imkan sağlaması gerektiğini söylüyor. Okul dışında izcilik yaptığını belirterek, Burak’ın söylediklerini de onaylayarak; kültürel veya sosyal alanların önünün açılması gerektiğini ifade ediyor.
