Eşitlik ve adalet talebimiz Ay’a gitmekten daha yakıcı
Aslında beklediğimiz sadece eşitlik ve adalet. Bu acil demokratik taleplerimiz yerine getirilene kadar mücadelemiz daha da şiddetlenecek.
Fotoğraf: DHA
Abbas VURAL
Kartal/İstanbul
9 Şubat Salı günü Cumhurbaşkanı Erdoğan “müjde” diyerek Milli Uzay Projesini açıklamıştı. Harap ve bitap düştüğümüz bu günlerde ayçiçek yağı bile alamayan halka “Ay’a çıkıyoruz” demenin gerçekliği neresinde? Ayrıca daha da derine inersek bu projenin Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinin iki yüz kırk altıda biri ile gerçekleştirileceği detayı da ayrı bir komedi. Aşı problemi, artan işsizlik, esnafların günbegün batışı, insanların ekmeğini çöpten toplayışı bir kenarda dururken “Müjdeler olsun! Uzaya çıkıyoruz” demek gündemi değiştirmeye çalışmaktan başka bir şey değil.
GENÇLERİN SORUNLARI BURADAN UZAYA YOL OLUR
Peki biz gençlik olarak ne müjdesi mi bekliyoruz? Kendisinin kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olduğunu iddia eden ÖSYM’nin her sene sınav harçlarına zam yapmamasını, temel bir insan hakkı olan ücretsiz eğitimin ülkenin dört bir yanını sarmasını bekliyoruz. Yükseköğretimin bağımsız olmasını, siyaset geçmişi olan kişilerin rektör olarak atanmamasını, küçük şehirlerde akademik kadroları ve yönetimi iktidar yandaşları ile doldurulmuş, bilimden uzak üniversitelerin kurulmamasını istiyoruz. Özel okullarda okuyan burjuvazinin çocukları aldıkları haksız burslar ile arabalarına yakıt alırken, üniversite hayali için ailesinden uzakta okuyan işçi ailelerinin çocuklarının geçim sıkıntısı yaşamamasını, haksız bir şekilde dağıtılan bu burslar yüzünden mezun olduktan sonra milyonlarca gencin devlete kredi borcu ödememesini bekliyoruz. “Uzaya gönderilecek kişi kadın bile olabilir” diyenlerin toplumsal cinsiyet eşitliğine değer vermelerini, gençlerin dinsel veya cinsel tercihleri ya da etnik kimlikleri yüzünden ayrıştırılmamalarını bekliyoruz.
Çok şey bekliyorsunuz diyenler olacaktır. Aslında beklediğimiz sadece eşitlik ve adalet. Hepsi bu kadar. Bu acil demokratik taleplerimiz yerine getirilene kadar mücadelemiz daha da şiddetlenecek. Aşağı bakmadan, korkmadan, susmadan…