Evrensel için yeni bir dönem
Reklamları Kapat
17 Şubat 2021 05:55
/
Güncelleme: 09:54

Elimizde hazır reçete yok

Bu durumda bizlerin seyirci kalması değil kendi okullarımızda bu tartışmayı büyütmemiz, eylemleri sadece destekleyerek değil sahiplenerek, tartışma alanlarını genişletmemiz gerekmektedir

Elimizde hazır reçete yok

Fotoğraf: Pngtree

Selin KURŞUN

İzmir Demokrasi Üniversitesi

Boğaziçi’ndeki olaylar tüm hızıyla devam ederken İzmir Demokrasi Üniversitesi öğrencileriyle süreci değerlendirmeye devam ettik. Okulda, evde, sokakta hepimizin siyasi konularda temkinli olması öğütlenip duruldu yıllarca. Bizler politikadan uzak durmaya çalışılırken her geçen gün daha çok hak gaspına uğramaya devam ettik. Aslında kendimiz için biz söz söylemediğimiz zaman da anladık ki başkaları bizim için konuşmaya devam ediyor. Boğaziçi için yapılan gerekçesiz, hukuksuz tutuklamalara yapacağımız konuşmalarda içinde bulunduğumuz bu politik atmosfer ve adaletin işlemeyişinin oluşturduğu güvensizlik hakim oluyor. Geleceğimizi kendimizden başka birilerinin eline bırakmayarak birbirimize güvenmeliyiz, bizim taleplerimizi bizden başka kim ifade edebilir? Herkes konuşmazsa çözüm bulunamaz diyen arkadaşlarımızın dahi konuşmaktan çekindiğine şahit oluyoruz. Boğaziçi’nde verilen mücadele bir anda umut olurken şiddet, gözaltılar, tutuklamalar bir o kadar umutsuzluk oluşturuyor ve umutsuzluğu sırtlanan arkadaşlar kazanamayacakları bir yol olduğunu düşünerek geri adım atıyor.

Boğaziçi’nde yapılan eylemlerde, öğrencileri dağıtmak için her türlü yolu deniyorlar, bu şekilde kazanım elde edilirse bunun farkına varan diğer üniversiteler de hareket geçer biliyorlar. Ancak bize verilen bütün mücadelelere karşın biz de durmuyoruz. Çalışmalarımızı daha düzenli, sistematik hale getirerek elimizdeki bütün mücadele alanlarını kullanmalı, sürekli tartışmalı ve yeni fikirler üretmeliyiz.

“OLAĞAN ŞÜPHELİLER” OLAN BİZLER

Arkadaşımız Helin bu konuda konferanslar ve kulüplerle bir araya gelebileceğimizi vurguluyor “Gençlerin ortak sorunlarının ele alındığı, yaşam haklarımız, özgürlüklerimiz kısacası insani değerler hakkında bilinçlendirmeyi hedefleyen konferanslar yapılarak birçok öğrenciyle ortak noktada buluşulabilir” diye düşünüyor. “Günümüzde tüm heterojenliğe rağmen farklı farklı temalar altında etkinlik gösteren bizleri birleştiren nokta yaşadığımız sorunlardır. Fikirlerimizin, özgürlüklerimizin baskılanmak istenmesidir.”  Son dönemde hepimizin “olağan şüpheliler” olarak görüldüğü ve düşüncelerimizi özgürce dile getiremediğimizi ekleyen Helin “Bu nedenle birçok öğrenci aynı çatı altında buluşacağından bu konuya ağırlık verilmesi gerekir. Böylece çevremizdeki arkadaşlarımıza daha rahat ve daha güvenli bir şekilde ulaşabiliriz. Ayrıca bizi destekleyen ve düşüncelerimize önem gösteren okul yöneticilerimizin olması gerekir” diyor.

Batuhan da “Herkesin kendini güvende hissedip fikir belirtmesi önemli olduğundan bunun için kendi aramızda canlı oturumlar düzenlenebilir. Belki de başlangıçta fikirlerini sunmakta daha açık olabilecekleri alanları seçer, onları da bir yerden tartışmalara dahil ederiz” diye ekliyor.

BİRLİK OLARAK ALANLARDA BULUŞMALIYIZ

Arkadaşımız Mizgin bu konuda bizlerin öğrenci olarak çok büyük bir güç teşkil ettiğimizi ve bunun da farkında olduğumuzu söylüyor. Mizgin herkesin kendi alanı içinde sıkışmasındansa hepimizin birlik olarak alanlarda buluşmamızın daha büyük bir güç teşkil edeceğini; yani ayrışabileceğimiz bireysel değil biraz daha ortak alanlarda yaratmamız gerektiğine değindi. Her birimizin katkılarıyla içerisinde bulunduğumuz alanlar da genişler, birbirimize de çok şey katarız diyor Mizgin.

Kendimize politik alanlar açmadığımız, açsak da işlevsel hale getirmediğimiz sürece mücadele yollarını terk etmiş ve denemediğimiz her şeyin hükmünü baştan vermiş bulunuyoruz. Bizim yapacağımız politikanın gereksiz olduğu propagandası sayesinde bizim hayatlarımızın kararını verirlerken bizi sadece seyirci durumunda bırakabiliyorlar da. Buna karşı çıkanların gözünü korkutmak ve diğerlerini savurmak amacıyla da her türlü mücadeleyi bertaraf etmeye çalışıyorlar.

SEYİRCİ KALMAYALIM MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM

Geleceğimize dair düşlerimiz bugün ördüğümüz mücadele ağlarında yükseliyor. Bu durumda bizlerin seyirci kalması değil kendi okullarımızda bu tartışmayı büyütmemiz, eylemleri sadece destekleyerek değil sahiplenerek, tartışma alanlarını genişletmemiz gerekmektedir.  İDU öğrencileri olarak itirazlarımızın ve taleplerimizin çevresinde birleşebileceğimiz ve harekete geçebileceğimiz bir mekanizmanın olmayışı, bizi birlikte karar almaktan ve harekete geçmekten alıkoyuyor.  Önceliğimiz bu mekanizmanın nasıl kurulacağını tartışmak, bunun yollarını aramaktır. Sorunlarımızı nasıl çözeceğimizin cevabını hazır beklemek hatadır, biz bu cevapları kendimiz deneyimleyerek öğreneceğiz. Öğrendikçe yapacak, yaptıkça daha çok tartışacak ve tartıştıkça yeniden deneyeceğiz. Burada önemli olan ise birlikte deneyerek, hatalarımızdan birlikte dersler çıkararak ilerlemektir. 

Evrensel'i Takip Et