AİHM Afgan sivillerinin öldürülmesinde Almanya’yı akladı
Çoğunluğu çocuk olmak üzere 100 sivilin katledildiği ve "Kunduz Katliamı" olarak bilinen katliamın emrini veren Albay Klein ve Almanya’ya karşı Afgan sivillerin AİHM’e yaptığı başvuru sonuçsuz kaldı.
Themis heykeli | Fotoğraf: Tingey Injury Law Firm/Unsplash
Yücel ÖZDEMİR
Köln
NATO’nun Afganistan’dan çekilip çekilmeyeceğinin tartıştığı şu günlerde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından dün verilen karar, Afgan köylülerinin yüzüne atılan bir şamar oldu. 4 Eylül 2009’da Alman Albay Georg Klein’in emriyle ABD uçakları tarafından Taliban tarafından kaçırılan tankerlerin bombalanması, 2001’de başlayan savaşı en kanlı sahnelerinden birisi oldu. Çoğunluğu çocuk olmak üzere 100 sivilin katledildiği ve “Kunduz Katliamı” olarak bilinen katliamın emrini veren Alman Albay Klein ve Almanya’ya karşı Afgan sivillerin AİHM’e yaptığı başvuru sonuçsuz kaldı. Dün kararını açıklayan AHİM, “Alman yargısının gelişmeleri doğru değerlendirerek karar verdiğini” ilan etti. Böylece katliam emrini veren Klein, hem Alman yargısı hem de AİHM tarafından suçsuz bulunmuş oldu.
Halbuki Almanya ve Afganistan’daki insan hakları örgütleri yıllardan beri, 100 insanın suçsuz yere öldürüldüğünü belirterek sorumluların cezalandırılmasını istiyordu.
KATLİAM NASIL OLDU?
3 Eylül 2009 günü Taliban’a bağlı güçler tarafından Afganistan’ın kuzeyinde bulunan Kunduz yakınlarında kaçırılan benzin-mazot dolu iki tanker bir süre sonra ırmağa saplanıp kalınca, örgüt elemanları tankerleri bırakıp bölgeden uzaklaştı. Bunun üzerine bölge köylerinden kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere siviller, ellerinde bidonlarla tankerlerdeki benzini almaya başladılar. Olay hakkında istihbarat alan bölgenin sorumlusu Alman Albay Georg Klein, 4 Eylül günü sabaha doğru saat 02.00 sıralarında tankerin etrafında toplananların Taliban üyeleri olduğundan hareketle ABD uçaklarına bölgeyi bombalama emri verdi. Böylece 100 sivil, atılan bombalar nedeniyle hayatını kaybetti.
Albay Klein daha sonra yaptığı açıklamalarda, kendisine yerelde gelen bilgilerde tankerlerin etrafından toplananların “Taliban üyesi teröristler” olduğu yönünde olduğu söylemişti. Tankerleri kaçıranların hedefinin Alman karargahı olduğunu da iddia etmişti. Dönemin Savunma Bakanı Franz-Josef Jung de albaya destek vererek, bombalamanın yapılmaması durumunda Alman karargahının hedef olacağını savunmuştu.
Ancak, sabah bombalananların “teröristler” değil, çoğu çocuk siviller olduğu anlaşıldı.
ALMANYA KATLİAMIN ÜSTÜNÜ KAPATMAK İÇİN HER ŞEYİ YAPTI
Katledilenlerin sivil olduğu anlaşılınca Almanya olayın üzerini kapatmak için girişimlerde bulundu. Yaşamını kaybeden her bir kişi için 5 bin avro tazminat ödeyerek, bombalamanın unutulmasını istedi. Yanlış kararı veren Albay Klein hakkında Federal Savcılık tarafından açılan soruşturma mahkeme tarafından geri çevrildi. Gerekçe olarak da ortada verilen yanlış bir kararın olmadığını gösterdi. Bu karara yapılan itiraz da Alman Anayasa Mahkemesi tarafındanda Aralık 2020’de reddedilince, dava Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AHİM) taşınmış oldu.
AİHM DE ALMANYA’YI AKLADI
Bombalamada 8 ve 12 yaşlarındaki iki oğlunu kaybeden bir babanın ve eşini kaybeden bir kadının yaptığı başvuruyu değerlendiren AHİM, Alman yargısının olayı doğru değerlendirerek karar verdiğini kanaat getirerek, Almanya’yı haklı buldu.
Böylece Almanya geride kalan ailelere tazminat ödemekten ve yabancı bir ülkede savaş suçu işlemekten kurtulmuş oldu. Dava devam ettiği süre içerisinde, 2016 yılına Almanya, Alman askerlerinin yurtdışında işledikleri suçlar nedeniyle yargılanamayacakları konsunda bir düzenleme de yapmıştı.