17 Şubat 2021 08:55

Karanlığa karşı birleşelim, mücadele edelim

Haklarımızı almak özgür bir üniversite kurmak için mücadele etmekten imtina etmeyeceğiz.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Paylaş

Murat ÇAMLI

Kocaeli

 

Boğaziçi direnişimiz tek adam rejimine karşı mücadele sırasında gerçekten önemli bir turnusol görevi gördü; kimin gerçekten demokrasinin yanında olduğunu ve kimin gerçekten demokratik eğitimi savunduğunu açıkça ortaya serdi. Her şeyden önce, aslında Melih Bulu diye birinin olmadığından bahsedelim. O, tek adam rejiminin demokratik eğitimin içine sızmış bir sembolü. Yani Melih Bulu istese de istifa edemez, onun istifa etmesi tek adam rejiminin geri adım atmasına bağlıdır. Öğrencilerin tek derdi rektörün kayyum olması değil, rejimin de bir sembolü olmasıdır. Bütün toprakları, tarım alanlarını ve fabrikaları yerli-yabancı şirketlere peşkeş çeken hükümet üniversiteleri de elbette karanlığa gömmek isteyecektir ve buna karşı çıkmak bilinçli olan her gencin yapması gereken bir sorumluluktur. Özetle, bu bütün bir gençliğin meselesidir.

KURTULUŞU SANDIKTA GÖRENLER İÇİN ÖĞRENCİLERİN FİKRİ ÖNEMSİZ

Gelelim kimlerin gerçekten samimiyetle tek adamın kayyumuna karşı gençleri savunduğuna. Muhalefet bildiğimiz partiler ve kesimler LGBT bireylerini ve polis şiddetine karşı çıkan öğrencileri görür görmez geri adım attılar, çarpıtılarak yansıtılan bir Kabe fotoğrafı gündem oldu diye öğrencilere karşı tavır aldılar ve onları yalnız bıraktılar. Adnan Menderes’leri, Özal’ları, hatta Erbakan’ları dakikasında anmaktan çekinmeyen İstanbul Belediye Başkanı, öğrencilere tutuklanmalar başlayana kadar hiçbir şekilde destek vermedi. Bu gösteriyor ki böyle olağanüstü durumlarda muhalefet hala korkak ve çekimser davranışlar sergiliyor ve hatta sorgusuzca hükumetin yanında yer alabiliyor. Çıkışı sadece sandıkta ve gençleri oy toplamak için yedek bir malzeme olarak görüyor. Toplamında Türkiye'de gençlik mücadelesi kendi dinamikleri ve özgünlüğü içerisinde gelişip güçleniyor. Burjuva muhalefet tıpkı Kürt sorunu, Suriye Savaşı gibi birçok noktada tek adam bloğundan ayrılabilmiş değil. Biz gençler muhalefetin haklarmıza yönelik saldırılarda sessizliğimizi korumamızı istemesini, “Mücadelenizden geri durun” demek olduğunu biliyoruz. Beş senede bir sandığa gitmekten başka bir demokrasi ve siyaset anlayışı koymayan muhalefet de, öğrencilerin demokratik ve özerk üniversite mücadelesi konusunda haklılıklarını göz ardı edip yine her zamanki gibi yanlış ata oynuyor.

KURTULUŞUMUZ, ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ

Demokratik ve özerk bir üniversitenin kurulmasının önünü açacak yegane şeyin gençliğin örgütlü mücadelesi olduğunu biliyoruz. Gençliğin bugün sandığı bekleyecek, burjuva muhalefetin önerilerine kulak verecek vakti kalmamıştır. Bu sebeplerden kaderimizi tayin edecek olan şey sandık değil gençliğin örgütlü mücadelesidir. Haklarımızı almak, özgür bir üniversite kurmak için mücadele etmekten imtina etmeyeceğiz. Burada gençlere düşen görev tek adama karşı mücadeleyi sadece sandıkta ve ana akım muhalefette görmek değil, eline geçen her fırsatı mücadele için değerlendirmektir. Bugün muhalefetin yapamadığını gençler yapmalı, birleşmeli ve bilinçlenmelidir. Çünkü öyle dönemlerden geçiyoruz ki, muhalefet bile tek adam rejiminin içinde eriyecek hale geliyor. Böyle bir durumda ise tek çaremiz birleşmemiz ve karanlığa karşı koymamızdır.

ÖNCEKİ HABER

Güvensizlik nedeniyle toplatma kararı verilen maskelerden bazıları hâlâ satılıyor

SONRAKİ HABER

Boğaziçi'de akademisyenler 33. nöbet eyleminde Melih Bulu'nun istifasını istedi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa