18 Şubat 2021 09:03

TTB ve HASUDER: Test başına vaka oranı artıyor, tedbirler artırılmalı

HASUDER Yöneticisi Prof. Dr. Sarp Üner ve TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut önümüzdeki ay bazı tedbirlerin kaldırılacağının açıklanmasını değerlendirdi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Birkan BULUT
Ankara

Yüksek vaka ve ölüm sayılarına rağmen önümüzdeki ay bazı kısıtlamaların kaldırılacağının açıklanmasını değerlendiren uzmanlar henüz çok erken olduğunu söylüyor. Tedbirleri azaltmak bir yana artırmak gerektiğini belirten HASUDER Yöneticisi Prof. Dr. Sarp Üner, testlerde pozitiflik oranının bir ayda yüzde 3,2’den yüzde 6,2’ye yani iki katına çıktığını söyledi. Aşılamada henüz bağışıklık süresinin tamamlanmadığını belirten Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Vedat Bulut da “TTB olarak 14-28 gün tam kapanma gerektiğini düşünüyoruz. Bu süreçte ekonomik sosyal destek verilmeli, toplumun yüzde 70 oranında bağışıklık kazanması için aşılama hızla tamamlanmalı” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgına karşı önlemlerin gevşetilerek önümüzdeki ay “normalleşme” sürecinin başlatılacağını açıkladı. İllerin vaka, aşı oranları gibi kriterlere göre düşük, orta, yüksek, çok yüksek riskli olarak sınıflandıracağını belirten Erdoğan, yüz yüze eğitimin illerdeki vaka sayısına göre değerlendirileceğini, aylardır kapalı olan restoran, kafe, kıraathaneler için yol haritasının önümüzdeki günlerde açıklanacağıı söyledi. Erdoğan yine illerin durumuna göre hafta sonu uygulamasından başlayarak sokağa çıkma sınırlamasının da aşamalı olarak kaldırılacağını söyledi.

Ancak günlük vaka ve ölüm sayılarının yüksekliği, aşılamanın henüz oldukça az olması kısıtlamaların esnetilmesi konusunda çeşitli kaygılara neden oluyor. Geçtiğimiz yıl tedbirlerin kaldırıldığı 1 Haziran 2020 tarihinde vaka sayısı 827, ölüm sayısı 23’tü. Ancak 17 Şubat 2021 tarihli koronavirüs tablosuna göre vaka sayısı 7 bin 325, ölüm sayısı ise 86.

Salgın tedbirlerinin kaldırılmasına yönelik hazırlıkları değerlendiren uzmanlar, henüz erken olduğu görüşünde. Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Vedat Bulut, şu an günlük ortalama 7 bin olgu, 100’e yakın ölümün sürdüğüne dikkat çekerek, bu tablonun hala Avrupa ortalamasının üzerinde olduğunu söyledi. Ancak ekonomik sebeplerle “normalleşme”nin gündeme getirildiğini belirten Bulut, işsizliğin arttığını, kısıtlamalar nedeniyle esnafın zor durumda olduğunu söyledi. Ancak salgın tedbirlerinin azaltılması konusunda gerekli bilimsel verilerin açıklanmadığını ifade eden Bulut, illerde salgının durumuyla ilgili tam verilerden, mutasyonun bulaşa etkisinin sonuçlarına gibi birçok verinin bilimsel olarak paylaşılması gerektiğini söyledi.

AŞIDA BAĞIŞIKLIK HENÜZ BAŞLAMADI

Salgın tedbirlerinde değişikliğe gitmek için özellikle toplumsal bağışıklığa bakmak gerektiğini anlatan Bulut, ”Toplumun yüzde 70 oranın bağışıklık kazanması gerekiyor ama Türkiye’de şu an aşıyla bağışıklık oranı 0. Bugüne kadar yaklaşık 5 buçuk milyon doz aşı yapıldı. Bunun yaklaşık bir buçuk milyonu ilk gruptaki sağlıkçılar, kalan kısmını 65 yaş üstü grup oluşturuyor. Sağlık emekçilerinde aşılama hızlı yapıldı ama bu hızda devam ederse yüzde 70’e ulaşmamız 2023’ü bulacak gibi görünüyor” dedi.

Bir aydır aşılama devam etmesine karşın bağışıklığın neden yüzde 0 olduğunu sorduğumuzda ise Bulut, “Çünkü ikinci dozdan sonra 4-6 hafta geçmesi gerekiyor. Birinci dozun etkisi Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) çıtası altında DSÖ yüzde 50’nin üzerinde koruyuculuğu olan aşıya acil kullanım onayı veriyor. Eğer birinci dozun bu oranın üzerinde etkisi olsa belki tek doz aşıyla halledeceklerdi” diye yanıt verdi. Tedbirleri azaltmak değil, artırmak gerektiğini vurgulayan Bulut, “TTB olarak 14-28 gün tam kapanma gerektiğini düşünüyoruz. Bu süreçte ekonomik sosyal destek verilmeli, toplumun yüzde 70 oranında bağışıklık kazanması için aşılama hızla tamamlanmalı. Tedbirlerin kaldırılmaya başlaması için olgu sayısının günlük ortalama 100’ün, ölümlerin ortalama 1’in altına düşmesi gerekiyor” dedi.

İLLER KARAR VERMELİ AMA TABİP ODALARI YER ALMALI

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) Yöneticisi Prof. Dr. Sarp Üner, öncelikle bölgesel, yerinden yönetim uygulamasının doğru olduğunu ama geç kalındığını söyledi. İllerin kendi hastalık ve ölüm sayıları, bulaşma yolları açısından kendi kararlarını alması gerektiğini belirten Üner, “Ancak uygulamada önemli olan nokta, bu kurullarda özellikle halk sağlığı alanında çalışan akademisyenler, tabip odaları ve uzmanlık derneklerinin, belediyelerin katılması gerekiyor” dedi.

"TEST BAŞINA POZİTİF ORANI İKİ KATINA ÇIKTI"

Dünyada genel olarak vakalarda azalma olmasına karşın Türkiye’de son bir ayda atış olduğuna dikkat çeken Üner, “4 hafta öncesinde her 100 testten 3.2’si pozitif çıkarken bu son hafta 100 testte 6.2’e, yani iki katına çıkmış. Bunu sebebinin iyice anlaşılması lazım. Bu trend devam ederse vakalar artacak demektir. Dolayısıyla normalleşme zamanı olmadığını düşünüyorum” dedi.

Kasım ayında alınan tedbirlerin vaka ve ölüm sayılarında önemli oranda azalma sağladığını, ancak bu tedbirlerin daha fazla etki göstermesinin beklenemeyeceğini belirten Üner, “Bakan vakalar konusunda ‘7 bin bandında sıkıştık’ demişti. Yani bu tedbirlerle devam etsek bile vakaların azalmayacağı anlamına geliyor. Bunun göz önüne alınarak daha sert tedbirler alınması gerekiyor” dedi.

Kısıtlamaların kaldırılması için DSÖ’nün çeşitli kriterleri olduğunu kaydeden Üner, Türkiye’de haftalık vaka sayısının ortalama 1200’ün altında olması gerektiğini söyledi. İller bazında açıklanan verilere atıfta bulunan Üner, vaka ortalamasının son iki hafta 100 binde 20’in , testlerin pozitif çıkma oranlarının da yüzde 5’in altında olması gerektiğini söyledi.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Merkez Bankası yüzde 17 düzeyindeki politika faizini değiştirmedi

SONRAKİ HABER

Gürcistan Başbakanı Giorgi Gakharia istifa etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa