18 Şubat 2021 17:39

Botoks sonrası yaşanan ölüme dair açılan davanın ilk duruşması görüldü 

İstanbul'da güzellik merkezinde uzmanlık eğitimi ve sertifikası bulunmayan kişiler tarafından botoks yapılan ve daha sonra yaşamını yitiren Kübra Boyraz Solmazgül'ün davası görüldü.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

İstanbul Beylikdüzü'nde bir rezidansta bulunan güzellik merkezinde kalçasına botoks yaptırdıktan sonra yaşamını yitiren Kübra Boyraz Solmazgül'ün (38) ölümüyle ilgili açılan davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmada tutuklu sanık Erdal Doğruya ve Öner Özsoyer savunmalarında birbirlerini suçladı. Mahkeme heyeti Erdal Doğruya ve Öner Özsoyer'in tutukluluk halinin devamına karar verirken, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

Büyükçekmece Adliyesi 13. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen ve 2'si tutuklu, 4 sanığın yargılandığı davaya tutuklu sanıklar Öner Özsoyeri, Erdal Doğruya ve tutuksuz sanık Ömer E. SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Tutuksuz sanık Bülent B. ve taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu.

"YAPTIĞI HATALI İŞLEM ORTAYA ÇIKMASIN DİYE KORTİZON VURDU" 

Lise mezunu olan, doktor olmadığı halde enjekte işlemini yaptığı iddia edilen ve 17 yıla kadar hapsi talep edilen Erdal Doğruya mahkemedeki savunmasında, "Öner Bey elinde çantasıyla sürekli çevrede dolaşan insanlara botoks yapan bir kişiydi. Ben de kendisine ufak tefek işler yapmak suretiyle yardımcı oluyordum. Biz çevre ilçelere de işlem yapmak için Öner Bey ile birlikte gidiyorduk. Ben Kübra hanıma herhangi bir işlem yapmadım. Gelen müşteriler işyerinin herhangi bir kaydı olmadığı için Öner Beyden doktor kimliğini ve diğer belgelerini görmek istiyorlardı, Kübra hanım da geldiğinde kendisine belgelerini sordu. Doktor Öner enjeksiyonu yapmaya girdiğinde odada yalnızca ikisi vardı. İş yerinin patronu Bülent Bey'di, yöneticisi ise Öner Bey'di ilaçları da kendisi temin ediyordu. Kullanılan ilaçların içeriği ile ilgili herhangi bir bilgim yoktur" dedi.

Sulh ceza hakimliğinde verdiği ifadesinin sorulması üzerine Sanık Doğruya, "Öner Bey yaptığı hatalı işlem ortaya çıkmasın diye Kübra Hanıma kortizon vurdu" dedi.

"HASTANEYE GİTMEK İSTEMEYİNCE KORONA OLDUĞUNU SANDIM" 

İddianamede "Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme" ve "Sağlık hizmetleri temel kanununa muhalefet" suçlarından 12 yıla kadar hapsi istenen pratisyen hekim Öner Özsoyer mahkemedeki savunmasında, "Ben Erdal'ı 2009'dan beri tanırım kendisiyle birlikte çalışırız. 2017 -2019 tarihleri arası ben cezaevine girdim, cezaevindeyken Erdal Bey bana para yolluyordu. İstanbul'daki yerimizde Erdal Bey ile birlikte işlem yapıyorduk. Dolgu, botoks işini çok iyi yaptığı için kendisine ait bir müşteri konsepti vardı. Kübra hanımın ilk işlemini ben yaptım ve kendisi çok mutlu ayrıldı. Olay günü boyun fıtığım olduğu ve rahatsızlandığım için Kübra hanıma işlemi bugün yapamayacağımı yarın yapacağımı ancak, gelmişken kontrol işlemini yapabileceğimi söyledim. Erdal Bey kendisinin yapacağını söyledi, odaya Kübra ve Erdal ile birlikte üçümüz girdik benim amacım kontrolünü gerçekleştirmekti. Telefonum çalınca dışarıya çıktım çünkü o odada telefon çekmiyor, daha sonra kapı çaldı, Bülent Bey geldi. O sırada bir 'Ah' sesi duydum, Kübra'ya sorduğumda canının acıdığını söyledi. Ancak, Erdal'ın dolgu, botoks enjekte ettiğini görmedim ama elinde enjektör gördüm. Kübra Hanım rahatsızlandı hastaneye götürmeyi teklif ettik ancak, kendisi gitmek istemedi. Ben de bunun üzerine kendisinin korona olduğundan şüphelendim. Tarafımca yapılmış hatalı bir tıbbi muamele bulunmamaktadır" dedi.

Müşteki vekilinin sorusu üzerine Sanık Özsoyer, kullanılan maddenin damara geldiğinde insanı zehirlemediğini, damarı tıkadığını belirti.

"İĞNEYİ BATIRDIM GİRMEDİ ÇEKTİM BİR DAHA İTELEYİNCE BAĞIRDI"

Tutuksuz sanık Bülent B. mahkemedeki savunmasında Kübra Boyraz rahatsızlandıktan sonra tuzlu ayran ve çikolata verdiklerini kolonya ile ellerini ovduklarını belirterek, "Nezaretteyken Erdal bey, Öner beye, 'Sen doktorsun senin başına iş gelmez yırtarsın' dedi. Arabada giderken Erdal Bey hüngür hüngür ağlıyordu. Öner Bey, Erdal Bey'e hitaben 'inşallah senin yaptığın işlemden değil de korona ya da başka bir hastalıktan dolayı vefat etmiştir' şeklinde konuştu. Erdal Bey de 'İğneyi batırdım girmedi çektim bir daha iteleyince bağırdı' dedi. Ben bu ifadeyi kendisinin ağzından 2 kez duydum" diye konuştu.

"BU İŞ YERİNİN KREM SATIŞI YAPTIĞINI SÖYLEYİN" 

Tutuksuz Sanık Ömer E. ise olay sonrası İzmir'e gittiklerini daha sonra tekrar İzmir'den İstanbul'a döndüklerini belirterek, "İzmir'den İstanbul'a giderken yolda Öner Bey bize nasıl ifade vereceğimizi söyledi. Maktule krem satışı yaptığımızı bu iş yerinin krem satışı yapmak amaçlı olarak açtığımızı söylememizi istedi" diye konuştu.

Mahkeme heyeti tutuklu sanık Erdal Doğruya ve Öner Özsoyer'in tutukluluk halinin devamına karar verirken eksikliklerin giderilmesi için mahkemeyi erteledi. 

İDDİANAME 

Büyükçekmece Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Kübra Boyraz'ın 9 Temmuz 2020'de kendisini Melih diye tanıştıran şüpheli Ömer E.'den randevu aldığı, uzmanlık eğitimi ve sertifikası bulunmayan pratisyen hekim Öner Özsoyeri tarafından kalça dolgusu yapıldığı anlatıldı. 19 Eylül'de yeniden Ömer E.'den randevu alan Kübra Boyraz'ın saat 17.54'te geldiği işyerinden saat 20.20'de bu kez yarı baygın şekilde çıktığı, burada bacaklarından kucaklanıp gelen araca bindirilerek işyerinde çalışan Kadriye A.'nın kolunda evine getirilerek babasına teslim edildiği anlatıldı. Kızının fenalaştığını gören baba Ekrem Solmazgül tarafından önce bir devlet hastanesine oradan da özel bir hastaneye kaldırılan Kübra Boyraz'ın, ertesi gün 20 Eylül 2020'de hayatını kaybettiği kaydedildi. Şüpheliler Erdal Doğru ve Öner Özsoyeri'nin tıbben uygun olmayan dolgu maddesini hatalı şekilde Kübra Boyraz'a enjekte etmek suretiyle bilinçli taksir niteliğindeki eylemleri sonucu ölüme sebebiyet verdikleri belirtildi. Şüpheliler doktor Öner Özsoyer ve Erdal Doğru'nun "Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme" ve "Sağlık hizmetleri temel kanununa muhalefet" suçlarından toplam 5 yıldan 12 yıla kadar hapisleri talep edildi. Şüpheli Erdal Doğru'nun ayrıca doktor olmadığı halde hasta tedavi etmesinden dolayı da 1219 sayılı madde uyarınca 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Diğer şüpheliler Ömer E. ve Bülent B.'nin ise "Sağlık Hizmetleri Temel Kanuna'na muhalefet" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi istendi. Ayrıca, iddianamede pratisyen hekim Öner Özsoyeri Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu raporuna göre 2009 yılında yine birçok kişiye tıbben uygun olmayan maddeleri estetik amaçlı enjekte etmesi sonucu yaraladığı gerekçesiyle şikayet edildiği bilgisine de yer verildi. (İstanbul/DHA)

 

ÖNCEKİ HABER

Parodi video çeken 'Porçay'a, 'uyuşturucuya özendirmek'ten hapis cezası

SONRAKİ HABER

Akar'dan NATO açıklaması: Yaptırım tehdidinin ittifakı zayıflattığını dile getirdik

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa