19 Şubat 2021 22:31

Nebih Nafile: Ürettiklerini tekrar etmemesi tek kaygısı olmalı sanatçının

Nebih Nafile ile Kültürkent  Kuledibi Yayınları tarafından yayımlanan yeni şiir kitabı “Gecenin Resmi” üzerine konuştuk.

Fotoğraf, Nebih Nafile'nin kişisel arşivinden alınmıştır

Paylaş

Kadir İNCESU

Şair, Yazar ve Müzisyen Nebih Nafile her güne istisnasız “…” ile başlıyor; “Üç noktaya neler sığdırılmaz ki” diyerek. “Yine türkü, yine sevda, yine aşk zamanı” diyerek yol alıyor, “Yazdıklarım hep eksik,” dese de… “Cam kırığı gibidir” dediği hayatı anlatır şiirlerinde; tüm duygularıyla… “Yaşamın ta kendisi” dediği “ana” da vardır şiirlerinde, sevda, emek, bahar da, umut da… 2006’dan beri Özyurt gazetesinde hem köşe yazarlığı, hem de “Güneş Hepimiz İçin Kültür-Sanat-Edebiyat Söyleşileri” hazırlayan Nafile’nin “Umudun Sesi” adlı şiir ve türkü programı da canlı olarak mart 2006’dan beri Akdeniz Radyo’da yayımlanıyor.“Umut Yaşam İnsan”, “ Güneş Hepimiz İçin”, “ Su Duruluğu”, “Yarına On Kala”, “Bombili’nin Kedileri”, “Gecenin Resmi” “Buğday Hikâyesi- Budi, Arkadaşları Tuti ve Kuki” adlı kitapları bulunan, “Aşkın, umudun, barışın, kardeşliğin sesi” Nebih Nafile ile Kültürkent  Kuledibi Yayınları tarafından yayımlanan yeni şiir kitabı “Gecenin Resmi” üzerine konuştuk.

“İnsan, aynı insan değil” dizenizle dikkat çekmek istediğiniz nedir? “İnsan”daki değişimin sebepleri üzerine neler söylersiniz?

En azından benim yaşadığım yarım yüzyılı düşündüğümde, her geçen gün daha da bireyselleşme var. İnsanlar sürekli olarak tüketim yapan bir duruma getirildi. Değişim doğal olarak zorunlu oldu diyebilirim. Teknolojinin hızı, değişimin bir parçası da aynı zamanda.

“Çek fotoğrafını / yaz şiirini / söyle türkünü / umudum sende usta” diyen Nebih Nafile, sanatın etkisi üzerine neler söylemek ister?

İnsan yaşamının en önemli verimidir kültür ve sanat. Yaptıklarının, yarattıklarının tümüdür. Sanat, bizi tek düze yaşamaktan alıkoyar. Düşündüklerinizi, kurguladıklarınızı çizersiniz, yazarsınız ya da farklı sanat dalları ile gün yüzüne çıkartırsınız. Okurken, yazarken, icra ederken sürekli olarak öğrenirsiniz. Zaman zaman öğrendiklerinizi başkalarıyla paylaşırsınız. Okuduğunuz bir kitap bile yaşamınızı değiştirmeğe iyi bir başlangıç olabilir. Gördüğünüz bir tablonun okuduklarınızla birleştiğinde yeni çağrışımlar uyandıracağı kesin. Sanat, insanlar üzerinde her zaman olumlu bir etki bırakır.

“Renkler, kelimeler, notalar” ile “Gecenin resmini” mi çizmek midir amacınız?

Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin, işin kolayına kaçmadan ama” Nâzım Hikmet’in “Saman Sarısı” adlı şiirinde geçen bu mısra oldu bitti hep dilimde, yüreğimde. Antakya’da çok ressam dostum var. Zaman zaman atölyelerine uğrar, kahvemizi içerken bağlamamızı çalıp türkülerimizi de, ruhumuzu besleyen rengarenk duvarda asılı tablolarını izlerken söyleriz. Hemen hemen her arkadaşıma “Okuduğunuz bir kitaptan sonra o kitabı resmettiğiniz oldu mu?​” sorusunu sorarım. Bir gece vakti çayımı yudumlarken renkler, kelimeler ve notalarla gecenin resmini yazabilir miyim diye düşündüm. Gecenin resmini çizebildim mi? Diye sorarsanız, ona da kitabı okuyan kıymetli şiirsever dostlarımız karar verecektir.

“Yazdıkça, okudukça, yaşadıkça” her anınızı bahar olarak niteliyorsunuz. Yaşamı anlamlı kılan ne varsa bahar… Şiirinizde öne çıkan bahar, sevda, umut imgelerinin sizdeki karşılığı nedir? Sanatçının üretirken yaşadığı kaygılar, sonucu nasıl etkiler?

Yazdıklarını, çizdiklerini, kısaca ürettiklerini tekrar etmemesi tek kaygısı olmalı sanatçının. İnsanları ve yaşamayı çok seviyorum. Yokluk ve yoksulluğa rağmen bir an olsun güzel yarınlara dair umudumu yitirmedim. Nefes aldığım her ortamda mutlu olacağım küçücük sebeplerim olmuştur. Burada kıymetli dostum Ümit Güzel’i sevgiyle anmak isterim. Askerlik ortamında biliyorsunuz çok rahat olamazsınız. Doğal olarak tel örgüler sizin yüreğinizi de sınırlamıştır. Ümit dostum; “Nasıl bu kadar mutlu kalabiliyorsun?​” diye hep sorardı bana. Yüzümden gülümseme eksik olmazdı. Elinizdekini paylaşırsanız, insanlar için kötülük düşünmezseniz yüreğiniz hep bahar kalır. Sanatçı, edebiyatçı kaygı taşımamalı diye düşünüyorum. Ben şiirlerimi yazarken kitabım yüz binler satacak diye yazmıyorum. Eminim sanatını düşünen bir ressam da tablosu satılır diye çizmiyordur.

ÖNCEKİ HABER

CHP'li Utku Çakırözer, Garê operasyonu için Meclis araştırması istedi

SONRAKİ HABER

"Normalleşme" süreci ne zaman başlayacak, nasıl uygulanacak?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa