ODTÜ’de 68’den bugüne üniversite mücadelesi konuşuldu

Boğaziçi Üniversitesi’nde rektör atanmasına karşı eylemler, diğer üniversitelerde de bu konunun ve demokratik üniversitenin tartışılmasına yol açtı. ODTÜ Emek Gençliği de üniversite hareketinin dününü ve bugününü tartışmak adına “68’den Günümüze Üniversite Mücadelesi ve ODTÜ” etkinliğini gerçekleştirdi. Etkinlikte 68 dönemi ODTÜ öğrencisi Mustafa Yalçıner, kendi dönemindeki öğrenci hareketini anlattı. Hali hazırda ODTÜ öğrencisi olan Emek Gençliği MYK üyesi Ekin Yoldaş Kalı ise güncel tartışmaları ve önümüzdeki süreçte neler yapılabileceğini anlattı.

‘68 döneminde ODTÜ’deki mücadele olanaklarına ve bu olanakları yaratan koşullara değinen Mustafa Yalçıner, o dönemdeki hareket ile günümüzün koşulları arasında farklar bulunduğunu ve iki dönemi incelerken aynı biçimde ele alınmasının yanlış olacağını vurguladı. Yalçıner, 68 döneminde okul kaydı ile aynı zamanda Öğrenci Birliği’ne üye olunduğunu, dolayısıyla bütün öğrencileri kapsayan bir mekanizmanın olduğunu anlattı. Bu birliğin güçlü bir biçimde var olmasının sebebinin tüm öğrencilerin kendi bölümlerinde, sınıflarında bir araya gelerek buralarda birleşmeleri olduğunu vurguladı. Buna ek olarak mücadele biçim ve yöntemlerinin de öğrencilerin eğilimlerinden bağımsız ve öğrencilerin kabul etmeyeceği biçimde ortaya konulmasının yanlış olduğunu, yapılan hareketlerde kitleselleşmenin önemli olduğunu vurguladı.

Daha sonrasında söz alan Ekin Yoldaş Kalı, üniversite öğrencilerinin güncel sorunlarına da değinerek bugün demokratik üniversite mücadelesinin öğrencilerin somut talepleri etrafında hep birlikte yürütülebileceğine dikkat çekti. ODTÜ’de bu biçimde birlikteliklerden örnekler verildi. Kalı, şenlik protestolarında yüze yakın öğrenci topluluğu ve bileşenlerin mücadelesi ile şenliğin kazanıldığı ve Koçfest protestolarında sermayenin üniversiteye müdahalesine karşı öğrencilerin nasıl bir araya geldiğine dair bir tartışma yürüttü. Döneminde  ODTÜ’de bulunan hazırlık ÖTK’nin, hazırlık öğrencilerinin tümüne çağrısını yaptığı ve tek günde tam kazanımla sonuçlanan kantin boykotu, öğrencilerin tümünün içinde bulunduğu ve ortak bir talep ile hareket ettiğinde kazanabildiğini gösteren başka bir örnek olarak tartışıldı.

Demokratik üniversite mücadelesine yönelik saldırıların iktidarın üniversiteleri kendi boyunduruğuna almaya çalıştığını belirten Kalı, öğrencilerin kendi yerel talepleriyle örgütlenmesi kadar politik olarak işçi sınıfının yanında örgütlenmesinin de önemine dikkat çekti.

Etkinlilte üniversitelere yöneltilen saldırılara ve üniversiteli gençlerinin yaşadıkları problemlerin tümüne karşı Emek Gençliği’nde örgütlenme çağrısı yapıldı. (Ankara/EVRENSEL)

Siz yok etmeye çalıştıkça biz mücadeleyle var olacağız

Üniversite gençliğinin mücadelesi nasıl ilerleyecek?