Süleyman Soylu'nun "Gara'ya giden vekil" dediği Taşdemir iddiayı yalanladı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun "Gara'ya giden vekil" diye hedef gösterdiği HDP’li Dilan Dirayet Taşdemir, “Bunun kocaman bir yalan ve iftira olduğunu göstereceğiz” dedi.
Süleyman Soylu fotoğrafı: DHA, Dilan Dirayet Taşdemir fotoğrafı: MA
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Gara'ya giden HDP'li vekil" dediği kişinin HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir olduğunu söyledi. Taşdemir ise “Bunun kocaman bir yalan ve iftira olduğunu göstereceğiz” diyerek iddiaları yalanladı. Dilan Dirayet Taşdemir'e programın ertesi sabahında ise soruşturma başlatıldı.
Öte yandan Soylu'nun Kandil'de fotoğrafını gösterdiği HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da Kandil'e çözüm sürecinde Erdoğan'ın onayı ile gittiklerini bunu ve daha fazlasını salı günü grup toplantısında açıklayacağını söyledi.
Bakan Süleyman Soylu, A Haber'de katıldığı programda ağır kayıplar verilen Garê operasyonuna ve gündemdeki diğer gelişmelere ilişkin konuştu. HDP'yi terörle ilişkilendirmeye çalışan söylemlerini sürdüren Soylu, İnsan Hakları Derneğini (İHD) suçlayan, Boğaziçi Üniversitesindeki protestolar da dahil muhalefeti hedef alan açıklamalarda bulundu.
Soylu, Garê'ye dair "İtirafçı" iddialarına dayanarak sürdürdüğü anlatımında, "Sivil kıyafetli olan ve birkaç zamandır da orada kaldığını gördüğü birisiyle beraber arabaya biniyorlar Gara'da. İşte ne kadar kaldığını söyledikten sonra yanındaki 'Bunu tanıdın mı?' diyor. 'Hayır tanımadım.' diyor. 'Bu Dilan Dirayet Taşdemir.' diyor. HDP Ağrı Milletvekili. Gara'ya geliyor. Gara'da kaldıktan sonra Mahmur'a geçiyor. Mahmur'a da bu arabayla beraber gidiyorlar" dedi. "Tarihini de biliyoruz da orada yaptığımız birtakım işler var onları da devam ettiriyoruz. 2019 sonrası. Daha yeni" ifadelerini kullanan Soylu, "Buradaki muradım şu. Ben orada 'Gara'yı siz iyi bilirsiniz' dediğimde aslında orada bildiğimiz farklı başka milletvekilleri de var, oralara giden, oralarla iş tutan, karşıya geçen, mesaj alan, mesaj götüren" ifadeleriyle HDP'li milletvekillerini suçladı.
DİLAN DİRAYET TAŞDEMİR, İDDİAYI YALANLADI
Soylu’ya sosyal medya hesabı üzerinden yanıt veren Taşdemir, “Bu ülkenin İçişleri Bakanı güya bir kişinin anlatımlarına dayanarak ismimi veren bir açıklama yaptı. Bunun kocaman bir yalan ve iftira olduğunu göstereceğiz” ifadelerini kullandı.
Bu ülkenin İçişleri Bakanı güya bir kişinin anlatımlarına dayanarak ismimi veren bir açıklama yaptı. Bunun kocaman bir yalan ve iftira olduğunu göstereceğiz.
— DilanDirayetTaşdemir (@dilan_dirayet) February 20, 2021
SOYLU, HDP'Yİ TERÖRLE İLİŞKİLENDİREN SÖYLEMLERİNİ SÜRDÜRDÜ
Süleyman Soylu programda ayrıca, "HDP, terör örgütünün partisidir. Hiç kimse bunu sağa sola çekiştirmeye çalışmasın. Bunlar Kandil 'A' demeden 'B' diyebilecek bir kabiliyete sahip değildir. Siyasal kişilikleri ve inisiyatifleri yoktur. Esas esir olan onlardır. Hepsi PKK'nın rehinesidir, esiridir, zihinleri, bedenleri, duyguları, kişilikleri ve kimlikleri esirdir. Zihnen kirletilmişlerdir, düzeltilmeleri de mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
PERVİN BULDAN: FOTOĞRAFLAR ÇÖZÜM SÜRECİNDE ERDOĞAN'IN ONAYI İLE GİTTİĞİMİZ KANDİL'DEN
Bakan Soylu, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın "PKK’yle ilişkimiz yok." sözlerinin hatırlatılması üzerine Buldan'ın Murat Karayılan'la fotoğrafını gösterdi. Soylu, "Yanındaki kim? Yanındaki herhalde Nobel ödülü sahibi. İnsan hakları savunucusu. 'Bir Kandil fotosu da benden olsun.' diyor. Bu tavır ne? Kimleri kandıracaklar böyle?" ifadelerini kullandı.
Günlerdir Bakan Soylu ve iktidara yakın basın tarafından yeniden servis edilen fotoğraflarla ilgili açıklama Pervin Buldan'dan geldi. Buldan, "İçişleri Bakanının dün akşam katıldığı programda gösterdiği resimlerin tamamı çözüm sürecinde Erdoğan’ın bilgisi ve onayı ile gittiğimiz Kandil fotograflarıdır. Ben Salı günü grup toplantımızda daha fazlasını açıklayacağım." paylaşımı yaptı.
İçişleri Bakanının dün akşam katıldığı programda gösterdiği resimlerin tamamı çözüm sürecinde Erdoğan’ın bilgisi ve onayı ile gittiğimiz Kandil fotograflarıdır. Ben Salı günü grup toplantımızda daha fazlasını açıklayacağım.
— Pervin BULDAN (@PervinBuldan) February 21, 2021
Soylu'nun HDP'yi hedef gösteren söylemleriyle ilgili açıklama yapan HDP Merkez Yürütme Kurulu ise, "Soylu, çözüm sürecindeki görüşmeleri esasen bizim değil Erdoğan'ın günah hanesine yazmaktadır" dedi. Açıklamada, "Soylu, HDP üzerinden Erdoğan ile bir iktidar savaşı yürütmektedir" denildi.
SOYLU İHD'YE "TERÖR ÖRGÜTÜ SAVUNUCULARI" DEDİ
Bakan Soylu, Garê operasyonunun ardından hedef aldığı İHD'ye yönelik ithamlarını da sürdürdü. Soylu şu ifadeleri kullandı:
"Operasyon ayın 10'unda 05.30'da oldu. 06.00-06.30 gibi de evlatlarımızı orada katlettiler. Biz bunu nerden biliyoruz. Orada teslim olan, daha sonra bizim ele geçirdiğimiz 2 teröristin ifadesinden. Onlar da mağaranın içerisindeler. Oradaki olayı olduğu gibi yaşıyorlar ve görüyorlar. Orada bulunanların diğerlerini katlettiğini görüyorlar. Hemen tezvirat başlıyor. Ne zaman, 11'inde. Nerden, Belçika'dan. Kim arıyor, oradaki onların Türkiye'de yayın yapan bir radyosunun temsilcileri arıyorlar. Orayı da tespit ettik. Ne diyorlar, 'Türk Silahlı Kuvvetleri bombalamayı devam ettiriyor.' Kimi arıyorlar, çocukları orada olan aileleri arıyorlar. Nerden biliyorlar telefonları, çünkü irtibat kanalları... İHD diye bir dernek var ya bir insan hakları değil, bir terör örgütü savunucuları derneğidir."
AĞIR KAYIPLARIN YAŞANMASINI ELEŞTİRENLERE "TERÖRİST" YAKIŞTIRMASI
Garê de alıkonulmuş 13 kişinin de öldürüldüğü operasyon sonrası açıklamalardan bahseden Soylu; HDP, CHP, İHD ve TTB'nin açıklamalarını PKK'nin açıklamasıyla aynı mantıkta olduğunu öne sürdü. Soylu, operasyonda ağır kayıpların yaşanmasını eleştiren, kayıpların sorumlusunun iktidar olduğunu belirten her fikre "terörist" zihniyetiyle paralel oldukları yakıştırmasında bulundu.
BOĞAZİÇİ EYLEMLERİNİ TERÖRİZE ETMEYİ SÜRDÜRDÜ
Bakan Süleyman Soylu, Boğaziçi Üniversitesine Erdoğan'ın Melih Bulu'yu rektör olarak ataması ile başlayan eylemleri de hedef aldı. Eylemlere katılan ve gözaltına alınan öğrencilerin çoğu serbest bırakılmış olmasına rağmen, gençleri "terörle" ilişkilendirme çabasını sürdüren Soylu, eylemlere katılan 189 kişinin terör örgütleri ile iltisaklı olduğu iddiasını yineledi.
Soylu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da "Kavala'nın karısı" ifadeleri ile hedef aldığı Prof. Dr. Ayşe Buğra'ya ilişkin ise "Şu anda Türkiye'yi Gezi'ye taşıyan Kavala, sistemi kurmuş, her türlü örgüt finans yapısı vesaire. Eşi de Boğaziçinde konuşlanmış" sözleriyle hedef aldı. Soylu Boğaziçi Üniversitesi eski rektörlerinden Üstün Ergüder'i de şu ifadelerle suçladı:
"Bunlar bizim çocuklarımız, terör örgütlerinin oluşturduğu alana sıkışan bir üniversite yapısı elbette ki kabul edilebilir değildir. Şu anda Türkiye'yi Gezi'ye taşıyan Kavala, sistemi kurmuş, her türlü örgüt finans yapısı vesaire. Eşi de Boğaziçinde konuşlanmış. Bir kişiyi daha söylemek istiyorum, Üstün Ergüder bu işlerin göbeğindedir. Eski rektör. Hala bu işi kaşımak için yazılar yazıyor, tahrik ediyor. Hadi reddetsin de göreyim. Bu ahlaksızlığın dibidir ve biz buna prim vermedik, vermeyeceğiz. Öyle Gezi mezi bekleyenler avuçlarını yalarlar. Türkiye'nin bugün elde ettiği güç, Gezi olaylarıyla kıyaslanamayacak bir noktadır. Biz buna müsaade etmeyiz. Rektöre sırtını dönenlerin büyük bir bölümü emekli öğretim üyeleri. Size yakışıyor mu bu? Sizin ilminizi kim engelledi? Buna müsaade edilebilir mi? Ne yapmış Melih Bulu hoca da üniversiteyi işgal etmeye kalkacaksınız?"
REKTÖR SEÇİMLERİNDEN KURTULMAYA ÇALIŞTIKLARINI İTİRAF ETTİ
Rektör seçiminden kurtulmak için çaba sarf ettiklerini, bizatihi kendisinin bu işten şikayetçi olduğunu ifade eden Soylu, LGBTİ+'ya yönelik nefret söylemini de sürdürdü. Soylu şunları kaydetti:
"1,5 yıl rektör seçmek için rektörler kendi aralarında seçim kampanyası yapıyorlar. Kendisini seçen insanlarla birlikte başka türlü süreçler yaşanıyor. Sonra üniversite bir seçim mekanizmasına dönüyor. Doğru bir yöntem değil. Burayı yönetecek, süreci ortaya koyabilecek bir kanun belirlenmiş. Kanun çerçevesinde bu adım devam ediyor. Bunu sağlayabilecek bir yapı meydana geliyor. Onun için bizi böyle kanatarak yapıyorlar. İşgal, LGBT… Kimin aklına gelir yani Kabe-i Muazzama ile LGBT'yi orada bir araya getirebilmek hangi aklın ürünüdür? Türkiye'de neyi tırmandırmaya çalışıyorlar? Bu bir cereyan. Şu anda Almanya, Hollanda, Belçika, İsveç, BM ülkeleri, AB delegasyonu, Amerika Büyükelçiliği, bütün büyükelçilikler Türkiye’de gariptir ki LGBT’nin bu dernekler üzerinden ki 16-17 dernek var. Bunların bizatihi işi LGBT meselesi. LGBT meselesinde Batı cereyanı bizim toplumsal yapımızı, aile yapımızı dejenere etmeye çalışıyorlar." (HABER MERKEZİ)