DEVA'lı Musa Malik Yıldırım kesin ihraç istemiyle Disiplin Kuruluna sevk edildi
DEVA Partisi, Kurucular Kurulu Üyesi Musa Malik Yıldırım'ı kesin ihraç istemiyle Genel Merkez Disiplin Kuruluna sevk etti. Yıldırım, partisinin kuruluş ilkelerinden uzaklaştığını öne sürmüştü.
Musa Malik Yıldırım | Fotoğraf: Seyit Ahmet Eksik/AA
DEVA Partisi Genel Merkez Yönetim Kurulu, Kurucular Kurulu Üyesi Musa Malik Yıldırım'ı "parti tüzüğüne aykırı söz ve eylemleri" gerekçesiyle kesin ihraç istemiyle Genel Merkez Disiplin Kuruluna sevk etti.
Partiden yapılan açıklamada, Yıldırım'ın, 18 Şubat'ta Trabzon'da düzenlediği basın toplantısında, "partinin tüzel kişiliği ve organlarını, Genel Başkan Ali Babacan'ı doğrudan hedef aldığı, ağır suçlamalarda" bulunduğu belirtildi.
Açıklamada, Yıldırım'ın konuşmasında yer alan ifadelerin ve kullanılan üslubun, "Babacan ve parti tüzel kişiliğine iftira, karalama, tezyif, tahkir ve küçük düşürme mahiyeti taşıdığı" savunuldu.
Genel Merkez Yönetim Kurulunun, kullanılan ifadeler ve üslubun, parti tüzüğünün disiplin suçlarını düzenleyen 67. maddesindeki "kesin çıkarmayı gerektiren" fiiller arasında yer aldığı sonucuna ulaştığı kaydedilen açıklamada, "Bu çerçevede, Genel Merkez Yönetim Kurulu tarafından, parti tüzüğümüze aykırı söz ve eylemleri sebebiyle, Musa Malik Yıldırım'ın tedbirli olarak kesin ihraç istemi ile Genel Merkez Disiplin Kuruluna sevki kararlaştırılmıştır" denilmişti.
YILDIRIM NE DEMİŞTİ?
Musa Malik Yıldırım, Trabzon'daki bir otelde düzenlediği basın toplantısında, partisinin kuruluş ilkelerinden hızla uzaklaştığını savunarak "Yola çıkarken ortak akla, istişareye, şeffaflığa, dürüstlüğe ve demokrasiye vurgu yapan partimiz bu ilkelerinden hızla uzaklaşmıştır" demişti.
Ali Babacan ve dar bir kadronun kurucu iradeyi yok saydığını söyleyen Yıldırım, "Ülkeye demokrasi getirme iddiasındaki bir parti ve genel başkanının, daha yolun başında parti içi demokrasiyi yok sayması, ciddiyeti ve samimiyeti ortadan kaldırmıştır. Demokrasi deyince evrensel ilkeler akla getirilirken daha çok ülkemizin birlik ve beraberliğini hedef alan HDP ve türevlerinin taleplerini esas alan bir yaklaşım söz konusudur. Özünde demokrasi olmayan, demokrasiyi kendi kötü emellerine paravan etmek isteyen bu ihanet şebekelerine kapı aralamak şahsımın onaylayabileceği bir durum değildir. Millete hizmetle, bölücülere taşeronluk arasında dağlar kadar fark vardır ve hiçbir demokrasi kılıfı bu farkı göz boyama yöntemiyle bizlere yediremez" demişti.
Babacan'ın HDP heyetiyle görüşmesi ve Anayasa'nın ilk dört maddesiyle ilgili sözlerinin kabul edilemez olduğunu iddia eden Yıldırım, "Bugün HDP'nin bile hatta terör örgütü PKK'nın bile dile getirmediği Anayasa'nın ilk dört maddesinin zemin ve şartlar oluşursa tartışılabileceğini söylemek ileride nasıl bir projenin hayata geçirilmek istendiğinin kanıtıdır" ifadelerini kullanmıştı.
Yıldırım, ayrıca partisinden istifasının söz konusu olmadığını söylemişti. (HABER MERKEZİ)