22 Şubat 2021 07:15
Son Güncellenme Tarihi: 22 Şubat 2021 11:45

HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu: Hiçbir ceza insan hakları mücadelemden vazgeçiremez

HDP'li Ömer Faruk Gergelioğlu, hakkında verilen cezaya ilişkin açıklamasında "Ben boyun eğmem. Böyle bir insan olsaydık, meydanlara siyaset alanına, insan hakları savunuculuğu alanına çıkmazdık" dedi.

Ömer Faruk Gergerlioğlu | Fotoğraf: MA

Paylaş

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, hakkında verilen cezaya ilişkin yaptığı açıklamada, "Ben boyun eğmem. Böyle bir insan olsaydık, meydanlara siyaset alanına, insan hakları savunuculuğu alanına çıkmazdık" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Garê operasyonunun ardından yaptığı açıklamalar nedeniyle iktidar tarafından hedef alınan Gergerlioğlu, 2 yıl 6 aylık hapis cezasının Yargıtay tarafından onaylanmasına dair açıklama yaptı.

Hakkında verilen kararın siyasi olduğunu belirten Gergerlioğlu, “Türkiye’de insan hakları savunuculuğuna saldırıların en bariz gösterilerinden biri oldu bu karar. Tamamen siyasi bir karar olduğunu sadece ben söylemiyorum. Sadece siyasetçiler, hukukçular söylemiyor. Bu toplumun tüm fertleri apaçık hukuksuzluğu net bir şekilde görüyor. İnsan hakları savunuculuğum cezalandırılmaya çalışılıyor. Tüm insan hakları ihlallerine karşı mücadele eden ben şu anda cezalandırılıyorum. Vekilliğime tehdit var” dedi.

İnsan hakları mücadelesisi sürdüreceğini vurgulayan Gergerlioğlu, şunları ifade etti:

“Bütün bunlara karşı yıllardır sürdürdüğüm mücadeleyi sürdüreceğim. Bu mücadele insan hakları mücadelesi. Kesinlikle boyun eğmem, bunu herkes bilsin. Hukuksuz saldırılara boyun eğecek insanlar değiliz, böyle olsaydık meydanlara çıkmazdık. Allah’tan başkasında da korkmuyorum. Sözümü hiç esirgemedim. Ayrımsız insan hakları mücadelesi verdim. Herkesin uğradığı ihlalleri burada gündeme getirdim. Ama bu yeni değil. Ortaçağ’da insanlar gerçekleri söylediği için cezalandırıldı. Galileo engizisyondan çıkarken "Farklı bir şey söyledim ama yine de Dünya dönüyor" dedi. Ben de bunu söylüyorum: Bana verilen bir ceza var ama Türkiye’de insan hakları ihalleri var, işkence, insan kaçırma, çıplak arama, cezaevlerinde bebekler var. Bunları söyledim yanlış mı bunlar. Türkiye’de Kürt meselesi var. Adil olmayan şekilde çözülmeye, kanla, savaşla, ölümle, göz yaşıyla çözülmeye çalışılan Kürt meselesi var dedim. Hayatım boyunca Kürt meselesinde adil ve eşitlikçi bir anlayışın ancak ve ancak çözülmesi gerektiğini söyledim. Bunlar yanlış mı? Suç mu bu?​”

"VALLAHİ DE SUSMAYACAĞIM BİLLAHİ DE SUSMAYACAĞIM"

"Hep bunları söyledim, söylemeye de devam edeceğim. Kesinlikle hiçbir ceza beni yolumdan vazgeçiremez. Ben bundan vazgeçecek olsam bu yola çıkmazdım arkadaşlar. Üç kuruşluk dünya için zalimlerin zorbalıklarına boyun eğecek bir insan değilim. Bizi zindanlara atabilirsiniz, milletin verdiği vekaletlere saldırabilirsiniz ama hakkı hakikati söylememi engelleyemezsiniz. Bunu da çok iyi bilin. Vallahi de susmayacağım billahi de susmayacağım. Bana bu millet iradesini teslim etti. Kocaeli'de büyük zorluklarla 90 bin kişinin oyuyla seçildim."

"KHK İLE İHRAÇ EDİLMİŞ BİR UZMAN DOKTORUM, 30 YILDIR İNSAN HAKLARI SAVUNUCUSUYUM"

"Ben KHK ile ihraç edilmiş bir uzman doktorum. Bir hekim olarak hayatı, canı esas alan bir insanım. 30 yıldır insan hakları savunucusuyum, 30 yıldır hekimim. Benim için can önemlidir, hayat önemlidir, barış önemlidir; bunlar için hayatımı feda ederim. Ben bunlar olsun diye zulmedenlere karşı mücadele ettim, uyduruk cezalarla bizi cezalandırmaya çalıştılar, kabul etmiyorum. Ben millet tarafından, bir irade tarafından seçildim. Zulmedenler tarafından bana ihsan edilen bir milletvekili olmadığımı biliyorum. Vekil seçilmeden öncede milletin tüm sorunları ile ilgilenen bir insandım. Bana milletvekilliğini millet verdi ve bunu kimse alamaz. Allah’ın izniyle ben yine milletin vekilliğini yaparım. Hakkımla, mücadelemle, mazlumların gözyaşlarıyla, iradesiyle bu milletvekilliğini aldım.”

"YARGITAYIN KARARI ORTADA, ÇOK NET BİR HUKUKSUZLUK VAR"

"Yargıtay’ın kararı ortada. Skandal bir karar olduğu belli. Çok net bir hukuksuzluk var.  Kürt meselesi çözülmeli diyordum. Yasalarla bu konu düzeltilmeli diyordum. Yıllardır Kürtler haksızlığa uğruyor bu konu düzeltilmeli dedim. Bir Türk olarak Kürdün uğradığı insan hakları ihlallerine ben müdahil olmalıyım. Türkiye’de sorunlar böyle çözülür. İnsan hakları anlayışının yaşanması ve yüceltilmesidir benim davam. O yüzden Kürt meselesi konusunda ben yıllardır konuşuyorum. Çözüm süreci öncesinde de konuştum. Çözüm süreci bitti biz şeytan olduk. Barış mesajları veriyordum. Ben insan hakları savunucusuyum. Çatışma çözümleri konusunda uzman biriyim. Türkiye hala Kürt sorununu konuşuyor, milletvekillerini hala Meclisten atmaya çalışıyorlar. 20 yıl önce bunu yaptılar şimdi aynısını yapıyorlar. Yazıklar olsun.”

“Paylaştığım bir mesajla suçlandım. Kardeşlik diyordum, Kürt meselesinde diyaloğu önerdim ve bundan dolayı açığa alındım. O günkü adli soruşturma yürüdü ve bugün Şubat 21'de benim tüm haklarımı gasp eden bir hale dönüştü. KHK ile ihracıma yol açan o paylaşımım daha sonra mahkemede savcı tarafından suç unsuru olmayan bir paylaşım olarak görüldü. Ama o paylaşımdan dolayı hakaretlere uğradım, linç edildim, aylarca işsiz kaldım. Hâlâ yayında olan bir haberi paylaştığım için terör örgütü propagandasından ceza alıyorum. Olacak iş mi bu? O yayın organlarına dava açılmamış Murat Karayılan bir demeç vermiş ‘devlet adım atarsa barış bir ayda gelir’ haberini paylaştım sosyal medyamda. Ne var bunda. Bir haberdir, barış çağrısıdır. Peki bu kadar inanılmaz bir ceza verildi istinafta bozulur diye düşündüm. Ama belli ki istinaf dosyayı okumamış ve Yargıtay cezamı onadı. Usulen ve esasen yanlış bir karar. Yargıtay kararına itiraz eden bir hakim esasen yanlış bir karardır diyor."

"28 ŞUBAT'TA DA BAŞÖRTÜSÜ İÇİN MÜCADELE ETTİĞİMİZDE TERÖRİST DİYORLARDI"

"Kamu vicdanının kabul edebileceği bir karar değil bu. Kaçırma olaylarını, mahpuslara yönelik ihlalleri, KHK’lilere yapılan soykırımı vurgulamamızdan, çıplak arama, işkenceyi ortaya koymamızdan dolayı bu cezayı aldım. Her dönemin zalimi bana terörist dedi. 28 Şubat’ta başörtüsü için mücadele ettiğimiz için terörist diyorlardı bize. Şimdi Kürt sorununun çözümünü savunduğum için terörist diyorlar bana. Fetöcü dediler, bir sürü yaftalamalarda bulundular. Hangi terör örgütündeyim bana bir söylesinler. Ama benim bir örgütüm var. İnsan hakları savunuculuğu örgütündeyim.”

AYM’YE BAŞVURU

AYM’nin CHP’li Enis Berberoğlu kararını hatırlatan Gergerlioğlu, bugün AYM’ye başvuracaklarını söyledi. Açık bir hukuksuzluğun olduğunu bu nedenle AYM’nin ihlal kararı vereceğini belirten Gergerlioğlu, “Ben sonuna kadar direneceğim. Beni neden milletvekilliğinden almak istiyorlar? Çünkü biz milletin hayır duasını aldık. Zalimler bize ceza verilir ama yarınlara o zalimlerin ismi kalmaz Ömerlerin ismi kalır. Bana ceza verdiler ama vekilliğimi düşüremezler. Benim vekilliğimi düşürüp AYM’den bu kararın dönüp ikinci bir kez skandal bir karar mı istiyorsunuz? İkinci bir kez Berberoğlu kararı skandalı mı yaşatmak istiyorsunuz? AYM’ye bugün başvuruyoruz. AYM ihlal kararı vereceğini düşünüyorum. AYM kararının beklenmesi gerektiğini söylüyorum” ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

TÜİK: Hizmet ve inşaatta sektörel güven düştü, perakendede yükseldi

SONRAKİ HABER

Pervin Buldan Van'da açıklama yaptı: Kapıköy Sınır Kapısı derhal açılmalı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa