Kadın sağlık çalışanı: Dünyada tek istediğim eşitlik
Eşinden ayrıldıktan sonra çocuğuyla birlikte yaşayan sağlık işçisi kadın güçlü ve bağımsız olunması gerektiğini belirterek; “8 Mart'ta Eşitlik istiyoruz. Benim dünyadan isteğim budur” diyor.
Fotoğraf: DHA
Olcay ÖNDER
Kayseri
Daha bebekken beşik kertmesi yapıldığı akrabası ile 17 yaşında evlendirilen sağlık işçisi kadın, eşinden boşandıktan sonra çocuğuyla birlikte verdiği yaşam mücadelesini anlattı. Tüm kadınların güçlü ve bağımsız olması gerektiğini belirten sağlık işçisi 8 Mart’la ilgili “Eşitlik istiyoruz. Benim dünyadan isteğim budur” diyor.
“Ben doğmadan bana bir yaşam biçilmiş, hayata yenik başlamışım” sözleriyle başlıyor konuşmaya sağlık işçisi kadın. Hayat hikayesi uzun soluklu bir kadın… İsmimi yazmayın diyor sağlık işçisi, “Zor bir hayat yaşadım. İsmim çıkarsa işimden ederler” diyerek rica ediyor. Sağlık işçisi olarak röportajımızı sürdürüyoruz.
Sağlık işçisi kadın, henüz anne karnındayken, anne ve babası ayrılmış. Zor bir hayat yaşamış. Hatta “ağababa” diye tarif ettiği dedesini gerçek babası olarak görmüş. Sağlık işçisi, “Eski topraktı ağababam. Daha ben bebekken, dayıoğluyla beşik kertmesi denilen durum olmuş” dedi.
Orta üçe giderken, lise sondaki dayıoğlu ile nişanlandırılan sağlık işçisi, “Liseyi bitirir bitirmez, henüz 17 yaşındayken zoraki bir evlilik yapmış olduk. Evlendikten sonra ağababamın yanında yaşamaya başladık. O evde hem torun, hem gelin hem de anne adayı olmuştum. En çokta çocuktum. Çünkü 17 yaşındaydım” diye konuştu.
"TÜM KADINLAR GÜÇLÜ VE BAĞIMSIZ OLMALI"
Sonra eşinden ayrılmış sağlık işçisi. Bu süreci şöyle anlatıyor: “Eşim askerden geldikten sonra işe girdi. Çocuğumuz oldu derken beni aldattığını öğrendim ve ayrıldık. İşim yok gücüm yok. Ne yapacağım bilemedim. Hani gelinlikle çıkarsın, kefenle dönersin diyorlar ya o hesaba döndü durumum. Lanet olsun diyorum”
“Ben kadınların hep güçlü olmasını istiyorum” diyor sağlık işçisi. “Kadınlar her şeyi yapabilir. Bir de çaresizlik güçlü yapıyor. Ama en çok da özgür olmak, bağımsız olmak istedim. Babaya bağlı, kocaya bağlı yaşamak istemedim. Tüm kadınlarda bağımsız ve güçlü olmalı” ifadelerini kullandı.
Boşandıktan sonra iki üç yıl evde oturduğunu söyleyen sağlık işçisi, “Daha önce erkek çalışır kadın ev işlerine bakar dediler bize. Ama boşandıktan sonra el işleri yapıp sattım. Kendi ayaklarım üzerinde durmam gerekiyordu. Sonra iş ilanlarına bakmaya karar verdim. Muhasebecinin yanında çalıştım. Her firmada çalıştım. Aşçılık yaptım, bulaşıkçılık yaptım, özel sektörde çokça işyerinde çalıştım. Çaresizlik böyle işte”
“YOK ÖYLE BİR DÜNYA”
Liseyi bitirdikten 11 yıl sonra üniversite sınavına giren sağlık işçisi, “Üniversite sınavını kazandım. Ama çalışıyorum bir yandan çocuğuma bakıyorum dedim. Açık öğretimde okuyabilirim diye düşündüm. Ama oradaki bir hoca aklımı çeldi. Puanın örgün eğitime yeterli diyerek kaydımı yaptı. İki öğretim büro yönetimine kayıt yaptırmış oldum. Gündüz çalıştım, akşam okula gittim. Benim için çok zor oldu” diye konuştu.
Kadınların ekonomik bağımsızlığı yoksa zayıflık başlar diyen sağlık işçisi, “Anneler çocuklarını yetiştirirken, çocuklarına insansın diyerek önem vermeli. Babaya kalırsa başka türlü yetiştiriyor. Çocuk ben kadınım, o erkek diye büyümeyecek. Erkek nasıl bakıyorsa kadınlara, hükümet de öyle bakıyor. Kadın dizini kırsın evinde beklesin. Yok, arkadaş öyle bir dünya” diye ekliyor.
"KADINLAR ESKİSİ GİBİ DEĞİl ARTIK"
Sağlık işçisi kadın ile son olarak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne dair düşüncelerini soruyoruz. Sağlık işçisi, “Kadınlar artık eskisi gibi değil. Kadınlar haklarına sahip çıkmalı. Kadının ekonomik bağımsızlığı olmalı. Ve boşanma hakkı kadınların ölümle burun buruna geldiği ya da eziyet çektirildiği anlar değil en doğal hakkı konumunda olmalı. Örneğin çalışan kadınlar çocuk doğurmak isteyemiyor. Çünkü kreş yok. Durum böyle diye geriye çekilmeyelim. Kreş hakkımızı isteyelim. Son olarak ise kadınlara cinsel obje olarak bakılmasından yorulduk artık. Eşitlik istiyoruz. Benim dünyadan isteğim budur” ifadelerini kullandı.