23 Şubat 2021 23:14

"15 yıllık işçiysen mutlaka bir iş cinayeti tanıklığın vardır"

Sinemalar kapalı, kafeler, restoranlar, kızlarının okulu kapalı. Pandemi sürecinde “dünya durdu” üretim durmadı. İşte üretimin durmadığı o fabrikalardan birinde çalışıyor Ayşe.

Arşiv | Fotoğraf: DHA

Paylaş

Hilmi MIYNAT
Denizli

İSİG Meclisi raporuna göre 2020 yılında en az 2 bin 427 işçi iş cinayetinde hayatını kaybetti. 61 ölüm Denizli’de gerçekleşti. 2019 yılında bu rakam Denizli için en az 32’ydi. Denizli’de 2020 yılında ihracat rakamlarındaki artış ise tahmin edilenin üzerinde. Bir işçi ailesi ziyaretinde iş cinayetlerinden birinin hikayesini dinledik. Eşi ölen kadının, eşinin cenazesine bile ulaşabilmesindeki zorluğunu, tanıklığını...

Gazetelerin ekonomi sayfalarında Denizli’den Türkiye’nin önde gelen ihracat kentlerinden biri diye söz ediliyor. Türkiye ekonomisinin “can suyu”, tekstil ve mermer sektörünün dinamosu... Fakat Evrensel okurları Denizli’yi sömürünün, sendikasızlığın başkenti olarak hatırlayabilir. 15 yılını tekstil sektöründe, öncesini başka sektörlerde geçirmiş bir kadın işçinin evine misafir oluyoruz. İşçi, 15 yılı aşkın işçilik deneyimi olan biri varsa mutlaka bir iş cinayeti hikayesinin de olduğunu söylüyor. Detayları yarım kalan, duyulmayan...

Biz Ayşe diyelim hem tekstil hem ev emekçisi kadına. Siz Fatma diye okuyun ya da Hatice, varsa çevrenizde... İsmin ne önemi var aynı çarkın dişlileri arasında ezildikten sonra... Eşinin tarım işçiliğinde geçen çocukluğundan çömlekçiliğe, oradan taş işçiliğine uzanan uzunca bir hikayesi var. Ayşe’nin hikayesinin ise yaklaşık 15 yılı tekstil sektöründe geçmiş. Başka mesleği de varmış fakat çalışmak için iş aradığı bir dönem tekstil fabrikasında iş bulunca kendine yeni meslek de edinmiş. Birçok fabrika değiştirmiş. Kiminde mesai saatleri, kiminde çalışma ortamı, kiminde düşük ücret sorun olmuş. Şimdilik yaklaşık 200 kişilik bir tekstil fabrikasında ve buradan emekli olabilmeyi umut ediyor.

"HANGİ MESAFE, ÖLENLER ÖLÜYOR"

Pandemi sürecinde “dünya durdu” üretim durmadı. İşte üretimin durmadığı o fabrikalardan birinde çalışıyor Ayşe. Evden işe, işten eve bütün bir yıl. Sinemalar kapalı, kafeler, restoranlar, kızlarının okulu kapalı. Her yer böylesine kapalıyken bu süreçte fabrikadaki üretimi soruyoruz Ayşe’ye. “Üretim arttı” diyor elbette. Denizli ihracat kenti ve de tekstil. “Maskeler, fiziksel mesafe tamam da” diyor Ayşe: “Tekstilde her ürün, üretim bandında elden ele geziyor. Paketlemeden çıktıktan sonra bile elden ele serüveni uzayıp gidiyor öylece.” “Hangi mesafe” diye soruyor doğal olarak. “Olanlar oluyor, ölenler ölüyor” diyerek kayıtsızlığının da arttığını söylüyor bu süreçte.

Bir aldatmacadan ibaret olarak gördüğünü ifade ediyor önlemlerin. Üretimin arttığı fabrikanın kârının artıp artmadığını sorduğumuzda “Bilmiyorum” yanıtını alıyoruz. Patronlar işçilerden gizliyor da kazancını, burjuva basında ihracat reklamı yapacağız derken ağızlarından kaçırıyorlar sömürünün dik alasını. Üretim artıyor, ihracat artıyor ama ücretlere gelince manşet ‘Ekonomik kriz’ oluveriyor nedense!

"KOCAN ÖLMÜŞTÜR DİYEMEDİM NASIL DERİM"

Denizli’de 2020 yılında en az 61 işçi iş cinayetinde yaşamını yitirdi. Bunlardan biri Ayşe’nin iş arkadaşının eşi. Hem de evde eğlence düzenleyenlere baskın yapılan 2020’nin son günü. Başta olay, kaza haberi diye geliyor fabrikaya ve endişeli bir yolculuk başlıyor eşinin mezarı olan fabrikaya, Ayşe de kadının yanında. Aslında başından belli cinayet olduğu fakat sır gibi saklanıyor içeride ne olup bittiği. Delil mi karartılacak ne olacaksa kimsenin ağzını bıçak açmıyor orada. Savcının geleceğini öğrenince kadın soruyor Ayşe’ye “Savcı ne alaka?​” Ayşe de “Kocan ölmüştür” diyemiyor tabii ki. Nasıl desin? “Kaza tutanağı tutulacaktır falan diye geveledim ağzımda. Ben anladım yolda ama diyemedim” şeklinde aktarıyor.

"HER ŞEYLERİ TAMDIR AMA BU ADAM NEDEN ÖLDÜ?"

Olay yerine gittiklerinde kimsenin ağzını bıçak açmıyor. Kadın soruyor, “Kocam öldü mü sağ mı nerede görmek istiyorum” diye ama ‘Müdürleri bekliyoruz’dan başka yanıt alamıyor. “Ben orada anladım” diyor Ayşe ve devam ediyor anlatmaya: “Kesin delil falan karartıyorlar. Biri ağzından bir şey kaçırsa mahkemede delil. En azından olayın nasıl gerçekleştiğine dair bir şey öğrenelim o da yok. En son çıkıştım ‘Ya bu kadın her şeyi duymaya hazır, öldüyse öldü deyin’ diyerek. Neticede öğrendik cinayeti ama aradan saatler geçti.”

“Daha önce yıllarını verdiği fabrikada iki ciddi kaza geçiren ve ölen işçinin bir elinin 4 parmağı da yoktu. Parmakları olmayan işçiye yılın son günü gevşek zeminde tek başına forklift kullandırılarak çalışma yaptırılıyor. Sonuç feci bir ölüm” diye anlatmaya devam ediyor Ayşe: “Belgelerine baksan her şeyleri tamdır ama bu adam neden öldü? Yanıtı kazadır. Ya bir de geçtiler kadının karşısına ‘Kocan görev başında öldüğü için şehitlik mertebesi’ bilmem ne. ‘Ulan burada bile mi’ dedim içimden, çıldırdım o an. Kadın perişan oldu yeni yeni toparlıyor kendini.”

ÖNCEKİ HABER

Semiha Peker adlı kadın, koruma kararı aldırdığı Yalçın Kocataş tarafından öldürüldü

SONRAKİ HABER

Eskişehirli esnaf: Kira desteği sadece afişlerde kaldı, bıçak kemiğe dayandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa