27 yaşında 3 genç müzisyen: Serkan yazdı, Ali icra etti, Bahadır kaydetti
Genç yaşta türkülere gönül veren müzisyenler Serkan Kara ve Ali Kaya Arı ile yeni albümleri “İhti’yâr”ı konuştuk.
Serkan Kaya ve Ali Kaya Arı | Fotoğraflar: Kişisel arşivlerinden alınmıştır
Hasret Gültekin KOZAN
Kocaeli
Serkan Kara’nın eserlerinden oluşan “İhti’yâr” albümü sanatseverle buluştu. Albümde Ali Kaya Arı, Ayhan Aydın, Bahadır Yıldız, Cem Erdost İleri, Çağlasu Aslan, Ebru Yaman, Erkan Akalın, Fındık Buse Katılmış, Fırat Altıner, Gülseven Medar, Serkan Kara, Volkan Kaplan, Yeliz Aykaç ve Yiğit Can Orhan türkülere ses veriyor.
Serkan Kara Malatya Arguvan, Ali Kaya Arı ise Sivas Kangallı. Kara, çocukluk yıllarında sık sık doğduğu şehir İstanbul’dan Arguvan’a gidip gelmesinin etkisiyle halk müziği kültürüyle içli dışlı olduğunu söylüyor. Arı ise, “Dedem Ali Kaya’dan, babam ve amcalarıma kalan bağlamanın mevcuttaki taşıyıcısıyım” diyor.
Genç yaşta türkülere gönül veren iki müzisyenle “İhti’yâr” albümünü, müzikal yolculuklarını ve bundan sonrasını konuştuk.
‘GÖNÜL BAHÇESİNDE ÜRETİM YAPMAYA ÇALIŞIYORUM’
Müzikle ne zamandır ilgileniyor, ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Ali Kaya Arı: Genel bir klişedir aslında 3-5 yaşından beri müzikle ilgiliyim cümlesi ama müziğe yeteneği olan kişinin fark edildiği yaşlardır o yaşlar. Doğumumdan itibaren müzik hayatımda vardı. Türkülerin olduğu her ortamda benim de sesim yükselirdi. Lise yıllarımın başında ise müzikal bir eğitim almak istedim ve Arif Sağ Müzik Merkezine kayıt oldum. Süreç beni İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Ses Eğitimi Halk Müziği Bölümüne kadar götürdü. 2009 yılında ilk öğrendiğim türküyle beraber önce iyi bir icracı olmak, sonrasında ise eğitmen olarak kültürümüzün kuşaktan kuşağa da aktarımında rol almak istedim.
2014 yılında “Çınar Müzik Merkezi”ni kurdum. Pandemi nedeniyle faaliyetlere 1 yıl kadar ara verdiğimiz kurumumuzu sanatın her alanını içinde barındıran “Çınar Sanat Merkezi” adıyla tekrar Okmeydanı’da faaliyete geçirmiş bulunmaktayız. Bunların yanı sıra 2020 yılının ilk ayında kendi yapım şirketim olan “AKA Müzik Yapım” şirketini kurdum. İlk olarak mayıs ayında kendi solo albümüm olan “Sadık”ı daha sonra da ocak 2021 de Serkan Kara’ya ait eserlerden oluşan “İhti’yâr” albümünün yönetmenliğini ve bağlama icralarını üstlenerek yayımlamış oldum.
Serkan Kara: Arguvanlı olmam ve o kültürün içinde yetişmem, çocukluktan beri müzikle ilgilenmemde büyük etken oldu. Dedemin elinde gazete kağıdına sarılı bir curayla eve gelmesi de müzikle olan yolculuğumun ve bu yolculukta “İhti’yâr” ile tanışacak olmamın başlangıcı oldu. Müzikle ilgili profesyonel anlamda çalışmalar yapmaktan ziyade daha çok manevi anlamda çalışmalar yaptığımı düşünüyorum. Uzun zamandır söz yazıp bu sözlere beslendiğim kültürden müzikler türeterek “İhti’yâr”ın gönül bahçesinde üretim yapmaya çalışıyorum.
Sizlerle beraber 14 kişinin seslendirdiği “İhti’yâr” adlı albümü Aka Müzik Yapım etiketiyle çıkardınız. Nasıl bir çalışma süreci oldu, biraz anlatır mısınız?
Serkan Kara: Çok kıymetli ustalarla, dostlarla beraber duygularımızı nefesimizi bir edip “İhti’yâr” albümünü çıkardık. Emek veren herkesin benim için çok farklı bir kıymete ve yere sahip olmasının sebebi albümün tamamen samimiyet ve hissetmek temelinde oluşması. İlk olarak Ali Kaya Arı ile başladığımız bu yolda Ali’nin “İhti’yâr”a inanıp gönül katıp benimle yola çıkması ve yol üstünde birçok aynı duygulardaki yoldaşımızı gönül kervanımıza katmamızla “İhti’yâr”ın derdine ortak olup bu albümü çıkarmış olduk.
Ali Kaya Arı: Şirketin kuruluş amacı halk müziğine çıkarsız, yalansız, kâr hırsı gütmeden, emek sömürüsü yapılmadan hizmet etmektir. Bahsetmiş olduğum bu başlıklar biz müzisyenlerin yıllardır kanayan yarasıdır. Bu sıkıntılar nedeniyle birçok dostumuz yılların emeğini büyük şirketlere hediye etmek zorunda kaldı. Hiçbir hakları kendilerine teslim edilmedi. Kısacası bu sömürü düzenine karşı ben müziğe gönülden hizmet eden insanlara kendi çatısı altında adaletli anlaşmalarla yapım çıkartma imkanı yaratmak istedim.
İhti’yâr albümünün mutfağına gidecek olursak da, albüm yönetmenliğini, bağlama icralarını ve düzenlemelerini naçizane ben yaptım. Kayıt, Mix, Mastering Bahadır Yıldız’a ait. Bir taraftan da şöyle bir güzellik var. 27 yaşındaki Serkan yazdı, 27 yaşındaki Ali icra etti, 27 yaşındaki Bahadır kayıt edip işledi. Ali Kaya Arı, Ayhan Aydın, Bahadır Yıldız, Cem Erdost İleri, Çağlasu Aslan, Ebru Yaman, Erkan Akalın, Fındık Buse Katılmış, Fırat Altıner, Gülseven Medar, Serkan Kara, Volkan Kaplan, Yeliz Aykaç, Yiğit Can Orhan seslendirdi… Kayıtlarımızı Stüdyo Mixhane’de yaptık. Ertan Keser de her işimizde olduğu gibi bize sınırsız imkanlarını sundu.
‘EMEK HIRSIZLARINA KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE EDEBİLİRİZ’
Bundan sonrası için konuşalım biraz da. Ne gibi çalışmalarınız olacak bireysel ya da beraber?
Serkan Kara: Bireysel anlamda biz “İhti’yâr” ile hissedebildiğimiz sürece üretmeye devam edeceğiz. Beraberlik anlamında ise bu üretimlerin Ali Kaya Arı ve Aka Müzik Yapım’da “İhti’yâr” albümünde olduğu gibi her zaman can bulup nefes alacağına inanıyorum.
Ali Kaya Arı: Dershanemde bulunan faaliyetlere bu süreçte biraz daha ağırlık vereceğim. Öğrencilerimi çok özledim. Bunun yanı sıra “İhti’yâr” albümünde de yer alan bazı dostlarımızın solo çalışmalarını planlıyoruz. Onları dinleyenlerle buluşturacağız. Kendi yöreme ait eserlerden oluşan bir çalışma hazırlıyorum. Bunun için acele etmek istemiyorum. Emek vermeye, üretmeye ve doğru hizmet edenlerle omuz omuza yürümeye devam edeceğiz.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Ali Kaya Arı: Müzisyen arkadaşlarımıza seslenmiş olayım. Yaptığınız icrayı ilgilisiyle buluşturmak için emeğinizden ödün vermeyin. Az olabiliriz ama yok değiliz. Özellikle içinde bulunduğumuz dönemde birlik ile var olduğumuzu gördük. İşler sadece dijitale döndü diye telif ücretlerini aylık sadece sosyal medya geliri bile binlerce lira olan insanlarla, müzik harici sektörlerde çalışıp ayakta kalmak isteyen emekçileri aynı kefede değerlendirip binlerce lira isteyen emek hırsızlarına karşı, birlikte mücadele ederek adil düzenlemeler yaptırabiliriz. Bu anlamda Ben Ali Kaya olarak üzerime düşen her şeyi yapmaya hazırım.
Serkan Kara: Son olarak; “İhti’yâr” benim için çok kıymetli, sığındığım bir tenha. “İhti’yâr”a benimle beraber kıymet veren, emek veren, nefes katan herkese minnetlerimi sunuyorum. Bana göre dinlemek de emek vermek demektir dolayısıyla sizin vesilenizle “İhti’yâr”a gönül katıp dinleyen herkese de teşekkürlerimi sunuyorum. Biz üretmeye her daim devam edeceğiz.
‘GÖNÜL BAĞININ YANSIMASINI DİNLİYORSUNUZ’
Albümü dinlerken çok bariz bir “Dinginlik” seziyor insan. En azından bana yansıması o yönde oldu. Ve güçlü bir altyapı tabii ki de... Siz nasıl değerlendirirsiniz?
Ali Kaya Arı: Genel anlamda sakin bir insanımdır. İnsanın karakteri müziğine de yansır. Burada tamamen bestecinin, icracının, solistin yapımcının… Gönül bağının yansımasını dinliyorsunuz. Eserleri dinlemeye gönderdiğim gün bile dostlarımızla “İçinize sinmediği takdirde hiçbir şey yapmayalım” dedik. Ben albümde bulunan solistleri uzun zamandır beğenerek dinliyorum. Eser seçimlerinde de “Bu eser buna yakışır” dediğim eserler seçildi genelde. Buradaki bütünlüğü anlamanızı istiyorum. X kişiye bir eseri kaydederken o kişinin nasıl yorumlayacağını, neler düşündüğünü, nasıl müzik yaptığını da düşünmek gerekir. Bunların üzerine kendi duygunuzu işlemelisiniz. Ciddi bir hazırlık süreci geçirdik. Ama sadece plana göre hareket edemediğimiz anlar da oldu. Örneğin Ebru Yaman’ın seslendirdiği “Gül Dalı” adlı eserin tamamını icra ettik içime sinmediği için silip tekrar o an hissettiğim gibi anlık gelişen bir düzenleme yaptım. Sanırım o da albümde benim favorim. Bu bütünlüğün bendeki karşılığı da tam olarak dinginlikti. Şimdi sizde de böyle bir his uyandırması beni fazlasıyla mutlu etti.
Serkan Kara: Albümün duygusal kısmında, gerçek bir samimiyetle oluşmasının ve albümdeki eserlerin herkese dokunacak, herkesin yaşadığı hislerden oluşmasının dinleyenin gönlüne dokunmamızda etkili olduğunu düşünüyorum. Teknik kısımda ise altyapının güçlü olmasında Ali Kaya Arı’nın yönetmenliği ve bağlamalarıyla katkıda bulunması, birçok usta müzisyen dostumuzun enstrümanlarıyla albümde yer alması ve tabii ki Stüdyo Mixhane’de Ertan Keser ile çalışıp Bahadır Yıldız’ın çok büyük bir emekle albümü kaydedip mix ve masteringinde dokunuşlarının olması çok etkili oldu.