Deri işçisi yazdı: 25 senedir çalışıyorum, artık yaşamak istiyorum
"Ben yaşamak istiyorum. 44 yaşındayım. Yazın eşimi, çoluğumu çocuğumu alıp tatile çıkmak istiyorum. Akşam geldiğim zaman etim pirzolam olsun istiyorum."
Fotoğraf: Evrensel (Arşiv)
Deri işçisi
İstanbul
Merhaba Evrensel okurları. Size Esenyurt’tan yazıyorum. Ben 25 senedir çalışıyorum. Hatta emekliliğim geldi ama devlet benim hakkımı elimden aldı. Pandemiden önce de geçinmek zordu, şimdi daha da zor. Benim yine çok şükür başımı sokacak bir evim var ama yine de geçim çok zor. Eşim geçen sene çalışmaya başladı. Onun aldığı maaşla benim aldığım maaş, benim geçen seneki maaşıma denk geliyor. Baktığında eve 1 maaş daha girdi ama gider hiç durmuyor. E çoluğum çocuğum var, kendilerine göre ihtiyaçları oluyor, giyinmek istiyorlar. Her şey sıkıntılı.
Ben yaşamak istiyorum. 44 yaşındayım. Yazın eşimi, çoluğumu çocuğumu alıp tatile çıkmak istiyorum. Akşam geldiğim zaman etim pirzolam olsun istiyorum. Ne zaman yaşayacağım ben bunu, 60 yaşına gelince, şekerim kolesterolüm çıkınca mı? Şimdi emekli olmak için 56 yaşımı beklemek zorundayım. Ne zaman yaşayacağım ben? Tek başına çalışıp ailesine bakanlar ne yapsın?
Ben aslında sosyal bir insanım, davet edildiğim yerlere giderim, insanlarla iletişim kurmayı seviyorum, çoluğum çocuğumla gezmeyi seviyorum ama nasıl yapacağım? İnanır mısınız işyerinde bir arkadaşım var, çocuğunu Okmeydanı’ya hastaneye götürecek, çocuk diş ağrısı çekiyormuş, evlat yani. Evinin 3 aylık kirası birikmiş zaten adamın. 5-10 lira verelim diyoruz, yol parası yapsın, çocuğu hastaneye götürebilsin diye. E biz verelim, kaç gün verebiliriz? Bu hak mı? Yazık günah değil mi bu insanlara, sabahtan akşama kadar çalışıyorlar yıllardır.
Bize bu yıl 500 lira zam verdiler, ne yapacağız 500 lira zamla? Yönetime gidip zamma itiraz ettiğimde “Başkasına 300-400 yaptım sen neyini beğenmiyorsun” diyorlar. Sanki verdikleri zam bir şeye yarıyormuş gibi. Şimdi bir şey yapmak istesek zaten yasalar bizden yana değil. Haklı olan hiç kimse hakkını alamıyor. Dönen yasa parayla dönüyor. Anayasa var, hakkımız var ama neye var, kime var? Yasalar zenginden yana, haksızdan yana. Şimdi Anayasa’nın maddelerini değiştirmenin peşine düşmüşler. Niye? Yarın öbür gün yönetim değişir, kendilerini yargılayacaklar diye mi Anayasa’ya el atıyorlar. Bu böyle gitmez. Hepimizin elini taşın altına koyması lazım. Öyle sadece bir yerde grevle, bir kişinin hakkını aramasıyla olmaz. Oldu mu hep birlikte olacak, hepimiz birlikte yapacağız. Başka türlü çözülmez bu iş.