İnsan haklarında ilerlemek için eylem planı değil, eylem gerek
Kamil Tekin Sürek, AKP'nin "İnsan Hakları Eylem Planı"na dair yazdı: Planladıklarınızın özellikle insan hakları ve yargı alanında mevcut mevzuata dayanarak da gerçekleştirebilirsiniz.
Fotoğraf: Doğukan Keskinkılıç/AA
Kamil Tekin SÜREK
Cumhurbaşkanı Erdoğan merakla beklenen İnsan hakları Eylem Planını açıkladı.
Sözlenenler elbette reform vaadi. Kulağa hoş geliyor. Bir tanesi bile gerçekleşse iyidir diyorsunuz dinlerken ama bir de aması var.
Yapmayı planladığını söylediğini şimdi niye yapmıyorsun?
Neyi bekliyorsun?
Erdoğan’ın açıklamaları neye benziyor biliyor musunuz? Yolun kenarında duruyor. Yürüse yolun karşısına geçecek ama yolun kenarında durarak yolun karşısına geçmeyi hedefliyorum diyor.
Örneğin, işkenceye sıfır tolerans diyor. Bu lafı biz otuz senedir belki otuz bin kere duyduk. Sıfır tolerans diye vaatlerde bulunacağınıza işkenceye niye son vermiyorsunuz? Bunun için daha ne bekliyorsunuz? Daha geçen hafta Ankara’da üç genç evlerinin önünden kaçırıldı. Saatlerce minibüste dolaştırılıp sözlü ve fiziki işkence yapıldı ve tehditler edilerek Ankara’nın üç farklı yerine bırakıldılar. Kamera kayıtları var. Kaçıran araba belli. Hatta gençler arabanın plakası dahi belli diyorlar. Niye işkencecileri yakalayıp yargılamıyorsunuz? Bunun için ne bekliyorsunuz? Nasıl bir yasa değişikliği gerekli?
Kadınlar cezaevi girişinde, hatta çıkışında, hatta cezaevine ziyarete giden mahpus yakınlarına çıplak arama yapılıyor deniliyor. Niye buna son vermiyorsun? Eylem Planında cezaevlerini bağımsız bir kurul denetleyecek diyorsun, şimdi senin memurların senin sözünü dinlemiyor mu? Yasaları takmıyorlar mı? Bunu sona erdirmek için bağımsız kurulları mı beklemeliyiz?
Yargıda vadedilenler daha çok yargılamanın hızlandırılması ve kolaylaştırılması ile ilgili. Esasa ilişkin fazla bir şey yok. Sadece, belki coğrafi güvence ileri bir adım sayılabilir. Onu da uygulamada göreceğiz. Örneğin, hakim ve savcı alımlarında ayrımcılık, torpil, yandaşları alma konusunda bir şey yok. Sınav yapacağız ve yüksek puan alanları alacağız. Artık mülakat yok diyemiyorlar. HSK’nın bütün üyelerini iktidar seçmeyecek Meclis’te yüzde yetmiş çoğunlukla seçilecek diyemiyorlar. HSK üyelerini sen belirlersen, AKP eski ilçe başkanlarını hakim ve savcı yaparsan, onları sulh ceza hakimi (tutuklama hakimi) ve DGM yerine kurulan özel mahkemelere atarsan, yargı hızlansa ne değişecek? Yine, Cumhurbaşkanına hakaret gerekçesi ile on binlerce dava açılmayacak mı?
Anayasa Mahkemesi üyesi yapmak için yasayı dolandığın kişi ve benzerlerini oraya doldurduktan sonra AYM’ye başvurmayı kolaylaştırsan ne olur?
AİHM kararını tanımayan , AYM kararını tanımayan hakim hala yerinde duruyorken ve mahkumiyet ve tutuklama kararları verirken, AİHM ve AYM kararlarını tanıyacağız falan demek ne ifade ediyor? Bir gecede binlerce hakimi ihraç eden HSK bu hakime niye bir şey yapamıyor? Eylem Planı’nın sonuçlanmasını mı bekliyor?
İnsan haklarında ilerlemek için eylem planı değil, eylem gerek. Bu kadar güzel söz söylemek yerine, planladıklarınızı, özellikle insan hakları ve yargı alanında mevcut mevzuata dayanarak da gerçekleştirebilirsiniz. O zaman şöyle diyelim: Bize eylem planından önce eylem gerek!
