Evrensel yazarları, AKP'nin "İnsan Hakları Eylem Planı"nı değerlendirdi
Evrensel yazarları Vedat İlbeyoğlu, Kamil Tekin Sürek, Ahmet Yaşaroğlu ve Mustafa Yalçıner, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı AKP'nin "İnsan Hakları Eylem Planı"nı değerlendirdi.
Fotoğraf: Doğukan Keskinkılıç/AA
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "İnsan Hakları Eylem Planı" tanıtım toplantısında, uzun süredir AKP iktidarının bahsini ettiği ve kamuoyuna "reform" diye lanse ettiği hukuk düzenlemelerini açıkladı. Erdoğan, "Eylem Planı"nın insan hakları standartlarının yükseltilmesine yönelik hazırlandığını öne sürdü, 9 amaç ve 11 temel ilkeden oluştuğunu söyledi, nihai hedeflerinin ise "sivil anayasa" olduğunu belirtti. Açıklanan eylem planının detaylarına ulaşmak için buraya tıklayın.
Evrensel yazarları Vedat İlbeyoğlu, Kamil Tekin Sürek, Ahmet Yaşaroğlu ve Mustafa Yalçıner, Erdoğan'ın açıkladığı AKP'nin "İnsan Hakları Eylem Planı"nı değerlendirdi.
İLBEYOĞLU: AYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN LAFA BAKILMAZ
Yazısında "18 yıldır süren bir iktidarın hâlâ ‘şunu yapacağız, bunu edeceğiz’ diyerek, insan hakları’na ilişkin vaatlerde bulunma durumu başlı başına ironik zaten" değerlendirmesinde bulunan Vedat İlbeyoğlu, şöyle devam etti:
"Söz, basın, örgütlenme, gösteri ve toplantı, grev vb. hak ve özgürlükler adına tek bir somutluk içermeyen söz konusu ‘liste’nin ‘reform’ diye sunulmasının, havuzcu esnafına laf üretme fırsatı dışında, olsa olsa yeni ABD yönetimine ve Batı’ya ‘sempatik’ görünme kaygısıyla ilişkisi olabilir. ‘Hukuk reformu yaptık’ imajını, önümüzdeki hafta açıklanacağı belirtilen ‘ekonomik reform’ izleyecek ve ‘sıcak para’ kaynaklarına, namı diğer ‘yabancı yatırımcılara’, ‘faiz lobileri’ne ‘bizden kaçmayın’ denilecektir.
(…) Erdoğan toplantının bir yerinde “ifade almak için gece yarıları ev ya da otel baskınları yapılmayıp ‘davet yönteminin’ kullanılacağı” yönünde bir cümle okurken tam da, tv ekranının altından şu alt yazı akıyordu: “Erzurum’un Karaçoban ilçesinin HDP’li belediye başkanı Halit Uğun gözaltına alındı!”
‘Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz’ diyorlardı değil mi?"
Yazının tamamını okumak için buraya tıklayın.
SÜREK: EYLEM PLANI DEĞİL EYLEM GEREK
Değerlendirmesinde iktidara "Yapmayı planladığını söylediğini şimdi niye yapmıyorsun? Neyi bekliyorsun" soruları başta olmak üzere birçok soru yönelten Kamil Tekin Sürek de şunlara dikkat çekti:
"Erdoğan’ın açıklamaları neye benziyor biliyor musunuz? Yolun kenarında duruyor. Yürüse yolun karşısına geçecek ama yolun kenarında durarak yolun karşısına geçmeyi hedefliyorum diyor.
(…) İnsan haklarında ilerlemek için eylem planı değil, eylem gerek. Bu kadar güzel söz söylemek yerine, planladıklarınızın özellikle insan hakları ve yargı alanında mevcut mevzuata dayanarak da gerçekleştirebilirsiniz. O zaman şöyle diyelim: Bize eylem planından önce eylem gerek!"
Yazının tamamını okumak için buraya tıklayın.
YAŞAROĞLU: YENİ BİR GELİŞME YOK, MÜCADELEYE DEVAM
Ahmet Yaşaroğlu, Erdoğan tarafından ilan edilen maddelerin bir yeniliği ya da değişimi yansıtmadığını belirterek "Mevcut Anayasa ve yasalarda, uyulacağına garanti edilen bütün uluslararası metinlerde bu ilke ve amaçlar zaten yer alıyordu. Bugüne kadar bütün bunları ayaklar altına alan ve uygulamayan iktidar şimdi ‘biz bunlara uyacağız, bize inanın diyor.’ Bir halk tabiri ile ifade edecek olursak 'yerseniz'" değerlendirmesinde bulundu. Yaşaroğlu devamında şunları ifade etti:
"Belgede mahkemelerin bağımsızlığından, hukukun üstünlüğünden bahsediliyor. Bugün mahkemelerin nereden emir aldığı, hangi uygulamalara imza attığı, ne Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, ne de Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını uygulamadıkları, uygulamak zorunda kaldıklarında da bin dereden su getirdikleri bir gerçek değil mi? Eylem planı’nda “yargı bağımsızlığından, hukuki öngörülebilirlikten, ve şeffaflıktan” söz ediliyor. Bunların hepsini ayaklar altına alan bu iktidar değil mi? Vatandaşların şimdiye kadar bütün bunların üzerinde tepinen bu iktidarın bundan sonra bunlara saygı duyup uygulaması için ne gibi inandırıcı bir nedenin olduğunu bilmesi gerekmiyor mu? İktidara göre gerekmiyor. Bugüne kadar bunları uygulamamış, bundan sonra uygulayacakmış! Bu ülkenin vatandaşlarından bütün bu zırvalara inanması bekleniyor.
(…) Ülkenin tüm muhalif kesimleri, hak ve özgürlük için mücadele eden herkes yine hedeftir ve önlerinde hiçbir hayale kapılmadan mücadele etmek dışında bir seçenek bulunmamaktadır."
Yazının tamamını okumak için buraya tıklayın.
YALÇINER: BIRAKIN, DAĞINIK KALSIN
Mustafa Yalçıner de değerlendirmesine "Üç-beş tel saçı kalmış 'kelce' biri koltuğuna oturduğu berbere ‘şurasını şöyle topla’ türünden konuşmaya başlayınca etraftan 'bırak dağınık kalsın' demişler ya, Erdoğan’ın 'İnsan Hakları Eylem Planı' sunumu o hesap! İnsanın 'aman dokunma, böyle kalsın' diyesi geliyor. Zaten üç-beş demokratik hak kırıntısı ya var ya yok, şimdi sıra onlara mı geldi diye düşünülmesi garip değil çünkü" benzetmesiyle başladı.
Açıklanan planla uygulamadaki çelişkilere dikkat çeken Yalçıner, açıklamanın amacı için ise şunları söyledi:
"Anlaşılıyor ki, mülkiyet hakkının daha da garanti altına alındığının açıklanması ihtiyacı var. Kamulaştırma mevzuatı gözden geçirilecekmiş. Olur olmaz yerlerde yapılan 'öngörülebilirlik' vurgusu da keyfilik suçlamasını karşılamaya yönelik. Yabancı olanı da dahil sermayeye güvence şart artık. Yoksa sıcak para gelişinde sıkıntı aşılamıyor. Ve sadece gençler baskılardan bunalıp eğitimlerini yurtdışında sürdürmeye yönelmiyorlar. Sermayenin yerlisinin de gözü dışarıda ve para transferleri arttı."
Yazının tamamını okumak için buraya tıklayın.