3 Mart 2021 00:00
/
Güncelleme: 00:19

“Teşkilatın” emojileri: kaçırma, tehdit, hedef gösterme

Alıkoyma, kaçırma, tehdit , fişleme, hedef gösterme, tutuklama rejimin ‘emojileri’ haline gelirken son olarak Boğaziçi eylemlerinde gördüğümüz üzere pastadan büyük paylardan birini de gençliğe sunuyor

“Teşkilatın” emojileri: kaçırma, tehdit, hedef gösterme

Fotoğraf: Pixabay

Arif NUSLU

Adana

Ankara'da 3 üniversite öğrencisi, polis olduklarını iddia eden kişiler tarafından sivil araçla kaçırıldı. Öğrenciler, darp ve tehdit edilip farklı ilçelerde bırakıldı.6 gün önce kaçırılan ve bu sabah bırakılan Gökhan Güneş, yaşadıklarını anlattı. Güneş, "biz görünmeyenleriz" diyen kişilerden sistematik işkence gördüğünü, ajanlık dayatıldığını anlattı.Boğaziçi Üniversitesi'nde yerde sürüklenerek gözaltına alınan Şeyma Altundal, ters kelepçe takılarak açılan başörtüsünü örtmesine izin verilmediğini anlattı. Altundal "Başımı örtme isteğime ‘Ben örteceğim senin başını, başını öne eğ görürsün sen’ dedi. Otobüse bindikten sonra da muamele devam etti" dedi.

Boğaziçi Avukat Koordinasyonu, üniversite öğrencilerinin ailelerinin polis olduğunu söyleyen kişiler tarafından aranarak tehdit edildiklerini duyurdu.

Dört haber başlığı uzun aralıklarla gerçekleşmiş ve oralardan alınmış haberler değil. Hepsi ortalama iki ay içerisinde gerçekleşen ve belki onlarca meseleden bazılarını içeriyor. Tek adam rejiminin geldiği noktada zoru kullanma, rejimin kurumsallaşması; faşizme doğru giden sürecin mihenk taşlarının örülmesi noktasında saldırılarının yoğunlaşmasının bir aracı ve ifadesi olarak kendisini her gün yeniden var ediyor. Alıkoyma, kaçırma, tehdit etme, fişleme, teşhir etme, hedef gösterme, tutuklamalar rejimin ‘emojileri’ haline gelirken son olarak Boğaziçi eylemlerinde de gördüğümüz üzere pastadan büyük paylardan birini de gençliğe sunuyor.

DİNDAR VE KİNDAR NESİL YETİŞTİRME GAYESİ

Hiç kuşku götürmez ki gençlik en dinamik güçlerden biri olma özelliğini her dönem taşır. Eski ile hesaplaşma, yeni ile buluşma, kavramak ve değiştirmek noktasında öne çıkmak gençliğin doğasında vardır. Bu gücü sermaye-düzen siyasetleri de görüp bundan faydalanma noktasında politik hamleler yaparlar. Bugün ki hükümet de her dönem gençliğe dair bir söz söylemiş ve onu kendi politik gücü haline getirmek üzere hamleler yapmayı görev bilmiştir. “Dindar ve kindar nesiller yetiştireceğiz” çağrıları ve buna uygun politikaları ile bugüne kadar gelinmiştir. Gelinen noktada istenen ve beklenen de bu motifin etrafında şekillendirilmeye çalışılan ve ufku tek adam rejiminin sınırlarından ötesini görmeyen bir gençlik yetiştirmek. Elbette istenenin ve beklenenin olmadığı durumda ceketini alıp kenara çekilme durumu değil tam aksine saldırılar ile bastırma, sindirme, yok etme yolu her dönem en sağlam koz olarak durmuştur. Bugün bu kozun daha çok kullanılır olması; tek adam rejiminin gençlik kitlelerini ikna etmede dünden daha zorlandığı ve var olan huzursuzluğu, değiştirme isteğini yok etmenin daha da berraklaşmasıdır.

Boğaziçi’ne atanan kayyum rektörün ardından Boğaziçi’nde başlayıp memleketin dört bir yanına yayılan eylemler; eylemlere yönelik saldırılar, karalama kampanyaları sürdürüldü, sürdürülmeye de devam ediyor. Tek adam rejimi nezdinde İçişleri Bakanlığı ve Emniyet, Boğaziçi Üniversitesi’nde rektörlük önünde gerçekleşen eyleme yönelik saldırıda gözaltına alınan ve sonrasında yaşadıklarını anlatan Şeyma Altundal isimli öğrenciyi açık açık hedef göstermiş, hesaplaşmayı Twitter’dan emojili twitler atmaya kadar getirmişti. Suç diye isnat edilenin kayyum rektöre karşı demokratik üniversite talebi olmasını geçelim, emniyetin tweeti “Mücadeleye devam” ile bitiyordu. Açık ki tehditler, hedef göstermeler üzerinden sürdürdükleri ‘mücadelenin’ zemini bir mesajın üzerinde tepiniyor. Erdoğan’ın “…bu gençleri biz ülkemizin gerçek manada milli ve manevi değerlere sahip gençleri olarak kabul etmiyoruz.” sözleri bu mesajın emojisiz hali.

KAÇIRILMA, TEHDİT EDİLME VE İŞKENCE

TRT’nin son dizisi “Teşkilat” ile ilgili geçtiğimiz günlerde bir haber düştü haber sitelerine. “TRT dizisinde siyah transporterlı insan kaçırma sahnesi” başlığını taşıyan haberde söz konusu sahnede “Bazı kahramanlar vardır, siz onları asla bilmezsiniz” ifadeleri eşliğinde kaldırımda yürüyen bir kişi, yol kenarına yanaşan siyah bir transporter araca itilip kaçırılıyor.* Özellikle son aylarda sivil araçlarla kaçırılıp tehdit edilen ve işkencelere maruz kalan insanların sayısı artarak devam ediyor. Mesela 20 Ocak’ta kaçırılan Gökhan Güneş, kendisini kaçıranların “Biz görünmezleriz” dediğini anlatmıştı. Yine Ankara’da kaçırılan öğrenciler de benzer tehditler üzerinden kendilerini kaçırdıklarını ifade etmişti.

Dizi belli ki fena halde gerçekçi. Hükümet cephesi, kendi pratiğinin dizisini çekiyor.

AKP-MHP ittifakı ve arkasındaki sermaye güçlerinin memlekette oluşturmak istediği faşist temelde yeni bir rejimin inşa sürecinden geçiyoruz. ‘Bilinmezler’, ‘görünmezler’ dediklerini bu inşanın harçlarından biri haline getirmeye çalıştıkları çok açık. Korkunun, baskının, şiddetin tekelini her yola başvurarak oluşturmak gerici, antidemokratik, faşist rejimlerin kodları arasında. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine yönelik ev baskınları, kapı-duvar kırmak, hedef göstermek; kaçırmak, tehdit etmek... Hepsi gericiliğin, otoriterliğin, saldırganlığın kısacası bu ‘teşkilatın’ emojileri.

*https://www.gazeteduvar.com.tr/trt-dizisinde-siyah-transporterli-insan-kacirma-sahnesi

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et