3 Mart 2021 00:00
/
Güncelleme: 00:35

Meşrulaştırılmaya çalışılan grev kırıcılık ve işçi düşmanlığı

Gençlik kesimleri adına bir umut ışığı olamayacakları açıkça görülen bu siyasi çizgiye gençliğin cevabı, bulunduğu her alanda kendi öz örgütlülüklerini yaratarak kaderlerini ellerine almak olacaktır.

Meşrulaştırılmaya çalışılan grev kırıcılık ve işçi düşmanlığı

Fotoğraf: Evrensel

Taylan Özgür DELİBAŞ

İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi

Geçtiğimiz günlerde belediye yönetiminin önerdiği yüzde 7’lik sefalet zammına karşı Maltepe Belediyesi işçileri grev kararlarını şantiyeye asmıştı. Kararın alınmasından bu yana ise haklı talepleriyle değil; bir yandan İBB’nin grevi kırmak için yaptığı hamlelere yaptıkları karşı müdahalelerle, bir yandan da Maltepe Belediyesi’nin çarpıtarak yaptığı açıklamalarla gündeme geldiler.

ALIN TERİNE “MUHALEFET”

İşçilerin talep ettiği insanca yaşanabilecek ücret talebini yerine getirmek yerine işi yokuşa süren belediye yönetimi, attığı SMS'te ikramiyeler hariç yüzde 47 zam teklif edildiğini iddia ederek uzun süredir sokaklardan toplanmayan çöplere kendilerinin değil işçilerin sebebiyet verdiğini söyledi. Diğer yandan da grevi kırmak adına belediye yönetiminin yardımına koşan İBB’nin, kendi araçlarıyla çöp toplamasına işçilerin izin vermeyişi ve Büyükşehir’in son yaptığı grev kırıcılığını kabul eden açıklamayla beraber, belediye işçileri semt halkıyla karşı karşıya getirilmeye çalışıldı

İŞÇİLERİ İÇERMEYEN BİR HALK SAĞLIĞI SÖYLEMİ

Pandemiyi de bahane edip, halk sağlığı söylemlerinin arkasına saklanarak grevi kırmaya çalışan belediye yönetimi, her gün saatlerce sokakta temizlik hizmeti veren, hem kendi hem ailesinin sağlığını tehlikeye atan işçilerin haklarını vermeye gelince, emekçiyi halkın bir parçası olarak saymıyor olacak ki sefalet ücreti dayatmasında bulunuyor. Yaptıkları açıklamalarla işçileri “şımarık” olarak lanse ederek de adeta kendi partilerinin hükümetinde nasıl bir ülke vadettiklerinin kısa bir simülasyonunu izletiyorlar bizlere. Her fırsatta kullandıkları hak, hukuk, emek, adalet, kavramlarının da altının boş olduğu bu gibi kriz hallerinde takınılan sermaye yanlısı tutumlarla ayyuka çıkıyor. İşçilerin grev hakkını tanımayan, kendisine biat etmiş sendikalar isteyen, işçilere karşı kolluk kuvvetlerini göreve çağıran ve hakkını arayanları “şımarık” gören ana muhalefet partisinin de aslında iktidarla ne kadar benzeştikleri görülüyor. Bu siyaset benzerliği de elbette çıkarlarını savundukları sınıfın aynı olmasından kaynaklanıyor. Böylece siyasetin iki ittifak arasına sıkıştırıldığı bir atmosferde, iki ittifakın da hem gençlik kesimlerine hem işçilere vaat ettikleri açısından ayrışmadığı ve birbirinden taban tabana zıt gibi görünseler bile sermayenin çıkarlarını savunmakta ortaklaştıkları görülüyor.

Grevin sosyal medyada gündem olmasıyla beraber yine aynı çevrelerin, siyasi üst akıllarından aldıkları cesaretle beraber greve yönelttikleri “neden AKP’li belediyelerde yapılmıyor”, “iktidarın ekmeğine yağ sürülüyor” gibi söylemler, kendi hayal dünyalarında kurdukları siyasetçiliğin emekçiler nezdinde karşılığı olmadığının ve işçilerin, onların siyasi hedeflerine kafa yoramayacak kadar yıpranmış vaziyette olduğunun göstergesidir. Yaptıkları eleştirilerde görüldüğü üzere kafaları iki ittifak arasına sıkışıp kalmış, kendi çıkarlarından bir adım ilerisini düşünmeyen bu zihniyet; işçilerle masada anlaşma yolunu değil genel merkezi baskı altına alarak sözleşme imzalama yolunu seçerek bir kez daha işçilerin iradesine saygı göstermediklerini göstermiş oldu.

Biz aynı zamanda gençlik olarak bu siyasi aklı, Boğaziçi eylemlerinde öğrencilere verdikleri “iktidarın değirmenine su taşımayın” telkinlerinden tanıyoruz. Biz bu siyasi aklı, iktidara karşı dik duruş sergilenen her alanda; kadın eylemlerinde, işçi grevlerinde, öğrenci protestolarında yaptıkları “sandığı bekleyin” çağrılarından, hareketi sönümleme uğraşlarından tanıyoruz. Gençlik kesimleri adına bir umut ışığı olamayacakları açıkça görülen bu siyasi çizgiye gençliğin cevabı, bulunduğu her alanda kendi öz örgütlülüklerini yaratarak kaderlerini ellerine almak olacaktır.

Evrensel'i Takip Et