Gıda işçisi kadınlar: Evin ihtiyaçlarını karşılamakta çok zorlanıyoruz
Gıda sektörünce çalışan kadın işçiler, zaten zorlu çalışma koşulları ve şiddetle boğuşurken pandemiyle birlikte hayatlarının daha da zora girdiğini anlattı.
Fotoğraf: Pixabay
Sema ÖZDAL
Ankara
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yaklaşırken anketler vasıtasıyla gıda işçisi kadınlarla görüştük. Gıda sektörü, kadın işçi sayısının ve geçici işçiliğin en yüksek olduğu iş kollarından biri. Tek başına ev geçindiren, eşinden ayrı ya da yaşlı aile üyelerine bakmakta olan kadınların sayısı da oldukça fazla. Anketlerimizi bir fırın zincirinin çeşitli şubelerinde, fastfood markasının birkaç satış noktasında ve bir hazır gıda imalathanesinde çalışan 16 kadınla yaptık. Farklı iş yerleri ve farklı şubelerden olsalar dahi kadınların tamamının ortaklaştığı nokta pandemi dönemi öncesine göre evin ihtiyaçlarını karşılamakta çok zorlanıyor olmaları oldu.
KADINLAR DAHA YORGUN DAHA TÜKENMİŞ
Anket sorularını cevaplayan kadınların 11’i pandemi dönemi öncesine göre çok daha zorlandıklarını söylediler. Ulaştığımız kadınlar arasında ihtiyaçlarını karşılamada zorlanmadığını söyleyen olmadı. “Evin geçimini sağlamak için başka işler yapıyor musunuz?” sorusuna “Zaten vakit kalmıyor, olsa yapardım” cevabı oldukça yaygındı. Ayrıca anket, pandemi döneminden öncesiyle kıyasla, kendilerini daha yorgun ve tükenmiş hissettikleri sonucunu verdi.
Ankete katılanlar arasında bu dönemde işyerinde yoğunluğu artanlar da var, azalanlar da. Özellikle fırın çalışanı kadınlar pandeminin ilk aylarındaki sokağa çıkma yasaklarında yoğun bir dönem yaşadıklarını belirttiler. Fastfood zincirinde çalışanlar ise yemek yerlerinin ve AVM’lerin kapalı olduğu zamanlar ücretsiz izne çıkarılma ve kısa çalışma ödeneği almanın arttığını söylediler. Aldığımız cevaplar üzerinden, geçirdiğimiz bir yıllık süreçte işyerlerinde en çok; ücretsiz izne gönderme veya göndermekle tehdit etme, çalışırken artan baskı ve denetim, işyeri dışındaki zamanın nasıl geçirildiğinin sorgulanması uygulamalarının arttığını söylemek mümkün.
ÇOCUKLAR EVDE YALNIZ KALDI
Uzaktan eğitim sebebiyle okullarda olmayan çocukların bakımına dair sorularda, kadınların çoğu “Mecburen evde yalnız bırakıyoruz” cevabını verdiler. Salgın boyunca yaşadıkları duygu yoğunluğunun üzerine konuştuğumuz kadınların en çok hissettiklerini söyledikleri duyguların oransal sıralaması ise şöyle: Kaygı/endişe, gerginlik/sinirlilik, mutsuzluk ve korku. Aldığımız cevaplardan birisi ise oldukça çarpıcı “Eve gittiğimde çocuklara temas etme, sen tüm gün herkesle muhatap oluyorsun, temizlendin mi?’ gibi tepkiler almak aile ilişkilerimizi geriyor.”
"SENDİKA OLSA DAHA OLUMLU BİR SÜREÇ OLURDU"
Sendikalı bir işyerinde çalışmanın pandemi dönemi koşulları düşünüldüğünde bir fark yaratacağı konusunda neredeyse her işçi hemfikirdi. Aldığımız cevapların bir kısmı şöyle:
“Sendikalı olsak mesai ücretlerimizi tam alırdık.”
“Sendika bizim haklarımızı korur, garanti altına alır.”
“Sendikasız çalışınca hak talep edemiyoruz, bizleri istedikleri gibi yönetiyorlar.”
“Patronlar geri adım atmak zorunda kalıyorlar, çalışma saatleri daha düzenli oluyor.”
Ancak sendikalı işyerlerinde çalışmanın daha iyi olduğu cevabını almamıza rağmen kadınlar sendikaya üye olup mimlenmekten, işten atılmaktan korktuklarını ifade ettiler.
"ÇEKİLEN DERDİN SORUMLUSU HÜKÜMET"
“Pandemi döneminde işyerinizde bir hak için eylem yapılsa katılım sağlar mısınız?” sorusuna da kadınların çoğunluğu “evet” cevabını verirken, işçilerin birlikte duramadığını düşündüğü için kazanım sağlanamayacağını düşünen kadınlar da oldu. Bu dönemde kazanım sağlayanlar da hazır gıda imalathanesinde hep birlikte talepte bulunarak temizlik önlemlerini arttırdıkları örneğini verdiler.
Hayatlarında bu kadar başat rol oynayan pandeminin emekçilere etkilerinin müsebbibi de sorularımız arasındaydı. İşçi ve emekçilerin pandemi dönemi koşullarında yaşadığı sorunların sorumlusu olarak ağırlıklı olarak hükümet cevabını aldık. Az sayıda da olsa işveren ve sorumsuzca hareket eden işçilerin de sorumluluğu olduğunu söyleyenler oldu.
Anket çalışmamızın en dikkat çekici noktalarından biriyse pandemi döneminde kadına yönelik şiddetin artıp artmadığını konuştuğumuz bölümdü. Şiddetin arttığını düşünen kadınların sayısı çok az bir farkla da olsa fazla. Şiddetin artmadığını düşünen kadınlar ise “Zaten şiddet hep fazla ki, hep izliyoruz televizyondan, az mıydı ki artsın” diye cevaplar verdiler.