03 Mart 2021 15:22
Son Güncellenme Tarihi: 03 Mart 2021 23:01

TMMOB: İş cinayetleri ve işçi katliamları artarak devam ediyor

3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü dolayısıyla iş cinayetlerine dikkat çeken TMMOB, “Sendikalaşma önündeki engeller kaldırılmadan işçi sağlığında yol alınamaz” dedi.

Kocaeli | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kocaeli, İzmir ve Adana’da 3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü dolayısıyla iş cinayetlerine dikkat çekmek, iş sağlığı ve iş güvenliğinin önemini anlatmak için basın açıklaması düzenledi.

3 Mart 1992'de Zonguldak Kozlu'da grizu patlaması sonucu 263 madencinin yaşamını yitirdiği günü iş cinayetlerine dikkat çekebilmek, işçi sağlığının ve iş güvenliğinin önemini vurgulamak için 2012 yılında “İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü” olarak ilan eden TMMOB, Kozlu'dan günümüze iş cinayetleri ve işçi katliamlarını artarak devam ettiğini belirtti.

İzmit İnsan Hakları (Sabri Yalım) Parkında yapılan açıklamaya DİSK, KESK, CHP, HDP, EMEP ve Halkevileri de destek verdi.

Basın açıklamasını okuyan TMMOB Kocaeli İKK Sekreteri ve MMO Kocaeli Şube Başkanı Murat Kürekçi, fabrika ve işyerlerinin denetlenmediği ifade ederek, denetimsizlik ve yaptırımsızlığın sürdükçe iş cinayetlerini engellemenin mümkün olmadığını söyledi.  

“İŞ CİNAYETLERİNE SON VERECEK ADIMLAR ATILMALIDIR”

Kürekçi, iş kazaları ve meslek hastalıkları ile ilgili verilerin tamamının kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini vurguladı. İş cinayetlerinin sorumlularının korunduğunu, hatta aklandığını belirten Kürekçi, 301 maden emekçinin yaşamını kaybetmesine neden olan Soma Faciası sorumlularından tutuklu kimsenin kalmadığını hatırlattı.  

İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda gerçekçi adımlar atılabilmesi için patronları sorumluktan kaçıran yaklaşımlara son verilmesi gerektiğini hatırlatan Kürekçi, “Bilimsel ve teknik ölçütler doğrultusunda atılacak adımlar ile göz göre göre 'geliyorum' demekte olan facialara son vermek mümkündür” dedi.

İzmir’de Alsancak Mimarlık Merkezinde yapılan basın açıklamasını TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sözcüsü Aykut Akdemir okudu.

Her yıl 10 bin civarında meslek hastalığından işçi ve emekçilerin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini hatırlatan Akdemir, ayrıca iş kazaları ve meslek hastalıklarına yönelik açıklanan resmi rakamların gerçeği tam olarak yansıtmadığını söyledi.

Akdemir, "İş kazaları, meslek hastalıkları vb. ile ilgili verilerin tamamı kamuoyu ile paylaşılmalıdır" diye ekledi.

“YASAL DÜZENLEMELER GERÇEKLEŞTİRİLMELİ"

Akdemir, iş cinayetlerinin yaşanmaması için yürütülen mücadelenin güçlendirilmesi ve gerekli yasal düzenlemelerin zaman kaybetmeden gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.

"Taşeronlaştırma, özelleştirme, sendikasızlaştırma, denetimsizlik, esnek istihdam politikaları, kayıt dışı çalışmaya izin veren politikalar ve bunun sonucu oluşturulan mevzuat ile sorunlu bir sistem üretmiştir” diyen Akdemir, siyasi iktidarın bu sistemi korumak üzere yoğun çaba sarf ettiğini söyledi.

Akdemir, gerçekleşen iş cinayetleri ve iş kazalarının büyük çoğunluğunun önlenebilir olduğunun altını çizdi.

“ÖRGÜTLENME ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALI”

Adana’daki açıklamada ise 3 Mart 1992 Kozlu faciasında hayatını kaybeden 263 madencileri anarak sözlerine başlayan İKK Sekreteri Ahmet Uncu, “Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller tüm çalışanlar için kaldırılmadıkça işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda yol alınamayacaktır” dedi.

“KOZLU’DAN GÜNÜMÜZE İŞ CİNAYETLERİ ARTARAK DEVAM ETTİ”

Ülke tarihinde Soma’dan Torunlar Center Asansör faciasına, 2014’te Yalvaç’ta gerçekleşen trafik kazasından Ermenek’e, Şirvan bakır madeninden Sakarya Hendek’te yaşanan havai fişek facia ve işçi katliamlarına değinen Uncu, tüm bu yaşananların Kozlu’daki faciadan günümüze kadar yaşanan olumsuzluklardan gerekli dersler çıkarılmadığını, atılması gereken adımların atılmadığını; bu nedenle iş cinayetleri ve işçi katliamlarının artarak devam ettiğini vurguladı.

“OLUMSUZ GİDİŞATA PANDEMİ DE EKLENDİ”

Olumsuz gidişata Kovid-19 pandemisinin etkilerinin de eklendiğini dile getiren Uncu, “Pandemi sürecinin yönetimi ve salgından koruma politikaları çalışma hayatı için geçerli olmamış, emekçiler salgının ölümcül sonuçları ile baş başa bırakılmıştır. TMMOB olarak 3 Mart’ta; iş kazalarının, iş cinayetlerinin ve işçi katliamlarının son bulması için mücadele etmeye devam edeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz. Artarak devam eden iş cinayetlerine ve işçi katliamlarına son verecek adımlar zaman kaybetmeden atılmalıdır” dedi.

Açıklama sonrası talepler ise şu şekilde sıralandı:

  • İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması, öncelikle devletin ve işverenin görevidir, sorumluluğu yükleyecek kurban arama anlayışına son verilmelidir.
  • 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu amacına uygun olarak baştan aşağı değiştirilmelidir.
  • İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanına ilişkin düzenleme ve denetlemede Aile, Çalışma Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yanında, Sağlık Bakanlığı, üniversiteler, sendikalar, TTB ve TMMOB’den oluşan idari ve mali yönden bağımsız bir enstitü tarafından yerine getirilmelidir.
  • İş güvenliği uzmanlığı sistemi kamu eliyle sağlanacak şekilde yeniden yapılandırılmalı, hizmetin piyasalaştırılmasına son verilmelidir.
  • Örgütlenme ve sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılmalıdır. Taşeronlaşma ve benzeri uygulamalara son verilmelidir.
  • Denetim mekanizmaları bağımsız organizasyonlar olarak yeniden yapılandırılmalı, güçlendirilmelidir.
  • İş kazaları ve cinayetlerinin sorumlularına yaptırım uygulanmalı, işveren, ilgili kamu görevlileri ve sorumlular hakkında yargı süreçleri bağımsız bir şekilde işletilmelidir. Sorumluların aklanmasına son verilmelidir. Adalet sağlanmalıdır. (HABER MERKEZİ)
ÖNCEKİ HABER

Yüksekova Belediye Eş Başkanı İrfan Sarı'ya 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi

SONRAKİ HABER

41 barodan 300 kişilik genel kurul kararına tepki: Aklımızla alay mı ediliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa