41 barodan 300 kişilik genel kurul kararına tepki: Aklımızla alay mı ediliyor

41 baro başkanı ortak açıklama yaparak 300 kişilik genel kurul kararına tepki gösterdi. Açıklamada "Baro genel kurullarını 300 kişiyle sınırlamak, barolara ’genel kurul yapmayın’ demektir" denildi.

GÜNCELLENDİ

Fotoğraf: Unsplash

ANASAYFA

GÜNCEL

Paylaş

41 baro başkanı, yaptıkları ortak açıklamayla "normalleşme" kararları kapsamında duyurulan 300 kişilik genel kurul kararına tepki gösterdi. Açıklamada "Baro genel kurullarını 300 kişiyle sınırlamak, barolara ’genel kurul yapmayın’ demektir" denildi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "normalleşme" kararlarına dair açıklamasında genel kurullara ilişkin "Sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, kooperatifler vb. kuruluşların genel kurulları düşük, orta ve yüksek riskli illerde katılımı 300 kişiyi geçmeyecek şekilde yapılabilecektir" demişti.

41 baro başkanı, yaptıkları ortak yazılı açıklamayla bu karara tepki gösterdi. "Aklımızla alay mı ediliyor” diye sorulan açıklamada baroların genel kurullarının il hıfzıssıhha kurullarınca ertelendiği, pek çok baro tarafından idari yargıya başvurulduğu, baroların genel kurullarının yapılmasının hukuka aykırı şekilde engellendiği hatırlatıldı.

"İKTİDAR PARTİSİNİN LEBALEP DOLU KONGRELERİ ÖVGÜYE MAZHAR OLMUŞTUR"

Açıklamada AKP'nin lebalep dolu kongreleri hatırlatılarak "Barolar ve kamu kuruluşu niteliğindeki meslek örgütlerinin genel kurullarının yapılması pandemi gerekçesiyle engellenirken, iktidar partisi başta olmak üzere siyasi partilerin il, ilçe kongrelerinin, gençlik ve kadın kolları kongrelerinin yapılmasında sakınca görülmemiş, hatta bu durum yürütmenin başı tarafından, partisinin genel kurullarının yapıldığı salonların 'lebalep dolu' olması övgüsüne mazhar olmuştur" denildi.

"UYGULANABİLİR OLMADIĞINI AÇIKÇA BELİRTMEK İSTİYORUZ"

Açıklanan "normalleşme" kararlarının uygulanabilir olmadığının altı çizilen açıklamada "Hangi kriterler esas alınarak hazırlandığını bilmediğimiz bu tedbirlerin hayatın gerçekliğinden uzak ve uygulanabilir olmadığını açıkça belirtmek istiyoruz. Baro genel kurullarının çok yüksek riskli illerde yapılamayacağı, diğer illerde ise kişi başına 8 metrekarelik bir alan bulundurma koşulu ve 300 kişiyi aşmayacak şekilde yapılabileceği belirtilmiştir. Kayıtlı avukat sayısı 300’ün altında 29 baromuz bulunmaktadır. Diğer barolarımızın tamamının mevcudu 300’ün üzerindedir. Hatta bazı barolarımızda genel kurul yapılabilmesi için gereken yüzde 10 üye sayısı bile bu sayının üstündedir. Bu nedenle; baroların genel kurulları için böylesi bir sınırlama getirilmesi en hafif deyimiyle aklımızla ile alay edilmesi, genel kurul yapılabilmesinin 300 kişi ile sınırlanması, özetle barolara 'Genel kurullarınızı yapmayın' demek anlamına gelmektedir" ifadelerine yer verildi.

"TBB'NİN SESSİZ KALMASINI ÜZÜNTÜ VE UTANÇ İLE İZLEMEKTEYİZ"

TBB seçimlerinin yapılabilmesi için tüm baroların eş zamanlı olarak genel kurullarını yapabilmeleri gerektiği aktarılan açıklamada, aksi durumda TBB seçimlerinin yapılabilmesinin imkansız olacağı, tedbirler uygulandığı takdirde ise kaos yaşanacağı ifade edildi.

Açıklamanın devamında TBB Başkanı ve Yönetim Kurulu'nun sessiz kalması da eleştirildi:

"TBB Başkan ve Yönetim Kurulu’nun tüm bu hukuksuzluklar karşısında sessiz kalmasını büyük üzüntü ve utanç ile izlemekteyiz. TBB Başkan ve Yönetim Kurulu’nun bu konu ile ilgili hiçbir girişimde bulunmamasının nedenlerini, tüm siyasi partiler çok riskli ya da az riskli fark etmeksizin genel kurullarını yapmalarına rağmen baroların genel kurullarının bu şekilde sulandırılma samimiyetsizliğine söyleyecek bir tek sözleri dahi olmamasını çok iyi anlıyoruz! Hiçbir görev ve makamın sonsuz olmadığını, önemli olanın görev süresinin uzunluğu değil yapılan görevin onur ve gururla yapılması olduğunu bir kez daha hatırlatıyor, baroların genel kurul ve seçimlerini yapmalarının sağlanması için gerekli girişimlerde bulunmaları için kendilerine son kez tarihi bir çağrıda bulunuyoruz. Bu görevlerini yapmadıkları takdirde, tarih ve hukuk dünyası bu tavırsızlığı ve eylemsizliği yüreklere ve hafızalara kazıyacak, en hafif tabiri ile utançla anılacaklardır."

"KANUNLAR YA VARDIR YA YOKTUR, YA HERKES İÇİN UYGULANIR YA DA KİMSE ADALETE İNANMAZ"

Açıklamanın sonunda "Bir ülkede kanunlar ya vardır ya da yoktur. Eğer ki bir hukuk devletinden bahsedeceksek bir ülkedeki kanunlar ya herkes için uygulanır ya da hiç kimse, artık o kanunların adaleti sağlayacağına inanmaz. Bu nedenle; Demokrasinin ve hukukun gereği yerine getirilerek; Sivil toplum örgütleri, akademik meslek odaları ve barolar için büyük bir kaosa sebebiyet verecek bu uygulamanın durdurulması ve alınacak tedbirler doğrultusunda tüm baroların genel kurullarının yapılması önündeki engellerin kaldırılması için yetkilileri göreve davet ediyoruz" çağrısına yer verildi.