Yol işçisi Erdem Arcan: Pandemi döneminde okurlar kitabı keşfetti, sanata yöneldi

Hasret Gültekin KOZAN
Kocaeli

İki dönem Yol-İş İstanbul Şube Başkanlığı yapan, 8 senenin ardından halen yol işçiliğine devam eden Erdem Arcan sanatla iç içe bir yaşam sürüyor. İlk şiir kitabı “Saklambaç Bahçesi”ni okuruyla buluşturan Arcan, şiirlerinde daha çok aşk, doğa ve toplumsal meseleleri işliyor. Arcan’la sanat yolculuğunu konuştuk. 

"DOĞADA OLMAYI SEVİYORUM"

İzmit doğumlu olan Arcan, İzmit Lisesinde okuduktan sonra Anadolu Üniversitesinde Uluslararası İlişkiler Bölümünden mezun oldu. Üniversitenin ardından yol işçiliğine başlayan Arcan, Yol-İş Şube başkanlığı dönemini ise “Mücadeleci bir dönemdi. Taşeron işçilerin kadro mücadelesini verdiğimiz bir dönemde şube başkanlığı yaptım” dedi.  “2 dönem başkanlık sözüm vardı, bir daha aday olmadım” ifadelerini kullanan Arcan, şube başkanlığının ardından İzmit’e döndüğünde Kocaeli Fotoğraf Sanatı Derneği (KASK) ile tanıştı. Burada ilk fotoğraf eğitimini alan Arcan, “İzmit’te 3, İstanbul’da 1 fotoğraf sergisi açtım. Doğra fotoğrafları çekiyorum, sürekli fotoğraf makinem boynumda, doğada olmayı seviyorum” ifadelerini kullandı.

Sanat derneğinde şiirle daha çok ilgilenmeye başlayan Arcan, şiir ile lise yıllarında bir Orhan Veli kitabı aracılığıyla tanıştığını belirtti. Arcan, “Derneğin bir de Aydili Sanat Yayınları adında yayınevi var. Onların da biraz isteği ve yanımda durmalarıyla eski yazdığım şiirleri bir araya getirdik ve Saklambaç Bahçesi adli şiir kitabımı çıkardık. Şiir benim için bir sevda. Lise yıllarında öğretmenim bana Orhan Veli’nin şiir kitabını hediye etmişti, onu okuduktan sonra şiiri çok sevdim, bakış açım değişti. Aşık olduk, şiirin peşinden koştuk” şeklinde konuştu.

"ERDAL EREN’İ ANDIM…"

Saklambaç Bahçesi adlı şiirini rüyasında hatırladıklarıyla yazdığını söyleyen Arcan, “Saklambaç Bahçesi rüyamın bana hediyesi. Rüyada şiir okuyorum, yazıyorum, uyanıyorum… En son uyandığımda aklımda kalanları kağıda döktüm hemen: “Çocuk saklambaç bahçesinde kaybolurdu bile bile/ Hiç çıkmak istemezdi büyümesin diye/ Büyüdü çocuk, aydınlığa sığındı/ Karanlıklar olmasın diye.” Kitapta yer alan “Deprem” şiirini İzmir depreminin ardından yazdığını belirten Arcan, “İyi niyetli yardımsever dostlara yazdım. Ben de 1999 Gölcük depremini yaşadım” dedi. Bir yerden bakmamaya çalıştığını söyleyen Arcan, “Herkese yaşadığım duyguları yüklemeye çalışıyorum. Mesela ‘Madımak’ şiirimi, 1993 2 Temmuz’un da yitirdiğimiz dostlarıma yazdım. Bugün herkesin lanetlediği bir gün 2 Temmuz. ‘Eylül Direnişi’de Erdal Eren’e yazıldı. Bağımsız Türkiye diyen, ülkesi için mücadele eden, 17 yaşında idam edilen Erdal’ı andım” şeklinde konuştu.

"GÜZEL DÖNÜŞLER ALDIM"

Kitabı pandemi döneminde çıkartmasına rağmen şaşkınlığını gizleyemediğini vurgulayan Arcan, “Saklambaç Bahçesi beni şaşırttı. Şiir kitabı ülkemizde pek satılmaz, kuyruklar da oluşturmaz. Kitap baskıya gittiğinde tereddütlerim vardı ama gördüm ki bir ay içerisinde kitabım 1500 okura ulaştı. Bu da şiir adına, sanat adına beni umutlandırdı. Her evde, her ofiste, her tezgah başında bir imza salonu oluşturduk. Kitap Keyfi’nin ardından Yahya Kaptan Mahalle muhtarı, mahalle konağı önünde bizim için bir masa attı, yine maske ve mesafe ile okur ile buluştuk. Pandemi döneminde okurlar kitabı keşfetti, sanata yöneldi” dedi.

Gençlerden değerli dönüşler aldığını ifade eden Arcan, “En güzeli de gençlerden aldığım güzel dönüşlerdi. Vaci Çelik arkadaşıma bir kitabımı ulaştırmıştım, oturduğu apartmanda bir lise öğrencisine veriyor o da. Bana sonra yazdı, geleceği olan voleybolcu bir gencimiz ilk kez bir şiir kitabını baştan sona dek okumuş. Kitap Keyfim’de küçük çaplı, pandemi kurallarına da dikkat ederek bir imza günü yapmıştık. Orada kitabımı alan yine bir lise öğrencisi, bir gün sosyal medyadan bana ulaştı. Kitapta bulunan bir şiiri bestelemiş, gitarıyla çalmış ve bunun kaydını gönderdi bana. Bu kuşaktan dönüşler almak hoşuma gitti” ifadelerini kullandı.

YENİ PROJELER

Kitabın ikinci baskısının yapılmak üzere olduğunu belirten Arcan, yeni projelerinden de şu sözlerle bahsetti: “100 arkadaşın sosyal dayanışmasıyla, ortak bir şiir kitabı oldu bu. Kitabın gelirlerini de LÖSEV’e bağışladım. Ayrıca ikinci bir şiir kitabının da hazırlıkları var. Bunun dışında fotoğraf ile ilgili projelerimiz de var. Ben doğanın ürettiğini fotoğraf makinem ile belgeliyor, izleyicilerle buluşturuyorum. Çektiğimi fotoğrafları ‘Doğanın Dili’ dediğim bir kitapta toplayacağım, fotoğrafların öykülerini yazacağım bu sefer.”