İşçinin iradesi olmadan TİS imzalanmasına izin verilmemelidir
"Örgütlülüğümüzü daha da sağlamlaştıracağımız bir tutumla her zaman olduğu gibi sözleşmeyi İZENERJİ işçisinin onayı ile bitireceğiz.”
Fotoğraf: Evrensel
Bayram KESGİN
Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Disiplin Kurulu Başkanı
Türkiye’de birçok belediyede genel hizmetler iş kolunda çalışan binlerce işçiyi ve kamu emekçilerini ilgilendiren toplu iş sözleşme görüşmeleri devam ederken birçok belediyede de bağıtlanmış durumdadır.
Çalışan işçinin sayısal yoğunluğu nedeniyle dikkatleri üzerine çeken İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı İZELMAN ve İZENERJİ şirketleri ile DİSK Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2 ve 3 No’lu Şubelerin yanı sıra KESK’e bağlı Tüm Bel-Sen 1 No’lu Şubesinin örgütlü olduğu birimlerde hizmet üreten işçiler ve kamu emekçileri dahil toplamda 23 bin belediye çalışanını ilgilendiren ve işvereni temsil eden SODEMSEN ile yapılan TİS görüşmelerinde taslakta talep edilen birçok idari madde imza altına alındı. Ancak ekonomik maddelerle ilgili henüz bir teklif verilmedi. İZELMAN ve İZENERJİ şirketinde 07 Mart 2021 tarihinde yasal olarak uyuşmazlık tutanağı tutularak ara bulucu sürecine gidilecektir.
Toplu sözleşme yetkileri gelmesine rağmen kamu emekçilerini temsil eden Tüm Bel-Sen ile henüz bir görüşme gerçekleşmemiştir.
İzmir’in ilçelerinde bağıtlanan toplu sözleşmeler adeta bir şova dönüştürülerek karşılıklı methiyelerin dizildiği törenlerde imza altına alınmıştır. İmza altına alınan toplu sözleşmelerin zam oranını hesaplama yöntemleri herkesin anlayacağı biçimde tam gerçeği yansıtmamaktadır.
Açıklanan ücretlere işçinin yıl içinde aldığı ikramiyesi ve diğer sosyal hakları giydirildiği gibi örneğin Bayraklı Belediyesinde 140 liradan başlayan 20’ye yakın farklı yevmiye var. Yine Buca Belediyesinde sözleşme töreninde yüzde 70 zam yapıldığı açıklanmıştır. Burada cevaplanması gereken soru, “Buca Belediyesinde ne kadar ücret ödeniyordu da yüzde 70 zam yapılınca 5 bin 100 lira oldu?” veya “Bayraklı Belediyesinde hangi grupta, kaç kişi 5 bin 100 lira maaş alıyor?” olmalı.
Yine Foça Belediyesinde 7 bin 500 lira aylık ücret açıklandı. Foça Belediyesinde bu ücreti alan sayıları 30’a yakın olan 4D’li çalışan kamu işçisi. Toplu sözleşmeden önce 203 lira olan yevmiyeleri yeni sözleşmede 227 olmuş, yani yüzde 12 artmış. Bu oran TÜİK’in açıkladığı yüzde 14 olan enflasyonun altında kalmış demektir. Bitirilen toplu sözleşmelerde yöntem olarak elle tutulur yanı olan sözleşme Bornova Belediyesindekidir. Bornova Belediyesinde işçilerle hazırlanan taslağın üstünden varılan anlaşmalar tutanak altına alınıp işyerlerinde işçilerin onayına sunulup imza aşamasına geldiğinde SODEMSEN sözleşmedeki hakları yüksek, kabul edilemez bulmuş imzalanmasını engellemek istemişti. Ancak sendika ve işçilerin kararlı duruşu ile sözleşme işçilerin onayladığı şekilde imzalanmıştı.
İzmir’de seçim mitingi havasında bitirilen toplu sözleşme süreçleri İstanbul’da CHP’nin yönetimde ve DİSK Genel-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kadıköy, Kartal, Maltepe, Ataşehir gibi ilçelerde tıkanması sonucu grev aşamasına geldi. Önce Kadıköy ve arkasından Maltepe belediye işçileri dayatılan sefalet ücretine karşı anayasal hakkını kullanarak üretimden gelen gücünü kullandı, greve çıktı.
Seçim meydanlarında emekçilerin, işçilerin, halkın yoksullaştığını; enflasyonun altında ezildiğini, her koşulda işçiden emekçiden yana olduklarını iddia ederek halktan oy alanlar işçilerin grevini baltalamak için akıl almaz rakamlar açıklayarak işçilerle halkı karşı karşıya getirmeye çalışmıştır.
Burada sorgulanması gereken bir diğer olay ise şube yönetimlerine, işyeri temsilcilerine, sendika üyesi işçilere rağmen Genel-İş Genel Merkezinin işçilerin kabul etmediği bir toplu sözleşmeyi nasıl imzaladığı tartışmasıdır. Yetkisi olsa da genel merkez, şube yönetimlerinin, işyeri temsilcilerinin ve işçilerin onayı olmayan hiçbir toplu sözleşmeye imza atmamalı ve imza atmasına izin verilmemelidir.
İYİ BİR TİS İÇİN KOMİTELERİMİZİ OLUŞTURARAK MÜCADELEYİ ÖRGÜTLEMELİYİZ
Ekonomik krizin ve pandeminin ağır faturasının biz işçilere emekçilere kesildiğini iliklerimize kadar hissetmekteyiz. Temel tüketim ihtiyaçlarımızı karşılamak için pazara, manava, bakkala, markete gittiğimizde fiyatların bir önceki ayın, bir önceki haftanın etiketleriyle uyuşmadığı ortadadır. Gerçek enflasyon yüzde 30-40 bandındadır. Dolayısıyla yıl içinde ücretlerimize aldığımız zam oranı ne olursa olsun ücretlerimiz hayat pahalılığı karşısında erimektedir.
Yaşadığımız gerçek durum karşısında en iyi toplu sözleşmeyi imzalasak da ücretlerimizdeki erimeyi durduramayacağımız ortadadır. İyi bir toplu sözleşme için mücadele ederken aynı zamanda zamlara, hayat pahalılığına, antidemokratik uygulamalara karşı, adil vergi ve insanca yaşamak için elzem bir mücadeleyi örgütlemeliyiz.
İZENERJİ işçileri olarak hep birlikte hazırladığımız TİS taslağının arkasındayız. Ücret zammı için verilecek teklifin yüzdelik oranı ne olursa olsun işçinin onayı olmadan imzalanmasına izin vermemek için işyeri komitelerimiz, temsilciler kurulumuz, delegelerimiz, şube yönetimi tam bir birlik içinde ve örgütlülüğümüzü daha da sağlamlaştıracağımız bir tutumla her zaman olduğu gibi sözleşmeyi İZENERJİ işçisinin onayı ile bitireceğiz. Bunu kitlesel gücümüzle her mücadeleye hazır bir örgütlülüğü koruyarak yapabiliriz.
