05 Mart 2021 23:28

ÇANPAŞ işçileri: Haklarda ve ücretlerde eşitlik istiyoruz

Çankaya Belediyesi İmar AŞ’de çalışan işçilerin taban ücreti 193 lira oldu bu ay itibariyle. ÇANPAŞ işçileri "Biz de 195 lira talep ettik, eşitlik istiyoruz" diyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

İlayda KAYA
Cansu ERTAŞ
Ankara

Çankaya Belediyesine bağlı ÇANPAŞ firmasında çalışan işçiler, devam eden toplu sözleşme görüşmelerinde, İstanbul’daki gibi bir durumun yaşanmasına izin vermeyeceklerini vurguladı. Katı atık birimi işçileri, "Çankaya Belediyesinin Belde ve İmar şirketlerinin sözleşmeleri örnek olarak önümüzde. İmar AŞ’de çalışanların taban ücreti 193 lira oldu bu ay itibariyle. Biz ekstra bir şey istemiyoruz; sadece eşitlik istiyoruz" dedi.

Kendi şubelerine güvendiklerini ve SODEMSEN ile görüşmelerin devam ettiğini aktaran katı atık birimi temsilcisi, “İdari madde bile zor geçiyor. Karşımızda değişik bir tavır var. Öyle bir an önce çözülsün tavrı yok. Parasal konuları belediye başkanına bırakıyorlar. Sözleşmede 82 maddemiz var, daha 34 madde geçti. 15 günde bir randevu veriyorlar. Zamana yayıyorlar çünkü 1 Nisan’da işverenin süresi bitiyor” diyor.

İŞÇİLER EŞİT HAKLAR İSTİYOR

Şubenin olağanüstü seçime gitmesinden sonra seçilen 17 temsilcinin yönetimle bir araya geldiğini belirten işçi, taslak hazırlıkları şöyle anlattı: “Taslak ortaya çıktıktan sonra işyerlerinde işçilerle taslak üzerine konuştuk, eksiklikleri not aldık. Katı atıkta taban ücreti 129 lira, bizim talebimiz ise 195’e çıkarılması. Süpürge birimi ve park biriminde taban ücreti daha düşük. Önümüzde Çankaya Belediyesinin Belde ve İmar şirketlerinin sözleşmeleri örnek olarak var. Fazla bir şey istemiyoruz, sadece geçinebileceğimiz bir ücret istiyoruz. İmar AŞ’de çalışanların taban ücreti 193 lira oldu bu ay itibariyle. Biz ekstra bir şey istemiyoruz; sadece eşitlik istiyoruz.”

En ağır iş birimin katı atık olduğuna dikkat çeken işçi, “İmar ve Belde şirketleri 38 liraya yemek yiyorsa, ben niye 20 liraya yemek yiyeyim? SODEMSEN’in tavrı burada şu şekilde: ‘Belde ve İmar 20 sözleşme görmüş, senin daha ilk sözleşmen.’ Ben bu tavrı kabul etmiyorum. Ben de yıllardır yıpranmışım, haklarımı alamamışım. Diğer şirketlerle eşitliğin sağlanması için illa 20 sözleşme mi görmem lazım” dedi.

"PERSONEL EKSİĞİ İŞ YÜKÜNÜ ARTIRIYOR"

696 sayılı KHK’nin bir maddesine göre emeklilik günü dolanın direkt emekli edildiğini, kadrolu işçilerde ise bunun isteğe göre olduğunu söyleyen işçi, “Kadrolu arkadaşlarımız maaşları düşmesin diye emekli olmuyorlar ama bizde öyle değil. Bu durumu yönetime ilettik, yönetim belediye başkanı ile görüşmüş. KHK’deki o madde sebebiyle alamadıklarını söylemiş. Şu an bütün birimlerde eksik çalışıyoruz. Park bahçe birimindeki bir arkadaşımız 10 tane parka bakıyor” diye konuştu.

Katı atıkta personel eksikliğinden dolayı normalde hafta içi 3 kişinin işe çıktığını, hafta sonu ise çöp az diye daha az kişinin çıktığını anlatan işçi şöyle devam etti: “Restoranlar, kafeler fazla olduğu için hafta sonu iş yükü fazla olmasına rağmen daha az kişi çalışıyor. Biz direterek 15-20 kişi daha çağrılmasını sağladık. Asıl mesele işçi sayısının az olması. Burada kronik rahatsızlığı olan arkadaşlar 3 ay izne çıkamadılar personel az olduğu için. Biz normal şartlarda zaten 100-150 kişi eksiğiz, o dönem 200-250 kişi eksik halde biz Çankaya’nın çöpünü kaldırdık. Yani biz işvereni çok üstümüzde taşıdık, çok çektik. Artık hakkımızı almayı istiyoruz. Beklenti çok yüksek. Biz işvereni bu konuda çok idare ettik. Kendi işimiz, kendi belediyemiz diyerek sahiplendik. Herkes özveri ile çalıştı.”

ŞANTİYENİN TAŞINMASI TEPKİ ÇEKİYOR

Belediyenin Mühye Köyü’ndeki şantiyenin yarısını Alacaatlı bölgesine taşıma gibi bir projesi olduğunu ifade eden işçi, “Orada zaten daha önce bir şantiye vardı. Belediyenin tasarruf yapmak amacıyla yaptığı bir proje. Biz Yenikent’e döküm yapıyorduk, 1.5 saat sürüyor yol. Büyükşehir ile ortak anlaşmalı olarak Mamak döküm sahası içine aktarma istasyonu yapıldı. Yani Yenikent’e çöp boşaltmak için gitmemize gerek kalmayacak. Çayyolu’ndaki işçiler buraya gelmesin, kamyonu oraya park etsin diye. Biz bir buçuk sene şantiyenin buraya taşınması için uğraştık. Alacaatlı’da taş ocağı olduğu için toz duman oluyor orası. İşçilerin çoğu akciğer hastalıklarına yakalandı. Onları da mücadeleyle buraya taşıdık. Şimdi bizi tekrar oraya göndermeye çalışıyorlar. İşveren herhangi bir sorun çıkmaz, çıkarsa buraya tekrar getiririz dedi. Biz şantiyenin bölünmesine karşı değiliz, tasarruf edilsin tabi ki ama başka bir yer olsun, orası olmasın. Belediyenin bir sürü arsası var sonuçta. Taş ocağının kapatılacağı söylendi. Biz de diyoruz ki; kapatın ondan sonra taşıyın bizi o zaman. Bir de sözleşme öncesi neden taşıyorsun? Burayı neden bölüyorsun? Burada tek yumruk, 500 kişiyiz. Yarın 250 kişiye düşeceğiz. Ama böyle bir şey olursa orada da ses getiririz.”

İŞÇİLER DERSLER ÇIKARDI

ÇANPAŞ işçileri 2019’un ağustos ayında Genel-İş Sendikası ve Çankaya Belediyesi arasında imzalanmak istenen toplu sözleşmeye tepki göstererek iş bırakmıştı. O direnişten öğrendiklerini anlatan işyeri temsilcisi, o eylemi “kontrolsüz” olarak değerlendiriyor: “Haklı bir direnişti ama elimizde tutamadık. Park bahçeden, süpürgeden arkadaşlar da buraya gelmişti. Sadece katı atık olarak yapamadık. Oradaki arkadaşların çoğunu tanımıyorduk. Kontrollü şekilde devam etseydi, biz haklarımızı çok daha önceden almaya başlardık. Mecbur 6 ay beklemek zorunda kaldık.”

Çanpaş işçilerinin bir gözü de yakın zaman önce Kadıköy ve Maltepe’de süren grevlerdeydi. Oradan da dersler çıkardıklarını söyleyen işçi, Çankaya Belediyesinin İstanbul’daki gibi büyükşehir Belediyesi ile çöpleri toplamamasını isteyerek şöyle dedi: “Biz her şeye hazırlıklıyız. Görüşmelere de kalabalık gidiyoruz, pandemi şartları el verdiğince. Biz 15 kişi oluyoruz karşımızda 3 kişi oluyor. Eskisi gibi değil, bir güven oluşturdu şube olağanüstü seçimden sonra. Buraya Remzi Başkan da gelse, belediye başkanı da gelse hakkımızı almadan bırakmayız.”

İŞÇİLER YENİ ŞUBE YÖNETİMİNE GÜVENİYOR

Belediyenin, Mühye Köyü’nde bulunan katı atık birimindeki işçiler, sürecin nasıl devam ettiğini sorduğumuzda sendikalarına, şubelerine güvendiklerini ifade ediyor. Temsilcilerin şimdiye kadar şeffaf bir tutum izlediğini anlatan işçilerden biri, “Şimdiye kadar 34 madde geçmiş. Şimdi Kadıköy ve Maltepe göz önünde, ancak bilgi kirliliği var. O nedenle bir şey diyemiyorum. Şu ana kadar bir problemimiz olmadı, görüşmeler devam ediyor. İşyeri temsilcilerimiz bilgileri aktarıyor bize. Takip ediyoruz” dedi.

Şeker hastası olan bir işçi ise “Biz bir tek şey söylüyoruz. Gelsinler bir gece çöp toplasınlar burada. Bu işçinin burada ne çektiğini görsünler. Ona göre de ellerini vicdanlarına koysunlar. Bak ben şeker hastasıyım, geldim çalışıyorum” diye anlattı.

Maltepe ve Kadıköy belediyelerinde greve çıkan işçilerin haklı olduğunu anlatan bir işçi de, “Ücretler enflasyon karşısında eriyor. Ayrıca yiyecek, yol parasını çıkınca maaşlarda bir şey kalmıyor” diyor. Bu yüzden taban ücretlerini yükselmesi gerektiğini belirten işçi, 3-4 parka bir işçinin görevlendirildiğini, parkların birbirinden uzak olduğunu söylüyor. Bir önceki şube başkanının patron yanlısı olduğunu söyleyen işçi, “Bu nedenle onu değiştirdik” diyor.

Bir başka işçi ise “Bizim günlük yevmiyemiz önemli olan. Onun yüksek bir fiyat olması lazım ki, kesintilerden sonra elimizde bir şey kalsın” diyor. Diğer bir işçi “Maltepe Belediyesindeki işçileri destekliyorum. Hakları için mücadele ettiler. Bu dönemde geçim çok zor. Aldığımız ücret yetmiyor, işçiler de haklı olarak greve gidiyorlar” diyor.

ÖNCEKİ HABER

Tekstil işçisi kadınlar: Kovid olduğumuzda da sorumluluklarımız azalmadı

SONRAKİ HABER

EMEP Dikili İlçe Örgütü: Zam yağmuru durdurulsun

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa