Menemenli işçi kadınlar: İşyerlerimizde haklarımız için mücadele edeceğiz
8 Mart öncesi bir araya gelen Menemen Belediye işçisi kadınlar, örgütlü mücadelenin önemine vurgu yaparak, “İşyerlerimizde haklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.
Fotoğraf: Evrensel
İzmir Menemen'de belediye işçisi kadınlar, Ekmek ve Gül ile Belediye İş Sendikasının çağrısıyla 8 Mart öncesi bir araya gelerek taleplerini konuştu.
Gölpark'ta düzenlenen söyleşi de Ekmek ve Gül adına konuşan Eren Saran, kadın işçilerin bir yılını değerlendirdi.
"8 MART MÜCADELENİN YÜKSELECEĞİ BİR GÜN"
Pandemi ve ekonomik krizin kadın işçiler üzerindeki sömürüyü arttırdığına değinen Saran, "Geçtiğimiz 8 Mart'tan bu yana pandemi bahane edilerek kadın işçiler esnek çalışma, ücretsiz izin, işten çıkarma, kısa çalışma ödeneği gibi uygulamalarla yoğun hak gasplarının yaşandığı bir yılı geride bıraktı. Belediye işçisi kadınlar açısından da tablo esnek çalışma ve uzun mesai saatleri, ücretsiz izin gibi bir dizi sıkıntının yer aldığı bir tablo. Tüm bu sorunların yanı sıra ev içi emeğin kadınların omzunda olması ve geçim derdi de eklenince işçi kadınlar açısından bu 8 Mart krize, yoksulluğa, eşitsizliğe ve şiddete karşı mücadele taleplerinin yükseleceği bir gün olarak önümüzde duruyor" diye konuştu.
Belediye İş İşyeri Temsilcisi Kader Yayla, "8 Mart, işçi kadınların bizlere bıraktığı mücadele mirasıdır. Bu 8 Mart’ta bizler de iş yerlerimizde haklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.
"DAHA ÖRGÜTLÜ OLURSAK HAKLARIMIZI ALABİLİRİZ"
Söyleşide söz alan kadın işçiler, "Zaten zor olan çalışma koşullarımız pandemiyle birlikte daha da ağırlaştı. Uzun saat mesailer yapmak zorunda kaldık" dedi.
Güvenlikte çalışan bir kadın işçi, "8 Mart'ta en önemli talebim kadın olarak ve işçi olarak hakkımızı almak. Geri planda bırakıldığımız oluyor. Ücretlerimizin geç yatırıldığı zamanlar oluyor. Bu sıkıntılarımızın çözülmesini istiyorum" diye konuştu.
On yıldır belediyede çalışan bir işçi ise yapılan son zamlarla birlikte çevresindeki arkadaşlarının zor geçindiğini, yeri geldiğinde birbirlerinin faturalarını yatırarak destek olduklarını dile getirdi. Pandemi döneminde kısa çalışma ödeneğiyle geçindiklerini söyleyen işçi, "Eşim çalışmıyor olsa ben de çok zorlanırdım. İşimden atılmadığıma şükür ederek çalışıyorum. Yeri geliyor 12 saat mesai yapıyoruz ama karşılığını alamıyoruz" dedi.
Geçtiğimiz ay belediye başkan vekilinin değişmesi ve bağlı oldukları şirketin yetkisinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle 18 gün işbaşı yaptırılmayan işçiler, böylesi süreçlerde örgütlülüğün önemine değinerek, "Kendi arkadaşlarımızda da bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışı var. Oysa o yılan hepimize dokunuyor. Daha örgütlü, birlikte hareket edersek haklarımızı alabiliriz" vurgusu yaptı.
"ADALETSİZLİĞİN ORTADAN KALDIRILMASINI İSTİYORUZ"
Süpürge işi yapan bir kadın işçi de erkeklerle aynı işi yapmasına rağmen aynı ücreti almadığına değinerek, "Biçme işi diyorlar yapıyorum, süpürme diyorlar süpürüyorum, benimle aynı işi yapan erkek bir işçi benden daha yüksek maaş alıyor. Ben bu adaletsizliğin de ortadan kaldırılmasını istiyorum" diye konuştu.
Pandemi döneminde iş tanımlarının değiştiğini ifade eden sosyal hizmetler biriminde çalışan kadın işçiler ise "Bizi mahallere gönderdiler. Yürüyerek gittik. Yardımları dağıttık, çorba dağıtımı yaptık. Mesaimiz bitti demeden paketlemede bulunduk. Tüm bu fedakarlıkları yaptıktan sonra değerimizin ve emeğimizin karşılığını alamadık" dedi. (İzmir/EVRENSEL)