Emek Partisi Çorum Merkez İlçe Örgütü, faaliyetlerinin engellenmesine tepki gösterdi
EMEP Çorum Merkez İlçe Örgütü, faaliyetlerinin emniyet güçlerince keyfi şekilde engellenmesi ve ceza verilmesine yaptığı açıklamayla tepki gösterdi.
Fotoğraf: Evrensel
Emek Partisi (EMEP) Çorum Merkez İlçe Örgütü, faaliyetlerinin emniyet güçlerince engellenmesi ve keyfi cezalar verilmesine yaptığı açıklamayla tepki gösterdi.
EMEP Çorum Merkez İlçe Başkanı Hıdır Aygün'ın yaptığı yazılı açıklamada, parti faaliyetlerinin son günlerde güvenlik güçlerinin "ilginç" denilebilecek yöntemleriyle engellenmek istendiği belirtilerek "Ekmekçioğlu işçilerinin kış ortasında işten atılmalarını görmeyenlerin, zamlardan dolayı kışın doğalgazını açamayanları görmeyenler ne hikmetse partimizin insanca yaşam talebini, zamları geri alın ücretleri yükseltin taleplerini içlerine sindiremeyip faaliyetlerimizi engellemeye çalışmışlardır" denildi.
"UYGULAMA TAMAMEN SİYASİDİR"
Emek Partisi Çorum Merkez İlçe Başkanı Hıdır Aygün'ın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"Kamuya ait yerlere afiş yapıştırıldığını iddiasıyla ki aslında kamuya ait yerlere değil, sadece boş dükkanlara yapıştırılan afişlerimiz, güvenlik güçlerince sökülürken, arkadaşlarımıza ise Kabahatler Kanunu’na göre para cezası kesiliyor. Çorum Belediyesi, boş billboard bıraktı da biz mi asmadık? Partimiz, işçilerin, emekçilerin, gençlerin ve kadınların desteğiyle politika yapmaktadır. Sermaye partileri gibi devletten yardım almamaktadır.
Uygulama tamamen siyasidir. Emniyet güçlerinin vazifesi olmadığı halde boş iş yerlerine, kiralık dükkan vb. yerlere astığımız afişlere mahalle sakinleri tepki gösteriyor yalanına başvurulmaktadır. Emniyetin bu hukuk dışı uygulamalarını kınıyoruz, sorumluları göreve çağırıyoruz. Partimiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da faaliyetlerini sürdürecektir. Buna hiç bir engel olamayacaktır. Emniyet güçlerini göreve çağırıyoruz. Akşam 21.00’den sonra başlayan sokağa çıkma yasağında yasadışı bir şekilde afişlerimizi toplamayı bırakmalıdırlar. Provokasyonlardan vazgeçmelidirler. Kapalı olan, artık faaliyet göstermeyen işyerlerinin camlarına astığımız ‘zamlar geri alınsın’ afişlerimizden kim nasıl rahatsız olabilir?
Partimizin faaliyetinin engellendiği şu günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İnsan Hakları Eylem Planını açıklamış olması da ayrıca manidar.
İnsan hakları başlığı altında sayılabilecek en öncelikli başlıklar olan temel hak ve özgürlüklerin AKP iktidarı açısından ne anlama geldiği yeterince biliniyor. ‘İnsan hakları konusunda üst düzey farkındalık yaratmak’tan bahsediliyor ki ‘Sözde insan hakları’ diye bir sıfatlandırmayı siyaset literatürüne kazandırmış bir iktidarın bahsettiği ‘farkındalık’ kampanyalarının ‘eğitim şart’ mesajlı ezberlerin ötesine geçmeyeceğini kim bilmez.
"İNSAN HAKLARINDA İLERLEMEK İÇİN EYLEM PLANI DEĞİL EYLEM GEREK"
Söz, basın, örgütlenme, gösteri ve toplantı, grev vb. hak ve özgürlükler adına tek bir somutluk içermeyen söz konusu ‘liste’nin ‘reform’ diye sunulmasının, havuzcu esnafına laf üretme fırsatı dışında, olsa olsa yeni ABD yönetimine ve Batı’ya ‘sempatik’ görünme kaygısıyla ilişkisi olabilir. ‘Hukuk reformu yaptık’ imajını, önümüzdeki hafta açıklanacağı belirtilen ‘ekonomik reform’ izleyecek ve ‘sıcak para’ kaynaklarına, namı diğer ‘yabancı yatırımcılara’, ‘faiz lobileri’ne ‘bizden kaçmayın’ denilecektir.
Onun dışında, hak ve özgürlükler kaygı ve davası olan hiç kimse böylesi bir ‘liste’yi ciddiye alıp beklenti içine girmez.
‘İnsan hakları eylem planı’ dediğiniz, içeridekilere değmiyorsa, dışarıda en küçük bir gösteri ve protesto hakkının kullanılmasını mümkün kılmıyorsa, iktidarın insan haklarından ne kadar uzak olduğunun itirafı anlamına gelebilir ancak. Olan da budur.
İnsan haklarında ilerlemek için eylem planı değil, eylem gerek. Bu kadar güzel söz söylemek yerine, planladıklarınızı, özellikle insan hakları ve yargı alanında mevcut mevzuata dayanarak da gerçekleştirebilirler.
İnsan hakları eylem planının görüşüldüğü şu günlerde Emniyet güçlerinin partimizin ‘zamlar geri alınsın’ afişlerini sökmesi, afiş yapıştıran arkadaşlarımıza para cezası yazması provokasyondur, ayrımcılıktır, Çorum’da toplumsal barışı bozmaktır."