Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan Kemal Kılıçdaroğlu'na aşı yanıtı
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Çin'den 1 milyon doz aşı bedava alındı mı" sorusuna ve ticari sır eleştirilerine yanıt verdi.
Fahrettin Koca | Fotoğraf: Aytuğ Can Sencar/AA
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter hesabından paylaştığı yazılı açıklamayla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Çin'den 1 milyon doz aşı bedava alındı mı" sorusuna ve ticari sır eleştirilerine yanıt verdi.
"Hayır, 1 milyon doz aşı bedava alınmadı" diyen Koca, Kılıçdaroğlu'nun "12 milyon doz aşı bedava geldi ve onu 12 milyon dolara DMO'ya sattılar" açıklamasına da şu yanıtı verdi: "Çin'le aramızda kesinlikle 'bedava aşı' anlaşması olmamış, Devletimiz Sinovac ile anlaşılan bedellerin dışında hiçbir ödeme yapmamıştır."
"Ticari sır" eleştirilerine de yanıt veren Koca, "Sinovac firmasıyla sözleşme tarihi itibariyle aşıyı dünyada en ucuza alan ülke olmak üzere anlaşmıştır. Bunun karşılığında ilgili firma bu bedelin taraflarla paylaşılmamasını ve diğer ülkelere karşı zor durumda kalmamayı talep etmiştir. Türkiye tarafı da bu bedeli gizli tutmayı taahhüt etmiştir. Ticari sır konusu sadece bundan ibarettir" dedi.
March 6, 2021
Koca'nın açıklamasının tamamı şöyle:
"Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de küresel salgın ile kontrollü bir mücadele veriliyor. Salgının ilk günüden beri siyaseti mücadelemizin dışında tutmak için büyük gayret sarf ettik. 83 milyonu ilgilendiren bir süreçte bir vatandaşımızın bile mücadelenin dışında kalmaması için gayret ettik. Herkese eşit mesafede durarak toplu bir mücadele yönetimi vermeye çalıştık. Bu kararlılığımızda hiçbir değişiklik yoktur. Son günlerde ise salgınla mücadelenin çeşitli adımları siyasete malzeme edilmeye çalışılmaktadır. Elbette siyasiler eleştiride bulunacaklar ve biz de bunlardan çıkaracağımız dersleri çıkararak sürece katkısını esas alarak tepki vereceğiz. Ancak siyaset her türlü ithamı meşru kılacak bir savaş alanı olarak ele alınmamalı ve sonuçları itibariyle salgınla mücadeleyi sekteye uğratacak sonuçları hedeflememelidir. Mücadelenin selameti ve aşı programının başarıyla devam etmesi en büyük önceliğimizdir.
ÇİN'DEN BİR MİLYON DOZ AŞI BEDAVA MI ALINDI?
Ayrıca, vatandaşımızın kafasında soru işaretleri kalmaması açısından bazı konulara açıklık getirmek gerektiği de ortadadır. Muhalefet partisi genel başkanının grup toplantısındaki konuşmanın bir bölümü aşagıdadır:
"Dedim ki Çin'den 1 milyon doz aşı bedava alındı mı? Bedava alınan bu aşı DMO'ya dozu 12 dolardan 12 milyon dolara fatura edildi mi?"
Kendilerinin birinci sorusunun cevabı net, "Hayır, 1 milyon doz aşı bedava alınmadı." Ancak devamında, bedava alındığına hükmederek "bedava alınan bu aşı" ifadesi ile ikinci sorusuna başlamaktadır. Peşin hükümlü olmak tam olarak budur. Belgesi ile açıklamamıza rağmen halen bedava aşı alındığı ifade edilmektedir. Bu kötü niyetli yaklaşıma alışmış olsak da meşru görmemiz mümkün değil. Devamında ise bir aracı firma konusu gündemde tutularak ithamlara devam edilmektedir.
YETKİLİ DİSTRİBÜTÖR MÜ ARACI FİRMA MI?
Aracı firma ile tek yetkili distribütör birbirinden farklı yetki ve sorumlulukları kapsar. Tek yetkili distribütör ana firmanın ülkemizdeki tek yetkilisidir. Aracı firma ise birden çok olabilir. Ana üretici birden çok aracı ile çalışabilir. Hatta aracı firmalar yetkili olmadan da aracılık faaliyetleri yürütebilir. Aracı firma ana firmadan mal alıp kar ile alıcıya satandır. Yetkili firma ise ana firmanın temsilcisi ve müteselsil sorumluluk paylaştığı yetkilidir. Tek yetkili distribütörü aracı olarak tanımlamak ve üzerinden yolsuzluk imasında bulunmak kamuya satış yapan tüm tek yetkili firmaları aracı konuma koyarak yolsuzlukla itham etmek anlamına gelir. Distribütör firmanın pazarlık konusunda hiçbir etkisi olmamıştır. Bakanlığımız ve Devlet Malzeme Ofisi görüşmeleri daha önce açıkladığımız ve Sinovac'ın iki mektubunda da açıkça ifade edildiği gibi üretici firma ile doğrudan yapılmıştır.
ÜRETİCİ İLE DİSTRİBÜTÖRÜ ARASINDAKİ ANLAŞMA MI DMO'NUN YAPTIĞI ALIM SÖZLEŞMESİ Mİ?
Muhalefet partisi lideri konuşmasında yine aşağıdaki ifadeleri kullanmaktadır:
"Coronavac aşısının Sinovac ve Keymen arasında imzalanan anlaşmalara uygun olarak T.C. Sağlık Bakanlığına Sinovac adına tedarik edildiğini teyit etmekteyiz. Anlaşmayı DM0 ile yaptıklarından hiç söz etmiyor. Sinovac ve Keymen ile teyit ederiz diyor. Demek ki Sayın Bakan yanıltıldı. Gerçek de ortaya çıktı kabul ettiler. 12 milyon doz aşı bedava geldi ve onu 12 milyon dolara DMO'ya sattılar."
Aziz vatandaşlarım,
Mektubu okuyan her vicdan sahibi açıkça anlayacaktır ki Sinovac ile distribütör firma arasında imzalanan anlaşma, aralarındaki tek yetkili distribütörlük anlaşmasıdır. Bu anlaşmaya istinaden Keymen'in kendisini temsil ettiğini ifade etmektedir. Bunu çarpıtarak "anlaşmayı DM0 ile yaptıklarından hiç söz etmemektedir" demek maalesef kötü niyettir. Bu cümlelerden 1 milyon doz aşının bedava alındığı sonucunu çıkarmak ise tarifi mümkün olmayan bir çarpıtma örneğidir. Meşru görmemekle birlikte bu duruma da alıştık.
AÇIKLANAN BEDELSİZ FATURANIN ANLAMI NEDİR?
Bir firmaya çıkar sağlanarak devletin zarara uğratıldıgı iddiası tamamen yanlıştır. Gerek Sinovac'ın açıklamalarında gerekse tek yetkili distribütörün açıklamasında 1 milyon doz aşının teminat karşılığı olarak kullanıldığı, bedelin faz 3 çalışmaları ve Türkiye'de dolumu yapılacak ürünler ıçin kullanılmak üzere distribütöre gönderildiği açıklanmıştır. Sinovac tarafından teslim edilen aşıların bedelinin tahsil edildiği ortadadır. Devlet Malzeme Ofisi de bedava alabileceği aşıyı bir aracıdan parayla almamış, teslim alınmamış aşılar için 1 kuruş dahi ödeme yapmamiştir. Çin'le aramızda kesinlikle "bedava aşı" anlaşması olmamış, Devletimiz Sinovac ile anlaşılan bedellerin dışında hiçbir ödeme yapmamıştır.
TİCARİ SIR NEDİR?
Konuşma içinde eleştiri konusu yapılan "ticari sır" meselesi ise oldukça basit bir konudur. Türkiye vatandaşlarının menfaatini korumak için Sinovac firmasıyla sözleşme tarihi itibariyle aşıyı dünyada en ucuza alan ülke olmak üzere anlaşmıştır. Bunun karşılığında ilgili firma bu bedelin taraflarla paylaşılmamasını ve diğer ülkelere karşı zor durumda kalmamayı talep etmiştir. Türkiye tarafı da bu bedeli gizli tutmayı taahhüt etmiştir. Ticari sır konusu sadece bundan ibarettir.
Bu bedellerin yazılı olduğu evrakı usulsüz olarak elde ederek bedeli ifşa etmek ülkemiz ile Sinovac arasındaki anlaşmanın ihlali anlamına gelmektedir. Burada amaçlananın, aşı temin ettiğimiz üretici firma ile Türkiye ilişkilerini bozmak olduğunu düşünmek dahi istemem.
TÜRKİYE'NİN AŞI PROGRAMINI RİSKE ATMAKTAN NE UMULUYOR?
Bundan daha tehlikeli olan ise kendilerinin aşağıdaki ifadesidir:
"Ya Çin ile Uygur Türklerine yaptığı zulüm nedeniyle aranız bozulmuyor da benim aşı dolayısıyla mı sizin aranız bozuluyor?"
Aziz Vatandaslarım, bu hiç masum bir soru değildir. Ülkeler arası ilişkilerdeki hassas konuları zamansız ve sağlık gibi her türlü uyuşmazlıktan azade bir konuda gündeme getirmek sadece ve sadece aşı tedarikini riske atmaktır. Bu konunun gündeme getirilmesi için seçilen zaman akıl ve izanla bağdaşamaz. Bu husustaki niyeti milletimizin vicdanına havale ediyoruz.
Sayın Kılıçdaroğlu Türkiye'nin aşı programını riske atarak nasıl bir kazanç umuyor? Ilişkilerin bozulması, tedarikin zorlaşması milletin aleyhine ama siyaseten kendi lehine mi olacak? Bu tutumun bedelini aşı sırası bekleyenler öderse, bunu kendi vicdanına nasıl izah edecek?
Sayın muhalefet liderini, kendisi aşısını olduğu halde kendisinden sonra aşı olacak vatandaşlarımıza kullanılacak asıların tedarikini umursamadan riske atmak yerine, bu konuda sorumlu davranmaya davet ediyorum.
Biz isterdik ki, salgının yüküne polemiklerle yeni yükler eklenmesin. Sorumsuz sözler halkımızı yormasın. Eğer eleştiriler olacaksa sürece zindelik katsın. Türkiye salgınla mücadelesini bugüne 83 milyon birlikte getirdi. Arada bir firemiz varsa da yolumuza biz birlikte devam edeceğiz.
Aşı için sıra bekleyen vatandaşlarımıza ve bütün milletimize saygılarımla." (HABER MERKEZİ)