Maltepe Belediyesi işçileri: Yolumuz uzun, mücadele daha yeni başlıyor
Maltepe Belediyesi işçileri yazdıkları mektuplarda grev sürecini değerlendirdi.
Fotoğraf: Murat Uysal/Evrensel
Maltepe Belediyesi İşçileri
Maltepe Belediyesinde 6 gün süren grevin ilk günü birçok işçi, “Acaba katılım nasıl olur” diye düşünürken grev geldi çattı. Başta temizlik biriminde çalışanlar olmak üzere işçiler, grevin ilk akşamı araçları çıkartıp grev kırıcılığı yapmak isteyen belediye yönetimine izin vermedi. Böylece ilerleyen günlerde karşılıklı bir “Mücadele verileceği” görülmüş oldu.
Grevden kısa bir süre önce işe alınan işçi arkadaşlarımızı bize karşı grev kırıcı olarak kullanmak istediler. Bu hamle de boşa çıkınca bu sefer Büyükşehir araçları devreye sokuldu. İşçilerin haklarını vermek yerine grevi kırmakta ısrar ediyorlardı. Buna karşı kendi aramızda görev paylaşımı yaptık, Maltepe’nin bütün sokaklarında grev kırıcılara karşı mücadelemizi verdik. Her hamle karşısında daha öfkeleniyor, kararlılığımız artıyordu.
Belediye yönetimlerinin pandemiyi gerekçe gösterip halkı bize karşı kışkırtmaya çalışması yetmezmiş gibi mafyavari bir grubun saldırısına da uğradık. Ama sağduyulu davranıp, balkonlara çıkan insanlara bu durumu teşhir ettiğimizde bu çeteler de grev kırıcılığını bırakmak zorunda kaldı. Günler geçtikçe bizler açısından bu mesele toplu sözleşme masasının da ötesinde bir onur meselesi haline gelmişti.
Tüm bu yaşananları fırsata çeviren Genel-İş Genel Merkezi ve CHP, işçinin iradesini hiçe sayarak toplu sözleşmeyi imzaladı. Bu tutuma karşı işçiler çok öfkelendi. Hatta birçok işçi arkadaşımızın ilk refleksi sendikadan istifa edeceğini söylemek, bu şekilde tepki göstermek oldu.
Sonrasında grevin devam edip etmemesi tartışmaları yaptık, referanduma gittik. Referandum sonrası birimler halinde toplantılar yaptık. Toplu sözleşme sürecinin ve grevin ilk aşamasında kararlarda ortaklaşılırken fiili mücadele konusunda ayrılıklar yaşandı. Hayatında ilk defa greve katılan ve polisle, devletle karşı karşıya gelmek istemeyen birçok işçi arkadaşımız fiili mücadele konusunda geri çekildi. Geçmişte 9 günlük fiili grev deneyimi olan ve kazanım elde eden temizlik ve fen işlerinde çalışan arkadaşlarımızın kendi aralarında yaptığı toplantılarda da, bu mücadelenin 1400 işçiyi kapsayan bir bütün halinde olmayacağı anlaşılınca, grevi sonlandırma kararı alındı.
Bu süreçte önemli deneyimler ve önemli kazanımlar elde ettik. Öncelikle oranları farklı da olsa çoğu birimden işçilerin grevde birleşmesi, bu duygunun birimlere yayılması önemliydi. Daha önce deneyimi olmayan arkadaşlarımız başta olmak üzere tüm işçiler hakları için mücadele etmenin ne demek olduğunu bir kez daha öğrendiler. Toplu sözleşme öncesi birçok işçinin aynı zamanda burada işyeri temsilcisi, şube yöneticisi olduğunu, herkesin sorumluluk alması gerektiğini söylüyorduk. Grev sürecinde bunun karşılığını gördük; bazı arkadaşlarımız mücadelede daha ileri çıktı ve öncü bir rol üstlendi.
Şimdi biz Maltepe Belediyesi işçileri olarak Anayasa’da yer alan hakkımıza bile tahammül edemeyenleri daha iyi tanıdık, bizlere rağmen sözleşmeye imza atan bir genel merkezin olduğunu gördük, biliyoruz. Artık sendikadan istifa etmek yerine vereceğimiz mücadeleyle bunları değiştirmeyi de tartışıyoruz. Bu tartışmalar işçilerin, şubelerin inisiyatifinin elinden alınmasından sendika tüzüklerinin değiştirilmesi gerektiğine kadar uzuyor. Yolumuz uzun, mücadele daha yeni başlıyor.
KİMİN KİMDEN YANA OLDUĞUNU GÖRDÜK
Grev bitti ama mücadeleyi sürdüreceğiz. Burada iki büyük kazanım vardır. İşçiler sendikal bilinç ve örgütlenme düzeylerini daha da ilerletti. İşçiler sınıf olarak çıkarlarımızın önemini daha da net gördü. Bu, işçilerin bundan sonraki mücadelesine yol gösterecektir. İkincisi dostlarımızı, sahte dostlarımızı ve düşmanlarımızı gördük. Kimler işçi haklarından yana kimler patrondan yana tavır takındı buna şahit olduk. Olup bitenleri tartışmalıyız. Çıkacak sonuçları güce çevirmeliyiz. Mücadeleyi yenilemeliyiz. Sınıf çatısı altında mücadele edersek başarılı oluruz. İşçiler sadece ekonomik olarak değil, siyasal olarak da sosyalizm hedefinde örgütlenmelidir. Grev kısa bir süredir. Asıl olan mücadelenin 7/24 sürmesidir.
KARARLILIĞIMIZ SÜRECEK
Grevin ilk gününde planlama yapıp gerekli önlemlerimizi aldık. Sonrasında grev kırıcılara karşı müdahale ederken bütün arkadaşlarımız görev almaktan çekinmedi. Tam tersi tek bir vücut olarak hareket ettik. İşverenin bütün hamlelerini aforoz ettik. Temsilci olan olmayan fark etmiyor. Biz sahaya çıktığımız anda herkes temsilcidir. Bu ruhla hareket ederek sonuca ulaştık. Her işçi üzerine düşeni mücadele ederek ortaya koymuştur. Bence bu grevde işçiler belediyelerdeki düzenin değişmesi gerektiğini göstermiştir. Sendikal bürokrasiye rağmen işverenin grev kırıcılığına soyunmasına rağmen bundan sonrası için de en ileriden mücadele etmeye kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.