CHP’li Bakan: İzmir’de son üç yılda 5 bin 689 kadın ŞÖNİM’e başvurdu
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İzmir’de Şiddet Önleme ve İzleme Merkezine (ŞÖNİM) 2018 yılında 1854 , 2019 yılında 1781 ve 2020 yılında ise 2 bin 54 kadının başvurduğunu açıkladı.
Fotoğraf: Evrensel
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına İzmir’de ve Türkiye’de kaç kadının Şiddet Önleme ve İzleme Merkezine (ŞÖNİM) başvurduğunu sordu.
Bakanlık tarafından paylaşılan verilere göre; İzmir ŞÖNİM’e 2018 yılında 1854 kadın, 2019 yılında 1781 kadın ve 2020 yılında 2 bin 54 kadın başvurdu. Ayrıca 2020 yılı içerisinde, 1187 kadın ve beraberindeki 774 çocuk, toplam 1961 kişi İzmir’de Bakanlığa bağlı üç kadın konukevine sığındı. Bakanlık, Türkiye geneline dair verileri ise açıklamadı.
Konuyla ilgili açıklama yapan CHP’li Murat Bakan, “Sadece İzmir’de son 3 yıl içinde toplamda 5 bin 689 kadın ŞÖNİM’lere başvurmuş. Türkiye genelini düşündüğümüzde, yüzbinlerce kadının şiddete maruz kaldığını ve devlete sığındığını tahmin etmek zor değil. Şeffaflık olmazsa, kadına yönelik şiddete karşı sıfır tolerans ilkesinden de etkili mücadeleden de bahsedilemez” dedi.
"KADINLAR HAYATTA KALMAK İÇİN MÜCADELE EDİYOR"
Her gün erkekler tarafından katledilen kadınların olduğunu hatırlatan Bakan, “Her gün sosyal medyada ‘Ölmek istemiyorum’ paylaşımları yapan kadınların, çocukların adalet arayışına tanıklık ediyoruz... Bugün Türkiye’de kadınlar önce hayatta kalmak için mücadele ediyor. Bugün, kadınlar emek mücadelesini sermayeye karşı değil, şiddete karşı ve önce hayatta kalmak üzere veriyor” diye konuştu.
"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’Nİ TARTIŞMAYA BİLE AÇAMAZSINIZ"
Hem Türkiye’de hem de dünyada toplumsal cinsiyet eşitsizliği üzerinden yükselen ve fiziki şiddete de dönüşen saldırgan politikaların hakim olduğunu ifade eden Bakan, “Yöneticilerin zihniyeti hem kamu hizmetlerindeki eşitsizliği hem toplumsal ilişkilerdeki ayrışmayı hem de ev içi şiddeti körüklüyor. Bu en yukarıdan en aşağıya kadar bir zihniyet meselesi. Her gün ekranlarda kin kusan, nefret haykıran, gerginlik saçan siyasetçiler ve bürokratlar bu topluma en büyük kötülüğü yapıyor. 2011’de, yani AKP iktidarında, İstanbul Sözleşmesi’ni imzalayan ve onaylayan ilk ülke olarak; İnsan Hakları Eylem Planları açıklayıp reformcu bir parti olduğunu iddia eden iktidar olarak, İstanbul Sözleşmesi’ne uymak, 6284 sayılı Kanun’la beraber sözleşmeyi etkin bir şekilde uygulamak ve uygulamaları denetlemek zorundasınız. İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmaya yönelik gündem oluşturmayı, kamuoyu yaratmayı bırakın; bu konuyu tartışmaya bile açamazsınız” dedi.
"MÜCADELE EDEN KADINLARI SELAMLIYORUM"
Bakan, “Sistemin kinini, adaletsizliğini ve eşitsizliğini delen, dik duran, direnen, dayanışan, ısrarla hem yaşam hem varoluş mücadelesini sürdüren tüm kadınların günü 8 Mart… Parlamentonun seçilmiş bir üyesi olarak, bir avukat olarak ve yurttaş Murat olarak; kadınların hayatın her alanında verdikleri mücadeleyi saygıyla selamlıyorum. Başta İstanbul Sözleşmesi için verdikleri onurlu mücadele olmak üzere her zaman birlikte olduğumuzu, üzerimize düşen her şeyi her zaman yapacağımızı bildiriyorum” diye konuştu. (İzmir/EVRENSEL)