08 Mart 2021 23:32

Maltepe Belediyesi işçileri: Bu süreçten deneyimle ve güçlenerek çıkıyoruz

"Daha bilinçli daha güçlü gelmek üzere, o konfederasyonun bize ait olduğunu hatırlatmak için bugün geri çekildik ama yarınlar bizimdir."

Fotoğraf: Murat Uysal/EVRENSEL

Paylaş

Maltepe Belediyesi İşçisi

1 Temmuz 2020 tarihinde Maltepe Belediyesi adına SODEMSEN, işçiler adına DİSK/Genel-İş Sendikası arasında TİS süreci başlamış fakat ne hikmetse bir türlü uzlaşı sağlanamamıştır. 23 Şubat 2021 tarihinde anlaşmazlıklar sonucu Maltepe Belediye işçileri greve çıkmış, hakkını aramaya başlamış fakat belediye, binbir türlü yalanla halkla işçiyi karşı karşıya getirerek grevi kırmak istemiş ama becerememiştir. İşçinin birliğini kıramayan belediye pandemiyi bahane edip İBB’den destek istemiştir fakat İBB de çözüm olamamıştır.

Çözümü masada araması gerekenler her zaman kendini güçlü olduğunu sananlar yani işverenler Maltepe’de bir işçi kardeşliği olduğunu unutmuş, tüm güçleriyle işçiyi yıldırmaya, grevlerini kırmaya çalışmıştır. Ama unuttukları bir şey vardı, işçi artık nasıl davranması gerektiğini biliyordu. Kendisini ve arkadaşlarını, kurdukları komiteler aracılığıyla geliştirmişti. Bilinçsizce hareket etmeyen işçi artık daha da güçlü olduğunu anlamıştı.

Artık hiçbiri ne CHP’li ne AKP’li ne HDP’li ne de MHP’liydi. Çünkü hepsi işçiydi. Maltepe işçisi bu şuurla hareket ediyor, artık onlardan feyzalan farklı belediyelerden işçilerdense birlik mesajları geliyordu. Bu durum artık birilerini korkutmuş olacak ki sendika patronları ve sosyal demokratım diyenler yani siyasiler artık işçinin birliğini kırmanın zamanı geldiğini düşündü. Grevi üst noktalardan yani ta Ankara’dan bitirmek istemişlerdi ve yasal süreç sonlandırılmıştı.

Ama kendinin hiçe sayıldığını hisseden işçinin elinde bir kozu daha vardı ve yine demokrasiden yana olan işçi ortaya demokrasi sandığını kurmuş, kararı işçinin vermesi istenmiştir. Olması gereken de buydu ve çoğu işçi oylamada 4 bin 700’ü kabul etmediğini göstermiştir. Ancak bu sırada Genel-İş Genel Merkezi imzayı atmıştır. İmzadan sonra her birimde grevin fiili olarak sürdürülemeyeceğinin görülmesi, işçilerin bir bütün olarak grevi devam ettiremeyeceğinin anlaşılması, işçi arkadaşların daha bilinçli daha güçlü gelmek üzere, o konfederasyonun bize ait olduğunu hatırlatmak için bugün geri çekildik ama yarınlar bizimdir.


DİRENİŞİN SİMGESİ

Maltepe Belediyesi İşçisi

Öncelikle 2018 nisan ayında çıkan bir kanun hükmünde kararnameyle belediyelerde çalışan taşeron işçilere yalandan bir kadro verildi. Yalandan diyorum çünkü biz daha iyi şartlarda çalışacağımızı düşünüyorduk. Bizleri taşerondan alıp belediye şirketlerine geçirdiler ve 3 yıl boyunca hükümet bizi yıllık 4+4 zamma mahkum etti. Bu 3 yıl boyunca asgari ücrete gelen zamlardan faydalanamadık. Her geçen yıl maaşlarımız enflasyon karşısında eridi. Artık maddi olarak dayanacak gücümüz kalmadı.

Biz yine de iyi niyetli düşündük. Dedik ki 3 yıl bitti artık özgür bir toplu sözleşme yapıp, kazanımlar elde edip, eriyen maaşlarımızı düzeltiriz. Fakat öyle olmadı. Belediye yönetimi pandemiyi de bahane ederek 7 ay boyunca bizi masada oyaladı. Artık işçilerin sabrı kalmamıştı. Çünkü ülke ekonomisi her geçen kötüye gidiyordu. Hiçbir işçi grev olsun da greve gidelim diye bakmıyordu. Ama yönetimin işçiyle dalga geçer gibi teklifleri, herkesi kızdırmıştı. Artık her şeye rağmen greve çıkmak zorunlu hale geldi.

Biz greve çıkmadan 6 ay öncesinde, personel eksik olduğu için personel alımı talebi olmuştu. Çünkü birçok işçi personel eksikliğinden yıllık iznini kullanamamıştı. Ta ki greve 15 gün kalaya kadar alım yapılmadı. Greve 15 gün kala 60 personel aldılar. Bu işçilere alım yaparken sormuşlar, “Grevde çalışır mısın” diye. İş arayanlar mecburen çalışırım demişler. Bu şekilde işe alınmışlar. Yani grevi kırmak için böyle bir zamanda alım yaptılar.

Bu olanlar bizi birbirimize daha çok bağladı. Artık bütün işçiler kenetlendi ve ayın 23’ünde grevi başlattık. Belediye yönetimi grevi kırmak için çok kanunsuz işler yaptı. Ama işçiler bilinçliydi, bunun yasal bir grev olduklarını biliyorlardı. 2019 yılındaki direnişte tecrübeler edinmiştik. Neler yapabileceklerini tahmin ediyorduk. Öncelikle işe yeni aldıkları personele kağıtlar imzalatıp, onları sahaya çöp toplatmaya sürdüler. Biz buna izin vermedik. Daha sonra kadın kollarından ev hanımı kadınları arayıp çağırmışlar ve çöp topluyormuş gibi para verip resim çekmişler. Halkla işçileri karşı karşıya getirip grevi bitirmek için.

Bütün işçiler bilinçli olduğu için bu oyuna da gelmedi. Daha sonra İBB’den yardım istediler. Partili İBB de 100 kamyon ve 600 işçiyle çöpleri toplamaya geldi. Tüm bunlara karşı hemen toplantı yaptık ne yapabiliriz diye ve aracı olan arkadaşlardan ekipler kurma kararı aldık. Ve hızlı bir şekilde ekipleri kurduk. Haberleşmek için de bir WhatsApp grubu oluşturduk. Araçları mahallelere gönderdik. Büyükşehir araçlarını görenler WhatsApptan nerede olduğunu bildirdi, oraya gittik. Yaptıklarının grev kırıcılığı olduğunu, suç işlediklerini kendilerine söyledik ve onlara çöp aldırmadık. Belediye yönetimi elinden gelen her şeyi yapmıştı. Fakat karşısında her şeyi göze almış ve ekonomik olarak bitmiş bir işçi sınıfı vardı. O yüzden bütün işçiler bir olup sonuna kadar direndiler. Grevin 6. gününde belediye yönetiminin artık hiç çaresi kalmamıştı. Karşılarında böyle bir direniş beklemiyorlardı. Ve son hamle olarak sendika genel merkez yöneticisini çağırıp işçinin iradesi dışında imzalar atarak grevi kırdılar.

ÖNCEKİ HABER

AKP'li Muş: Kadına yönelik şiddeti araştırmak için Mecliste komisyon kuracağız

SONRAKİ HABER

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve eşi Esma Esad’ın Kovid-19 testi pozitif çıktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa