Van'da 2'si çocuk 61 mültecinin ölümüyle ilgili açılan davanın ilk duruşması yarın

Van Gölü'nde 27 Haziran 2020 tarihinde batan teknede yaşamını yitiren 2'si çocuk 61 mültecinin ölümüne ilişkin 7'si tutuklu toplam 12 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması yarın  başlayacak. Van 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek davada tutuklular Medeni A., Burhan Ç., Cüneyt A., Mehmet A., Serdar Ö., Serkan Ö. ve Soner K. ile tutuksuz Mehmet Sami A., Nihat A., Osman Y. ve Vedat Y.'nın "Nitelikli göçmen kaçakçılığı yapma" ve "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme" suçlamalarıyla cezalandırılması isteniyor. Yine, yaşama ihtimali olduğu değerlendirilen ve Van 2'nci Sulh Ceza Hakimliğince hakkında yakalama kararı bulunan şüpheli Servet A.'ya da aynı suçlamalar yöneltiliyor.

Tüm sanıkların 36 yıl 6'şar aya kadar hapis ile cezalandırılması istenilen dava duruşmasını Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu üyeleri takip edecek.

Komisyon'dan Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Av. Mahmut Kaçan, duruşma öncesi Mezopotamya Ajansından Dindar Karataş'a değerlendirmelerde bulundu.

SORUŞTURMA ETKİN YÜRÜTÜLMEDİ

İddianamede sanıklar hakkında ağır cezaların istendiğini ancak bunun soruşturmanın etkin yürütüldüğü anlamına gelmediğini belirten Av. Kaçan, kimi isimlerin soruşturmaya dahil edilmemesini buna örnek gösterdi. Kaçan, "Teknede yaşamını yitiren kişilerin yakınları, sanık olarak yargılanan kişiler dışında da bu olayla bağlantılı olabilecek kimi isimler vermişti. Ne yazık ki bu iddialarla ilgili hiçbir soruşturma yapılmadı. Dolayısıyla soruşturma eksik yapıldı. Bu davada da her zaman eleştirdiğimiz 'cezasızlık politikası' yerine, bu suçun ağırlaştırıcı nedenleri uygulanarak sanıklar hakkında ceza verilip verilmeyeceğine bekleyip göreceğiz” diye konuştu.

DAVAYA KATILIM TALEBİ

Baro olarak davayı yakından takip ettiklerini ve olaya dair kapsamlı bir rapor açıkladıklarını anımsatan Kaçan, bu ısrarlı takibi sürdüreceklerini vurguladı. Baro'nun davaya katılım talebinde bulunacağını paylaşan Kaçan, “Bunun yanında benim de bireysel olarak vekaletnamesini aldığım ve davaya katılım talebinde bulanan ailelere hukuki destekte bulunacağız. Bu davayı sonuna kadar takip ederek bilgileri detaylı olarak kamuoyu ile paylaşacağız” dedi.

CEZASIZLIK POLİTİKASI

İnsan kaçakçılığı ile ilgili başlatılan soruşturma ve yargılamalarda cezasızlık politikasının söz konusu olduğunu kaydeden Kaçan, Nisan 2020'de yapılan düzenlemeye işaret etti. Ölümle sonuçlanan durumlarda yargı makamlarının çekingen davrandığını ve ağırlaştırıcı sebeplerin uygulanmadığını dile getiren Kaçan, "Görülecek davanın da aynı akıbete uğramaması için daha etkin dava sürecini takip etmeyi düşünüyoruz. Bu bir dönüm noktası da olabilir. Bu olay üzerinde özellikle yargı makamlarının bakış açısının değişip değişmediğini hep birlikte gözlemleyeceğiz" ifadelerini kullandı. Kaçan, son olarak davanın sahiplenmesi çağrısında bulundu. 

OLAYA DAİR

Van'ın Gevaş ilçesinin Altınsaç Mahallesi'nde, 27 Haziran 2020 tarihinde mültecileri taşıyan bir tekne battı. Tekne sahiplerinden Medeni Akbaş kurtulurken, yapılan arama ve kurtarma çalışmaları sonucunda 2'si çocuk 61 kişinin cansız bedenine ulaşıldı. Haklarında kayıp ihbarı yapılan bir diğer tekne sahibi Sedat Akbaş’ın da aralarında bulunduğu birçok mültecinin akıbeti ise halen bilinmiyor. 

Tekna faciasında hayatını kaybeden İran, Afganistan ve Pakistan vatandaşı oldukları tahmin edilen kimliği belirsiz birçok kişinin cenazeleri Kimsesizler Mezarlığı’na defnedilirken, Van Cumhuriyet Başsavcılığı 145 günün ardından 6’sı tutuklu 12 kişi hakkında "Nitelikli göçmen kaçakçılığı yapma" ve "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme" suçlarından iddianame hazırlandı. Van 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen 43 sayfalık iddianame, teknenin "denize elverişlilik belgesinin" bulunmadığı ve kapasitesi üzerinde yolcu yüklediği belirtildi. (Van/MA)

Van'da 61 mülteci öldüğü tekne katliamı soruşturması 5 aydır yerinde sayıyor

Mültecinin "statüsü" kimsesizler mezarlığı

Dayanışma Ağı Van’da: Mültecilerin yaşadıklarını yerinde görmek için geldik