Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz gündeme ilişkin EMEP youtube hesabında değerlendirmelerde bulundu. İktidarın salgınla mücadele kapsamındaki "yeni normalleşme adımları"nı eleştiren Akdeniz “İktidarın da, onların arkasındaki sermaye güçlerinin de asıl hesabı çarklar dönsün, sürü bağışıklığına devam sloganı” dedi. Akdeniz, sendikalara ve işçilere "Yerel platformlar kurmak ve 1 Mayıs’a uzanan süreçte işten atmalara karşı, zamlara karşı ve sürü bu bağışıklığına karşı birleşik bir mücadeleyi hep beraber yürütmeliyiz" çağrısı yaptı.
Türkiye’nin pandeminin birinci yılını geride bırakmak üzere olduğunu söyleyen Akdeniz ‘yeni normalleşme adımları’nı “Bunlar turizm için, ekonomi için, çarklar dönsün ve patronlar kazansın diye. Halk sağlığı tehlikeye ve riski atılıyor. Hâlâ ortada 21 gün tam kapanma yok. Hâlâ ortada emekçilere ekonomik ve sosyal koruma yok. Ne var peki? Varyant virüs var. Aşı yok, ne var? Mutant virüs var. Dolayısıyla iktidarın da, onların arkasındaki sermaye güçlerinin de asıl hesabı çarklar dönsün, sürü bağışıklığına devam sloganı. Bu çizgide devam ettikleri rahatlıkla anlaşılıyor. AKP kongreleri lebalep dolarken yasaklar işçilere, emekçilere, demokrasi güçlerine, hak arayanlara kesiliyor” şeklinde yorumladı.
"BÜYÜME DEDİKLERİ ZENGİNLERİN BÜYÜMESİ!"
Ekonomik kriz ve pandemi ile beraber işçi ücretlerinin giderek düştüğünü de söyleyen Akdeniz “Ne arttı? Şirket karları arttı. Yani tekeller büyüdü ancak halk daha da yoksullaştı. İşsizlik büyüdü ancak büyüme denen şey hormonlu büyüme oldu. Yüksek kur devam ediyor, yüksek enflasyon devam ediyor, yüksek işsizlik devam ediyor ve en kötüsü yüksek yoksulluk devam ediyor. Bu koşullarda büyümenin zengin sınıflar için olduğu açık. Halkımızın da bildiği gibi kısa çalışma ödeneği 17 Mart tarihi itibari ile sona eriyor. Hala hükümet cenahından rahatlatıcı bir açıklama yok. İşçi ve emekçiler endişeli. Yapılan tahminlere göre en az 4 milyon insan işe geri dönecek. Ücretli izin uygulaması sona erince yapılan tahminlere göre en az 1 milyon insan kısa sürede işten atılacak. Bakın market işçileri ayakta. Neden? 8 saat yerine 12 saat uygulaması dayatılıyor işçilere. Bakın bu bir prototiptir, bu bir örnektir. Buradan yapmak istedikleri çalışma düzeni ortaya çıkıyor. Daha az işçi ile daha çok kar elde etmek ve daha çok insanı işsiz bırakmak. Buradan Emek Partisi olarak bir kez daha sendikalara ve işçilere çağrımız yerel platformlar kurmak ve 1 Mayıs’a uzanan süreçte işten atmalara karşı, zamlara karşı ve sürü bu bağışıklığına karşı birleşik bir mücadeleyi hep beraber yürütmeliyiz. Dün 8 Mart’ı geride bıraktık, önümüzdeki süreç ise 1 Mayıs’a gidiyor. İşçi ve emekçiler işten atmalara karşı, zam yağmuruna karşı, hayat pahalılığına karşı, derin yoksulluğa karşı şimdiden 1 Mayıs hazırlıklarını yapmalıdır. Pandemi gerekçesiyle 1 Mayısların yasaklanmasına izin vermemelidir. Herkes çok güçlü bir biçimde sendikalarla beraber bütün illerde her yerde güçlü bir 2021 1 Mayıs’ını örgütlemek için şimdiden hazırlıklara başlamalıdır” çağrısı yaptı.
"KADIN CİNAYETLERİNİN SORUMLUSU İKTİDAR"
8 Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliklerinin Türkiye’nin ve dünyanın pek çok yerinde yaygın ve kitlesel kutlandığını söyleyen Akdeniz bu süreçte kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet haberleri ise eksik olmadığını söyledi. Akdeniz “‘Kadınla erkek bir olur mu?’ diyen bir zihniyet tarafından yönetilen ülkede kadın cinayetlerini kınayanlar korosuyla karşı karşıya kaldık. Tek tek kadın cinayetlerinin toplam sorumlusu iktidarın kadınlara baskıcı ve ayrımcı bakışıdır. Emek Partisi olarak “Güvenceli iş” diyen, “Şiddetsiz yaşam”, “Örgütlü mücadele” diyen kadınların mücadelesini selamlıyoruz ve taleplerinin savunucusu olmaya devam edeceğimizi söylüyoruz.” dedi.
"MİLLİYETÇİLİK ÜZERİNDEN YÖNETMEK İSTİYORLAR"
HDP’nin kapatılması tartışması hakkında da konuşan Akdeniz “Türkiye’nin yeniden bir partiler mezarlığına dönüşmesi tartışmalarıyla yapılmak istenen çok açık bir biçimde ortada. İktidar milliyetçilik ve ayrıştırma politikaları üzerinden yönetmeye devam etmek istiyor. Burada yapay bir kutuplaştırma söz konusu. Emek Partisi olarak Türkler ve Kürtler başta olmak üzere böylesi yaklaşımlar, partilerin kapatılması, milletvekillerinin fezleke yağmuru altında tutulmaları, halkların bir arada yaşama iradesini zedeler. Bunlar kısa ve orta vadede ciddi sonuçlar doğurur, memleket ağır yara alır. 2021 Newroz’u bu yıl yine yasaklar gölgesinde gerçekleşecektir. Ayrıştırıcı politikalara karşı halkımızı “Bölgede barış, ülkede demokrasi” talebi ile bir araya gelmeye çağırıyoruz. Bu şiarla 2021 Newroz’unu parti olarak kutlayacağız” dedi.
"GERİ KABUL TAMAMEN ÇÖPE ATILMALI"
Akdeniz’in dikkat çektiği gündemlerden biri de geçtiğimiz yıl Pazarkule Sınır Kapısı’nda yaşanan dram oldu. İktidarın “Eyy Avrupa” diyerek mülteciler ve göçmenleri Yunanistan sınırına gönderdiğini ve büyük mağduriyet yaşandığını hatırlatan Akdeniz “Burada Yunanistan’ın suçu büyük. Onun arkasında duran Avrupa Birliği‘nin suçu büyük. Türkiye ve Avrupa Birliği arasında imzalanan geri kabul anlaşmasının günahları büyük, vebali büyük. Toplam olarak bu süreçte hayatını kaybedenler oldu, kayıp insanlar var. Çok büyük mağduriyetler yaşandı. Bu sürecin soruşturulması bir daha böyle olayların yaşanmaması için çok büyük ehemmiyet taşıyor. Tabii esas olarak da bunların hepsine yol açan 18 Mart mutabakatı bir yanda duruyor. Bu geri kabul anlaşmasının geçtiğimiz günlerde Erdoğan ve Merkel arasında yapılan görüşmelerde güncellendi. Bu tür mutabakatlar acilen çöpe atılmalıdır ve mülteciler pazarlık konusu yapılmamalıdır.” dedi. (HABER MERKEZİ)