10 Mart 2021 09:24

CHP'li Veli Ağbaba: Emekli aylık ve gelirleri en az asgari ücretle eşitlenmeli

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP Genel Merkezi önünde emeklilerin katılımıyla basın toplantısı gerçekleştirdi. 13 milyon emeklinin, açlıkla ve borçla yaşadığını ifade eden CHP’li Ağbaba, "Emekli aylık ve gelirlerinin en az asgari ücretle eşitlenmeli. Emeklilerden sağlık ve tedavi katkı payları alınmamalıdır" dedi.

"İŞKUR'LA TÜİK YALANDA BİRBİRİYLE YARIŞIYOR"

TÜİK’in bugün açıkladığı Hanehalkı İşgücü İstatistiklerine değinen CHP’li Ağbaba, şunları söyledi: “TÜİK Başkanının neden değiştiği anlaşıldı. TÜİK işizliği sıfırlamaya çalışıyor TUİK’e göre 822 bin insan ocak ayında iş bulmuş, 450 bini hizmet sektöründe 366 bini tarım sektöründe iş bulmuş. Bu TÜİK rakamlarına bir tane inanan aklı başında bir kişi varsa çıksın ortaya. Millet sokakta birbirine bakıyor, acaba hangimiz iş bulduk diye, İŞKUR'la TÜİK yalanda birbiriyle yarışıyor. Körler sağırlar birbirini ağırlar. Bu TÜİK hikâyesi bize hepimizin çokça bildiği yalancı çoban hikâyesini anlatıyor. Artık TÜİK’in hiçbir inandırıcılığı kalmamıştır. TÜİK 11 milyon 200 bini geçmiş işsiz sayımızı 3 milyon 860 bin olarak açıkladı. Kim iş buluyor? Herhalde saraydaki ve saraydaki yandaşları iş buluyor.”

"Emekliler, Türkiye’nin en dertli kesimi" diyen CHP’li Ağbaba, "Maaşlarına sadaka gibi zam yapılıyor. Maaşı cebine girmeden elektriğe, kiraya, gıdaya gelen zamla savrulup gidiyor. İktidar etin kilosundan, elektrik, su faturasından habersiz, iktidar emekliden habersiz, hepsi Saraylarında lüks içinde yaşarken, emekliler taneyle, gramla, üç kuruşla yaşıyor” dedi.

"EMEKLİLERİN YARISI YA İŞ ARIYOR YA DA ÇALIŞIYOR"

Ağbaba, Sosyal Güvenlik Kurumunun 2020 yılı Aralık ayı verilerine göre Türkiye’de toplam 9 milyon 133 bin kişinin yaşlılık aylığı aldığını, dul ve yetim aylığı alan 3 milyon 813 bin kişinin olduğunu, TÜİK’in Kasım 2020 verilerine göre toplam 4 milyon 697 bin kişinin emekli olduğu için işgücüne katılmadığını belirtti. Ağbaba devamında "Geriye kalan 4 milyon 435 bin emekli ise ya bir işte çalışmakta ya da iş aramaktadır. Düşük gelirler nedeniyle emeklilerin neredeyse yarısı ya çalışıyor ya da iş arıyor. 4,4 milyon yani emeklilerin yüzde 47’si ya çalışmakta ya da iş aramaktadır. Bu oran 2002 yılında yüzde 36 idi. Bunlar bizim değil, SGK’nin ve TÜİK’in devletin resmi rakamları" diye konuştu.

"EMEKLİ KURU EKMEK YİYOR"

2002-2020 yılları arasında ortalama emekli aylıklarının asgari ücrete göre yüzde 25 oranında değer kaybettiğine dikkat çeken Ağbaba, "Bugün Türkiye’de 7,9 milyon emekli ve hak sahibi asgari ücretin altında aylık ve gelir alıyor. Türkiye’de 2,6 milyon dul ve yetim var. Bu insanlar ayda sadece 763 TL aylık alıyor. Milyonlarca emekli ise lütuf gibi sunulan 1500 TL ile yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Milyonlarca insan, 2 bin 652 lira açlık sınırının altında bir gelirle yaşamak zorunda kalıyor. Türkiye Emekliler Profilinin verilerine göre; yüzde 82,7’si emekli aylıklarının yetersiz olduğunu, yüzde 55,6’sı kredi ve kredi kartı borcu olduğunu söylüyor. Emeklilerin yüzde 39,2’si ise çocuklarına ve torunlarına geçinmeleri için yardım ettiğini söylüyor. Emeklilerimizin en çok tükettiği gıda maddesi yüzde 82,1 ile ekmek iken yüzde 73,5’i ise gelirinin istediği gıdayı almaya yetmediğini beyan ediyor. Yani 40 yıl devletine hizmet etmiş emeklilerimiz kuru ekmeğe talim ediyor” dedi.

"EMEKLİ AKŞAM PAZARINDA TANEYLE SEBZE, BARDAKLA YAĞ SATIN ALIYOR!"

Bakan Zehra Zümrüt Selçuk'un "Son 2 yılda ise emeklilerimize toplam 674,5 milyar lira aylık ödemesi gerçekleştirdik" diyerek övünmesini eleştiren Veli Ağbaba, "Emeklinin hakkı olan maaşını lütufmuş gibi gösteriyorlar. Erdoğan ise ‘En düşük emekli maaşını 1500 TL yapan biziz, bizim iktidar yaptı’ diye övünüyor. Peki, Erdoğan’ın öve öve bitiremediği 1500 TL emekli maaşı bir yılda ne kaybetti. Emekliler geçtiğimiz yıl Mart ayında bugüne; 1186 adet yumurta, 49 kilo ay çiçek yağı, 36 kilo pirinç, 43 paket makarna, 52 kilo biber, 42 kilo domates, 7 kilo et, 32 kilo tavuk, 53 kilo süt, 48 kg bulgur, 8 kilo zeytin, 19 adet ekmek kaybetti. Erdoğan ne demişti: 'Türkiye’de evine ekmek götüremeyen diye bir şey yok' Saray’ın haberi yok ama pazarda taneyle sebze, bardakla yağ satılan Türkiye’de, emekli maaşıyla, çay simit dahi alınamıyor. Açlık sınırının altında emekliler nefes alamıyor. Emekliye peynir, süt lüks oldu" diye belirtti.

"EN AZ 2000 EMEKLİ İŞÇİ, İŞ CİNAYETLERİNDE YAŞAMINI YİTİRDİ"

2013-2020 yılları arasında emeklilikte yaşa takılan veya emekli olup halen çalışmakta olan en az 2000 bin işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini belirten Ağbaba "Bu emekli işçilerin 220’si 65 yaş ve üzerindeydi.” dedi.

Türkiye, Avrupa ülkeleri içinde emekliler arasında gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu ülke olduğunu belirten ağbaba, "Türkiye’de en düşük aylık ve gelir alan emekliler ile en yüksek aylık alan emekliler arasında ki ücret farkı 7,5 katı, bu oran Avrupa Birliği ortalamasında 4,2’dir. Küresel Emeklilik Endeksi'nde Türkiye, emeklilere sunulan yaşam kalitesi ve refah bakımından sondan 5. sırada yer alıyor" dedi. 

Veli Ağbaba emeklilerle basın açıklaması düzenledi

Fotoğraf: Raşit Aydoğan/AA

"TÜRKİYE’DE ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA EMEKLİ MAAŞI, BİR İSTİSNA DEĞİL, KURAL OLDU"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 4 Haziran 2018’de katıldığı bir iftar programında "Bugün ülkemizde az sayıdaki istisna haricinde asgari ücretin altında emekli maaşı alan bulunmuyor", "asgari ücretin altında emekli maaşı yok" ifadelerini hatırlatan Ağbaba ifadelerini şöyle sürdürdü:

"2002 Aralık ayında en düşük asgari işçi emekli aylığı 239,7 lirayken; o dönemde asgari ücret 184,25 TL’ydi. Bugün asgari ücret 2 bin 825 TL iken en düşük yaşlılık aylığı 1500 lirada kaldı. 2002’de emekli maaşının net asgari ücrete oranı yüzde 130’du, şu an yüzde 53 oranına kadar geriledi. Artık Türkiye’de asgari ücretin altında emekli maaşı, bir istisna değil; kural olmuştur. En düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyine yükseltilmesine ilişkin Kanun Teklifimizi aylar önce Meclis’e sunduk.  Buradan çağrımızdır: Gelin, bu teklifi bu hafta hemen Meclis’te çıkaralım; emekliye nefes aldıralım. Genel Başkanımızın çabaları sayesinde seçimden önce emekliye verilen 1000 TL ikramiye, aradan 5 yıl geçmesine rağmen hala aynı seviyede kaldı. 2020’de asgari ücret 2.324 TL’ye yükselirken emekli bayram ikramiyesi yine 1.000 TL olarak kaldı. Emekli bayram ikramiyelerinin artırılmasıyla ilgili Kanun Teklifimiz de ise hala komisyonda bekliyor. Buradan tekrar iktidara çağrımızı yineliyoruz. Önümüz Ramazan. Gelin, emekliye asgari ücret düzeyinde bayram ikramiyesi verelim; bari bu Ramazan Bayramı’nda emeklinin yüzünü güldürelim.”

"EMEKLİLER DOLANDIRICI HAVUZ MEDYASINDAN UZAK DURSUN"

Ağbaba "emekliye müjde" haberi yapan medyaya karşı emeklileri uyararak, “En düşük asgari işçi emekli aylığı 2002 yılında 7 çeyrek altın ederken, 2021 yılında 2 çeyrek altın ediyor. Saray’ın emeklilerden haberi yok. Bir yıldır eve hapsedilen emekliler, doğalgaz faturası az gelsin diye üst üste üç hırka giyip oturuyorlar. Gündüz pazara giden bir emekli yok. Ucuz sebze bulmak için akşam gidiyorlar. Atılmış sebzeleri ayıklıyorlar. Bu utanç onların değil, sizin. Peki Saray’ın paçavralarının, havuz medyasının emekliden haberi var mı? Onların da haberi yok. Her gün müjde diye haber yapmaya devam ediyorlar. Kâğıt israfı Takvim, 2020 yılında 365 günün tam 302’sinde ilk sayfadan emeklilere zam, ikramiye ve promosyon müjdesi verdi. İktidarın emekliye yapması gereken zammı, havuz paçavraları her gün yapıyor. Havuzun zamlarını hesaplasaydık, yoksulluk sınırının 8 bin 856 lira olduğu ülkemizde emeklilerin bugün en az 10 bin lira maaş alması lazımdı. Emeklileri dolandıran bu çetelere karşı tüm yurttaşlarımızı dikkatli olmaya çağırıyorum” diye seslendi.

"EMEKLİ AYLIKLARI EN AZ ASGARİ ÜCRET DÜZEYİNDE OLMALI" 

Emekliye yapılan yüzde 8 zamma karşılık ay çiçek yağına yapılan yüzde 69 zammı hatırlatan Ağbaba, "Emekli aylık ve gelirlerinin en az asgari ücretle eşitlenmeli ve asgari ücretle uyumlu bir biçimde artış sağlanmalıdır. Hak sahiplerinin aylıkları da hissesi oranında artırılmalıdır. Emekli aylık ve gelirlerinin artırılmasında sadece enflasyon değil ekonomik büyüme de dikkate alınmalıdır. Emeklilerin sendikal haklarını kullanmasının önündeki engeller kaldırılmalı ve emeklilere aylıklarının belirlenmesinde toplu pazarlık hakkı tanınmalıdır. Aynı koşullarda emekli olanların aylıkları arasındaki ücret farkı kapatılmalıdır. Sağlık hizmetleri tamamen kamusal olmalı, kamu eliyle yürütülmelidir. Emeklilerden sağlık ve tedavi katkı payları alınmamalıdır. Emeklilere verilen ikramiyeler de asgari ücret oranın artırılmalıdır. Emeklilikte yaşa takılanların sorunları bir an evvel çözülmelidir. Emekli aylık bağlama oranları AKP döneminde yüzde 70’lerden yüzde 35’e kadar düşürülmüştür. Aylık bağlama oranlarının tekrar eski seviyesine getirilmelidir.” dedi. (HABER MERKEZİ)

Evrensel'i Takip Et