10 Mart 2021 23:10

TGS'den 1 yıllık pandemi raporu: Kısa çalışma ve ücretsiz izin suistimal ediliyor

TGS mart 2020-şubat 2021 döneminde 1206 gazeteci ve basın çalışanı ile görüşüp 22 iş yerini ziyaret ederek bir rapor hazırladı.

Fotoğraf: DHA/Arşiv

Paylaş

Kovid-19’un Türkiye’deki ilk vakası resmi açıklamalara göre 11 Mart 2020’de görüldü. Bu tarihin üzerinden tam 1 yıl geçti. Peki bu 1 yılda gazeteciler neler yaşadı, nelerle karşılaştı? Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) mart 2020-şubat 2021 dönemindeki 12 ay boyunca sahada yaptığı mülakat ve gözlemler ile İstanbul dahil 19 şehirde toplam 1206 gazeteci ve basın çalışanı ile görüşüp 22 iş yerini ziyaret ederek bir rapor hazırladı.

TGS Mesleki Haklar Uzmanı İlyas Coşkun‘un hazırladığı ve “Medyada COVID-19: Kısa çalışma ve ücretsiz izin suistimal ediliyor” başlığını taşıyan rapora göre küresel salgın, medya çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarında ne gibi kayıplara sebep olduğunu ortaya koyarken, medya sektöründe uzun yıllardır devam eden sorunları daha da ağırlaştırdı.

GAZETECİLER ÜZERİNDEKİ KRONİK İŞSİZLİK BASKISI

Raporda ülkenin önemli meselelerinden birisi olan işsizliğin, basın ve ifade özgürlüğüne yönelik engellerle boğuşan gazeteciler üzerinde daha yakıcı bir tehdit olduğu belirtilerek “İşsizliğin görece yüksek olması, gazeteciler içinde güvencesiz çalışma koşullarının yaygınlaşmasına ve iş güvencesinde kırılganlığın artmasına neden olan önemli bir sorundur. Bu sorunun, küresel salgın ile birlikte daha da büyüyen bir tehdit olduğu sahada yapılan görüşme ve gözlemlerden çıkarılan sonuçlardan birisidir.” denildi.

SORUNLAR DAHA DA AĞIRLAŞTI

Raporun değerlendirme ve sonuç bölümünde salgının basın sektöründeki ekonomik ve sosyal sorunları/gerilimleri daha da ağırlaştırdığı vurgulandı. Kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin ödeneği miktarının yetersizliği ya da bu kapsamda çalışan veya izne gönderilen gazetecilerin yasa dışı bir şekilde tam zamanlı çalışmaya zorlandığına yönelik çok sayıda sorun da raporda kendine yer buldu. Raporda ayrıca Pandemi öncesinde de yaygın olan sigortasız çalıştırmanın, varlığını sürdürmeye devam ettiği ifade edildi.

KOD 29 TEHDİDİ

Kod 29 “İşçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan davranışlar sergilemesi” durumunda iş akdinin feshini ifade eder. Ancak işverenler bu maddeyi pandemi döneminde işten çıkarma yasağını delmek için yoğun bir şekilde kullandı. Raporda özellikle yerellerdeki medya patronları, işyerinde ya da çalışma düzenindeki usûlsüzlükleri dile getiren medya çalışanlarını Kod 29 ile işten atmakla tehdit ettiğine vurgu yapıldı.

EKİPMAN EKSİK, FAZLA MESAİ ÖDENMİYOR

Evden çalışma ve bunun neden olduğu artan iş yükü, medya sektöründe adil bir çalışma düzeni kurma mücadelesinde gittikçe artan öncelikler arasında oluyor. Evden çalışmaya geçen gazetecilerin çoğu, çalışma saatlerinin arttığını ve bundan olumsuz etkilendiklerine dair şikayetlerini raporda aktardı. Evden çalışmaya geçilmesiyle yemek ödemesinin kesilmesi, çalışma sürelerinin belirsizleşmesi, kalabalık ev ortamının çalışmaya izin vermemesi, ev içi işler ve bakım emeği ile birlikte özellikle kadın gazetecilerin yüklerinin artması dile getirilen rahatsızlıklar arasında.

21 GAZETECİ KOVİD-19’DAN ÖLDÜ

Raporda dile getirilen sorunlar içinde yetersiz iş sağlığı ve güvenliği önlemleri, gazeteciler için hayati bir husus olmakta. İsviçre merkezli Press Emblem Campaign (PEC) verilerine göre son bir yılda 68 ülkeden en az 840 gazeteci yeni tip koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. PEC, bu rakamın İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana medya sektöründeki en ağır kayıp olduğunu belirtmekte. Türkiye’de ise en az 21 gazeteci kovid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi. Salgının ilk döneminde maske, dezenfektan ve diğer tedbirler konusunda yaşanan sorunlar kısmen çözülmüş olsa da bu eksiklikler ne yazık ki hâlâ varlığını sürdürüyor.

ÇÖZÜM ‘SENDİKAL AŞILAMA’

Raporda özellikle 2020’nin sonuna doğru gazetecilerle yapılan görüşmelerde odak noktasının sorunların dile getirilmesinden çok, kolektif olarak nasıl çözülebileceğine kaydığı vurgulandı. Sendika üyelik süreci, toplu pazarlığın kapsamı ve süresi, sendikal hak ve güvenceler hakkında sorular ağırlık kazandı. Bu görüşmelerde “ücret zammı, ikramiye, çalışma süreleri, iş ve görev tanımı” gibi başlıklarda toplu iş sözleşmeleri ile ne yapılabileceğine yönelik sorular yöneltildi. Sorun ve taleplerin ortaklaşması kadar, görüşmecilerin de ezici oranda sendikasız işletmelerde çalışıyor olması dikkat çeken diğer bir unsur. Raporda “Diğer bir deyişle kolektif mücadele ve sendikalaşma ile elde edilen toplu iş sözleşmeleri, ekonomik ve sosyal alandaki gerilim ve sorunlara karşı bir ‘aşı’ görevi görmüş ve başarılı olmuştur” denildi (MEDYA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

YÖK, doktora bursiyerlerine çifte mağduriyet yaşattı

SONRAKİ HABER

CHP’li Kaplan: Kod 29’la haksız yere işten atılanların vebali AKP'nin boynuna

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa