Muğla Yatağan'daki 600 yıllık hamamı kim yıktı?
Yatağan’da termik santrale kömür temini için boşaltılan köydeki 600 yıllık Osmanlı hamamını kimin yıktığı tartışmaları sürüyor. Yatağan Termik Enerji Üretim AŞ yıkımla ilgileri olmadığını öne sürüyor.
Yatağan'da bulunan ve yıkılan 600 yıllık Osmanlı hamamı | Fotoğraf: Kazım Erol
Özer AKDEMİR
İzmir
Muğla Yatağan’da termik santrale kömür temini için boşaltılan eski Yeşilbağcılar köyünde yıkılan 600 yıllık Osmanlı hamamı ile ilgili tartışmalar sürüyor. Yatağan Termik Enerji Üretim AŞ, kendilerinin yıkımla ilgilerinin olmadığını ileri sürerken Yatağan Yeşil Yaşam Derneği ise yıkımda termik santral şirketinin de sorumluluğu olduğu konusunda ısrarcı.
YATAĞAN TERMİK: HAMAMIN YIKIMIYLA İLGİMİZ YOK
2019 yılında Muğla Kültür Varlıkları Koruma Bölge Müdürlüğü kararı ile “1. grup korunması gereken taşınmaz kültür varlığı” ilan edilerek koruma altına alınan hamamın yıkımı tartışmalarında adı geçen Yatağan Termik Enerji Üretim AŞ kendilerinin yıkımla ilgilerinin olmadığını ileri sürdü.
Yatağan Termik AŞ, Evrensel'e gönderdiği açıklamada “Konu olan ve madencilik çalışmalarının yürütüldüğü arazi, kamulaştırılarak mülkiyeti kamuya geçen arazilerden olup şirketimize ait olmayan özel bir maden şirketine ait ruhsat sahasıdır. Söz konusu özel maden şirketi, Yatağan Termik Enerji AŞ’nin iştiraki değildir” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, koruma altındaki hamamın yıkımına sebep olan çalışmanın işletmelerine ait iş makineleri tarafından gerçekleştirilmediği de ileri sürüldü.
ARAFA ŞİRKETİ: HAMAMIN KORUMA ALTINDA OLDUĞUNU BİLMİYORDUK
Hamamın yıkımından sorumlu olduklarını kabul eden Arafa Madencilik Şirketi Yetkilisi Muharrem Gül, Anadolu Ajansına yaptığı açıklamada hamamın koruma altında olduğunu bilmediklerini iddia etti. Bina ile ilgili koruma kararının kendilerine bildirilmediğini ve bina çevresinde herhangi bir uyarı levhası bulunmadığını ileri süren şirket yetkilisi, yıkımda bir kasıt olmadığını ileri sürdü.
"YIKIMDAN İKİ ŞİRKET DE SORUMLU"
Hamamın yıkımını “kültürel soykırım” olarak niteleyen Yatağan Yeşil Yaşam Derneği Başkanı Kazım Erol, koruma altındaki tarihi hamamın yıkımında Arafa şirketi kadar Yatağan Termik Santral şirketinin de sorumluluğu bulunduğunu söyledi.
Erol, “Özelleştirmenin ardından köyün tapusu Yatağan Termik Santral şirketine geçti. Yatağan Termik Santral Şirketi ile Arafa Maden Şirketi arasında rödovans anlaşması yapılarak maden ruhsat sahaları ortak kullanılmaya başlandı. Boşaltılan köyün giriş çıkışlarını halen Yatağan Termik şirketinin özel güvenlikçileri kontrol ediyor. Köylüler, eski köylerine girmek için bu güvenlikçilerden izin almak, hatta kimlik bırakmak zorunda kalıyor. Hal böyleyken tarihi hamamın yıkımından termik şirketi de sorumludur” dedi.
"KÖYE GİRİŞ ÇIKIŞLARIN ŞİRKETİMİZİN KONTROLÜNDE OLDUĞU İDDİASI DOĞRU DEĞİL"
Yatağan Termik Enerji Üretim AŞ Basın Halkla İlişkiler Müdürü Ömer Yurtseven ise bölgenin ruhsatının Arafa Madenciliğe, tapusunun ise EÜAŞ’ye ait olduğunu ileri sürerek bu arazilerde hiçbir şekilde Yatağan Termik Enerji’nin güvenlik görevlisinin bulunmadığını iddia etti.
Yurtseven, köye giriş çıkışların termik santral şirketinin kontrolünde olduğu iddiası ile ilgili de şu açıklamayı yaptı: “Güvenlik görevlilerimiz sadece kendi ruhsat sahalarımızda bulunmaktadır. Kendi arkeolojik alanımızın girişindeki ekipmanları korumak için görev yapmaktadır. O alanda arazisi olan vatandaşlar isterlerse bizim güvenlik alanından geçmektedir, isterlerse hiç güvenliğimize takılmadan başka noktalardan da geçiş yapabilmektedir.”