Samsun’da Tez-Koop-İş üyesi kadın işçiler 8 Mart etkinliğinde buluştu
Samsun'da Tez-Koop-İş Şubesi Kadın Komitesi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliği düzenledi.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
Tez-Koop-İş Samsun Şubesi Kadın Komitesi, sendika binasında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliği düzenledi. Etkinliğe sendikanın örgütlü olduğu çeşitli işyerlerinden 60 işçi kadın katıldı.
8 Mart’ın tarihçesi anlatıldığı etkinlikte konuşan Kadın Komitesi Başkanı Buket Özden kadın işçilerin pandemi dönemiyle birlikte katlanarak artan sorunlarına değindi. Özden, sadece ekonomik değil siyasal ve sosyal boyutlarıyla da alabildiğine derinleşmiş bir kapitalist krizin yaşandığını belirterek “Pandemi süreciyle birlikte bu kriz daha da ağırlaştı, bu süreçte kapitalist sömürü sistemi, krizi sermaye için fırsata çevirirken işçilere, emekçilere ve yoksul halka karşı acımasızlığını, vahşi saldırganlığını, haksızlığını, hukuksuzluğunu, adaletsizliğini daha fazla açığa çıkardı, görünür hale getirdi” dedi.
“Büyük patronların pandemi gerekçesiyle herkesi evine tıkarken, çarkları döndürmek için işçilerin canını nasıl hiçe saydığını hep birlikte yaşadık” diyen Özdan şöyle devam etti; “Şüphesiz tüm emekçilerin sıkıntılar çektiği bu süreçte en ağır yük yine emekçi kadınların üzerine yıkıldı. İşten atılanların, ücretsiz izne çıkarılanların baskı ve şiddete maruz kalanların başında yine kadın emekçiler yer aldı.”
Özellikle eve kapanma dönemlerinde evde kadının hem iş yükünün arttığını hem de kadına yönelik baskı, şiddet ve cinayetlerin artığının altını çizen Özden; “Bu krizin en ağır bedeli her zaman olduğu gibi bu dönemde de kadınlara ödettiriliyor. Kadınlara yönelik gerici, cinsiyet ayrımcı politikalar işyerinden okula, evden sokağa hayatın her alanında yansımasını buluyor. Kadına yönelik şiddet olaylarında patlamalı bir artış yaşanırken hükümetin konuyla ilgili kadın bakanı “algıda seçicilik”ten dem vurup tıpkı diğer vekiller gibi bu şiddeti meşrulaştırıyor. Faizsiz evlilik kredisi, çeyiz parası, çocuk yardımı kısmi kandırmacalarla evliliği ve doğumu teşvik eden, kürtajın önüne yasak mertebesinde engeller koyan hükümet, bununla birlikte kadınlardan kölelik koşullarında çalışmalarını istiyor…. Ve biz emekçi kadınlar diyoruz ki kapitalist sisteme, erkek egemenliğe bu çifte ezilmişliğe ve çifte sömürüye karşı; bu güne kadar tanışıp sendikamızda güçlerimizi birleştirdiğimiz sınıf kardeşlerimizle işçi ve emekçilerle çoğalarak, güçlenerek sesimizi daha da yükselteceğiz” dedi.
KADINLAR TALEPLERİNİ SIRALADI
Samsun Ekmek ve Gül Grubu’ndan sunum yapan Sevcan Aslan ise bu 8 Mart’ı kadınların pandemi sürecinde karşıladığına dikkat çekerek son bir yılda kadınların mücadele ettiği zorluklar üzerinde durdu. Aslan bu 8 Mart’ta kadınların acil taleplerini şöyle sıraladı:
• Sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesine son verilsin, nitelikli ve parasız sağlık hizmeti güvence altına alınsın. Herkese hızla ücretsiz, yeterli miktarda aşı sağlansın. Maske, temizlik ve dezenfektan malzemelerinin dağıtımı ücretsiz ve yaygın olarak sağlansın.
• Pandemi sürecinde, zorunlu üretim alanları haricindeki bütün fabrika ve işyerlerinde işçilerin hakları korunarak üretime ara verilsin. Ücretsiz izin, kısa çalışma ödeneği, Kod 29 dahil işten atma uygulamalarına son verilsin.
• Zamlar geri alınsın ve zorunlu tüketim maddelerinden alınan vergiler kaldırılsın. Yoksulluk sınırı altında geliri olan her hane için doğalgaz, su, elektrik, internet hizmeti ücretsiz hale getirilsin.
• Kadınların ve çocukların kazanılmış haklarının gaspına yönelik tüm tartışmalara son verilsin.
• Kadına yönelik şiddete karşı acil önlem planı açıklansın. İstanbul Sözleşmesi etkin bir şekilde uygulansın.”
Bu taleplerin mücadeleci kadınların, işçi emekçi kadınların işsiz ve yoksul kadınların ortak talepleri olduğunu ifade eden Aslan şunları söyledi:
“Ağırlaşan hayat koşullarında, işçilere dayatılan kölece çalışma koşullarında yapılan eylem etkinliklerde dile getirilen ortak talepleridir bunlar. Bu taleplerin gerçekleşmesi elbette ki bizlerin girdiği bu yolda yılmadan usanmadan emekçilerin örgütlülüğünü, gücünü, umudunu mücadelesini büyütmemize bağlı. Bu zor ama zorunlu, onurlu görevi birbirimizden güç alarak başaracağız.”
Konuşmaların ardından yapılan söyleşide konuşan kadın işçiler, çalışma koşullarının ağırlığı ve yeterince alınmayan önlemler nedeniyle kadın işçilerin yarısının Kovid-19’a yakalandığını ve bazılarının hastalığın ağırlaştığı dönemlerde ambulans hizmetine erişemediklerini belittiler. Kadın işçilerden biri; Sokağa çıkma yasaklarının olduğu günlerde bile kesintisiz çalışan market işçileri kendilerinin ne zaman aşılanacakları konusunda kaygılı olduklarını dile getirdi. Bir diğer kadın işçi ise; marketlerde kasiyer olarak çalışan işçiler müşterilerle temas etmek zorunda olduklarını ve akşam eve döndüklerinde ailelerini enfekte edebilecekleri konusunda çok korktuklarını belirtti. (Samsun/EKMEK VE GÜL)