TTB: Türkiye’de salgının ilk yılı kaos ve bilinmezliklerle geçti
Kovid-19 pandemisinin Türkiye’de birinci yılını değerlendiren Türk Tabipleri Birliği test sayısının yetersizliğine, aşının temin edilememesine ve sınıfsal eşitsizliklere vurgu yaptı.
Fotoğraf: DHA
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Kovid-19 pandemisinin Türkiye’de birinci yılını değerlendirdi. Salgında test sayısının yetersizliği, aşının temin edilememesi, kısıtlama ve sosyal desteklerde sınıfsal eşitsizlik gibi birçok sorunun yaşandığına dikkat çeken TTB, maske ve sokağa çıkma kısıtlamasının bile kaosa dönüştüğünü, bir yıldır verilerin şeffaf bir şekilde paylaşılmasını talep ettiklerini belirtti.
İLK YANLIŞ AZ SAYIDA PCR TESTİ
TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, pandeminin başında Türkiye’nin yaptığı ilk yanlışın az sayıda test uygulanmasından kaynaklandığını belirterek, “Pozitif kişiler sistemden kaçtı. İzole edilemedikleri için de hastalığın boyutları Türkiye’de yükseldi” dedi. TTB’nin ilk vakalar ile birlikte acil yanıt bekleyen soruları sorduğunu hatırlatan Bulut, “Tanısı doğrulanmış olguların ikamet yeri, il ve ilçelere göre dağılımı nasıldır diye defalarca sorduk ama hiçbir zaman yaş gruplarına göre dağılım yayımlanmadı” diye belirtti.
KISITLAMALARDA İŞÇİLER DIŞLANDI
Sağlık Bakanlığının salgına karşı “Biz bize yeteriz Türkiye” kampanyasını ve IBAN numarası verilerek yardım toplanmaya çalışıldığını hatırlatan Bulut, "Bu da bütçemizin, ekonomimizin ne kadar kötü olduğunun işaretiydi. Zaten tam kapanma kararlarının alınamamasının arkasında da işsizlik fonunun bitmiş olması vardı. TTB her zaman açıklamalarıyla kamuoyuna bu durumu bildirmeye çalıştı” dedi. Nisan ayında 20 yaş altına sokağa çıkma yasağının geldiğini söyleyen Bulut, ancak 20 yaş altındaki işçilerin sokağa çıkmasının serbest olmasını eleştirdi.
MASKE DAĞITIMI BİLE KAOSA DÖNDÜ
10 Nisan’da sokağa çıkma yasağının geldiğini hatırlatan Bulut, “İşte bu kritik noktalardan biriydi. Çünkü gece saat 10’da bildirilen yasak, 12’den sonra sokağa çıkamayacak ve ertesi gün evinden çıkamayacak olan insanlarımızın fırınlara, marketlere gitmesiyle sonuçlandı. Ve hastalıkta zaten önemli pikin olduğu noktaydı” dedi. Sağlık Bakanlığının maske dağıtacağını ama bunun da kaosa döndüğünü vurgulayan Bulut, “Maskeleri eczane verecek, PTT verecek daha sonra da TC kimlik numaranız ile alacaksınız denildi” dedi. Sağlık Bakanlığının rakamlar henüz düşmemişken geçen yıl haziran ayında normalleşme kararı almasını da eleştiren Bulut, “11 Mayıs’taki rakamlara bakıldığında test sayısının 32 bin, ölüm sayıları 55 ve vakalar da binin üzerindeydi. Bu önemli bir erken açılmaydı. Sonucunu sonbaharda yaşadık. Bu rakamların da sonra gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı” diye belirtti.
AŞIDA VERİLEN SÖZLER TUTULMADI
Sağlık Bakanlığı’nın 11 Aralık’ta Çin’den 50 milyon aşının geleceğini duyurmasına rağmen 31 Aralık’a kadar aşı temin edilemediğini hatırlatan Bulut, “Gelen aşı da 14 Ocak’tan itibaren topluma uygulanmaya başlandı. Sadece 3 milyon aşı gelmişti” dedi. Hastalığın normalleşmeyle arttığına vurgulayan Bulut, “Bugün itibariyle yurttaşlarımızdaki sorular şunlardır: Aşı nerede, hangi aşı, bana aşı var mı endişeleri vardır. Aşılar yetersiz, aşı kampanyasında zorluklar var” dedi.
"TEMEL ÖNERİMİZ ŞEFFAFLIK"
TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnen Korur Fincancı da bir yılın sonunda temel önerilerinin veri şeffaflığı olduğunu ifade ederek, Bilim Kurulu oluşumlarına TTB, uzmanlık dernekleri, STK’ler, sendikalar gibi kuruluşların katkısının önemini bir kez daha vurguladı. Korur, “Buyurgan, halkın da bunlara uymasını bekleyen devlet geleneği yerine yerelden merkeze tüm kararların alınması ve uygulanmasında toplumun öncelenmesi gerekiyor” dedi. Türkiye’de pandeminin gösterdiği bir durum daha olduğuna dikkat çeken Fincancı, “Bilimsel araştırmalar için Etik Kurulu onayı yetmiyor artık. Sağlık Bakanlığı izni de gerekiyor. Ama Sağlık Bakanı, Sağlık Bakanı Yardımcısına izin verebiliyor. Daha sonra o yayınlar bir geliyor, bir geri çekiliyor. Gerçekten bize tabloyu gösterecek, önümüze ışık tutacak araştırmalar için izin verilmediği gibi meslektaşlarımıza soruşturma açılabiliyor” diye vurguladı.
"SALGINDA EŞİTSİZLİKLER GİDEREK DERİNLEŞTİ"
Kovid-19 İzleme Kurulu üyesi Esin Şenol ise “Aşılamanın doğru yapılabilmesi ve kurgulanabilmesi koşuluyla salgında büyük bir el alabileceğimiz gösteriyor. Ama bizim en acil ihtiyacımız aşılama trafiğini ve grafiğini bilmemiz. Çünkü benim bulunduğum aşı merkezinde aşı ve personel bulunuyor fakat sadece günde 3 kişiye aşı yaptık. Çünkü sistem randevu açmıyor” dedi.
Eşitsizliklere yol açan kapitalizmin aynı zamanda Kovid-19 hastalığını yoksullar üzerinde görünür kıldığını vurgulayan TTB Halk Sağlığı Kolu üyesi Nasır Nesanır da bir yıllık süreçte eşitsizliklerin giderek derinleştiğini vurguladı. (Ankara/EVRENSEL)