Türkiye’de kadınlara baskılar İsveç Parlamentosunda
İsveç’te Sol Parti, yazlı bir soru önergesiyle Türkiye’de kadınlara yönelik, baskı, saldırı ve cinayetleri İsveç Parlamentosunun gündemine getirdi.
Fotoğraf: Jonathan Brinkhorst/Unsplash
Murat KUSEYRİ
Stockholm
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Türkiye’de gösteri yapan kadınlarından bazılarının gözaltına alınmasından sonra Sol Parti, yazlı bir soru önergesiyle kadınlara yönelik, baskı, saldırı ve cinayetleri İsveç Parlamentosu’nun gündemine getirdi.
Sol Parti Milletvekili ve Dış Politika Sözcüsü Håkan Svenneling, 8 Mart’ta dünyanın pek çok ülkesinde meydanlara çıkan kadınların eşitlik ve kadın haklarını talep ederken pandemi koşullarında pek çok ülkede kadınların yaşam koşullarının kötüleştiğine “Kadınlara yönelik şiddet arttı, kürtaj hakkı sorgulanıyor ve ekonomik eşitsizlik derinleşiyor” ifadeleriye dikkat çekti.
Türkiye’deki kadınların durumlarının istisna oluşturmadığının altını çizen Svenneling, “AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kadınlara yönelik baskıları sürekli artıyor. Şimdi İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmanın sinyallerini veriyor. Bu sözleşme kadınlara karşı şiddete karşı mücadeleyi öngörüyor. AKP milletvekilleri, eşitliğin olmamasının doğanın yasası olduğunu iddia ediyor, gösteri yapan kadınlar tutuklanıyor ve kadınlara yönelik şiddet devlet medyası tarafından meşrulaştırılıyor” dedi.
"MUHALİF KADIN POLİTİKACILARA BASKILAR ARTIYOR"
Türkiye’de kadınlara yönelik şiddet ve kadın cinayetlerini “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yayımladığı raporlardan alıntı yaparak anlatan Sol Parti Milletvekili, 2020 yılında 300 civarında kadının eşi ve yakınları tarafından öldürüldüğünü belirtti.
Svennelig, “Ayrıca muhalif kadın politikacılara baskılar artıyor. Eski HDP Milletvekili Leyla Güven, 2020’nın aralık ayında 22 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Aynı yıl haziran ayında dokunulmazlığı kaldırıldı, parlamentodaki görevinden alındı” dedi.
2011 yılında Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesine imza attığı halde her geçen yıl kadınların durumlarının daha da kötüleştiğine dikkat çeken Svenneling, konuşmasının devamında “Ama Avrupa Birliği’nde sözleşmeye güçlü bir destek var ve üye ülkelerin kadınlara desteği seferber etme ve AKP ve Erdoğan’a baskı yapma potansiyeli var” diyerek Türkiye’deki kadınlarla dayanışmanın önemine vurgu patı.
Svenneling, Dışişleri Bakanı Ann Linde’ye Türkiye yönetiminin kadınlara yönelik baskılarına karşı Avrupa Birliği bünyesinde dayanışmayı geliştirmesi için girişimde bulunması çağrısı yaptı.