12 Mart 2021 09:29

Adana’da bilboardların gör(me) dediği

Adana caddelerinin 'Cumhurbaşkanına teşekkür' afişleri ile donatıldığı gün 12 yaşındaki Pınar Tutak, mezun olduğu ilkokula öğretmenleri görmek için gittiğinde yıkılan okul duvarının altında kaldı.

Adana’da bilboardların gör(me) dediği

Bilboard fotoğrafları: Tugay Bek, Okul duvarı altında kalan Pınar Tutak'ın fotoğrafı : DHA

Tugay BEK
Avukat

Son iki haftadır Adana’nın tüm billboard ve reklam panoları “Teşekkürler Sayın Cumhurbaşkanım. Yeni stadyum Adana’mıza hayırlı olsun” yazan afişlerle donatılmış durumda. Bu afişlerde ayrı ayrı ‘Adana Demirspor Taraftarları’ ve ‘Adanaspor Taraftarları’ imzaları kullanılmış.

Adana’nın köklü ve şehirle özdeşleşmiş bu iki spor kulübünün de takımlarına bağlı, kalabalık bir taraftar kitlesi vardır. Turbeyler ve Şimşekler gibi isimler kullanan bu taraftar gruplarının böyle bir imza tercih etmeyecekleri de bilinir. Aralarında ezeli bir rekabet ve karşıtlık olan iki takım taraftarlarının “Cumhurbaşkanına Teşekkür” etmek için bir araya gelmesinin mümkün olmayacağı da Adana’da yaşayanların malumudur. İmzaların yansıttığının aksine, bu afişleri spor kulübü taraftarları hazırlamış olamaz.

Peki bu afişleri taraftarlar hazırlamadığına göre kim hazırladı?

Belediyenin billboard ve reklam işlerini devretmiş olduğu firmadan aldığımız bilgiye göre “Cumhurbaşkanına Teşekkür” eden bu afişler Adana Valiliği tarafından hazırlanarak gönderilmiş. Ancak fikrin Valilikten mi, AKP İl Teşkilatı’ndan mı, yoksa bizzat Cumhurbaşkanlığından mı çıktığı şu an için merak konusu.

Valilik, Cumhurbaşkanına yeni stadyum nedeni ile teşekkür etme zorunluğu hissetmişse dahi bunu makamı üzerinden yapmadığı ve ilanlarda spor kulübü taraftarlarının ismini kullandığı için, yapılan halka yönelik bir kandırmaca ve açık bir manipülasyondur. Bu tutumun siyasi etik açısından da tartışılması gerekir.

Devletin bütçesinden ayrılan kaynakla yapılan bir kamu yatırımı nedeni ile “şahsın” kendisine teşekkür edilmesi de “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin” ülkemize getirdiği olumsuz bir durum. Monarşilerde sultana tebaasının yaptıkları için şükranlarını bildirmesi olağan iken seçimle gelen yöneticiler için böyle bir şey düşünülemez.

Cumhurbaşkanı, bir kısım iş insanları ve “hayırseverler” gibi kişisel servetinden pay ayırarak bir hizmet sunmuş olsaydı kendisine bir ‘teşekkür’ çok görülmeyebilirdi. Ancak her kazancında, satın aldığı her ürün ve hizmette türlü kalemlerle kendisinden kesilen vergilerle oluşturulmuş, ulusal bütçeden ayrılan kaynakla yapılmış stadyum veya başka bir hizmet için, halkın, siyasi kişilere teşekkür borcu olamaz.

DEVLET OKULUNUN DUVARI ÇÖKTÜĞÜNDE SORUMLSU NEREDE?

Adana caddelerinin “Cumhurbaşkanına teşekkür” afişleri ile donatıldığı 2 Mart günü Seyhan İlçesi Yeşilyuva Mahallesi’nde, 12 yaşındaki Pınar Tutak, mezun olduğu ilkokula öğretmenleri görmek için gitmişti. Okulu çevreleyen bahçe duvarının aniden çökmesi sonucu yıkıntılar altında kalan Pınar Tutak yaşamını yitirdi.

Stadyum gibi bir kamu yatırımının hizmete açılması vesilesi ile “Cumhurbaşkanına Teşekkür” edilirken, devlete ait okulun duvarı, deprem, yangın, sel gibi ‘mazur’ görülebilecek bir neden dahi olmadan, aniden çöktüğünde “yeni sistemde” bunun sorumlusu kimdir? Küçük bir çocuğun yaşamının son bulmasına neden olan bu ihmal (cinayet) nedeni ile kim hesap verecektir?  Bu anlarda hesap vermesi, sorumluluk üstlenmesi beklenen Cumhurbaşkanı, Bakan, Vali, Okul Müdürü gibi yetkililerden hiçbiri ortada yok.

Hukukun işlediği, demokratik bir halkçı düzende halka hizmet etmesi gereken yöneticilere hiçbir imtiyaz tanınmamalı. Kamu gücünü kullananlar ve yöneticiler, kusur ve ihmalleri nedeni ile halka zarar verirlerse, siyaseten ve hukuk önünde hesap vermelidir.

Baş aşağı duran bu değerlerin olması gerektiği gibi ayakları üzerine dikilmesi elzemdir. Çürüyen, yozlaşan bu düzenin yıkıntıları altında kalmamak için birleşmeli ve harekete geçmeliyiz.

Evrensel'i Takip Et