12 Mart 2021 15:27

Tüm Bel-Sen: Gasbedilen haklarımızı yeniden kazanacağız

Tüm Bel-Sen eş başkanlarının ihraç edilme kararıyla ilgili açıklama yapan Tüm Bel-Sen Genel Sekreteri Yılmaz Yıldırımcı, hukuksuz uygulamaları kabul etmeyeceklerini söyledi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

İhraç edilen Diyarbakır Şube Eş Başkanları için açıklama yapan Tüm Bel-Sen Genel Merkez Sekreteri Yılmaz Yıldırımcı, “İçişleri Bakanlığı herhangi bir inceleme veya soruşturma yapma gereği duymadan arkadaşlarımızı ihraç etmiştir” dedi.

Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) Diyarbakır Şubesi, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (KHK) 35’nci maddesi hükmü doğrultusunda Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Mehmet Candar ve Nihal Yanık’ın kamu görevinden ihraç edilmesine ilişkin açıklama yaptı. Şube binası önünde yapılan açıklamaya Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) il yöneticileri, KESK Amed Şubeler Platformu, Emek ve Demokrasi Platformu katıldı. "İhraçlar bizi yıldıramaz. Varız ve var olmaya devam edeceğiz!” pankartının açılırken, “Kayyumlar gidecek biz kalacağız”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Direne direne kazanacağız”, “ Yaşasın örgütlü mücadelemiz” sloganları atıldı. Basın açıklamasını Tüm Bel-Sen Genel Merkez Sekreteri Yılmaz Yıldırımcı okudu.

"KAZANILMIŞ HAKLAR YOK SAYILIYOR"

Tüm kamu emekçilerinin yaşadığı antidemokratik ve hukuksuz süreçten yerel yönetimdeki emekçilerde nasibini aldığını belirten Yıldırımcı, “Her türlü riske rağmen sağlıklı ve huzurlu bir kent yaşamı için yerel yönetim hizmetlerini aksatmadan sunmaya gayret eden belediye emekçilerinin hakları bir bir ellerinden alınıyor, ‘salgın’ bahanesiyle toplu sözleşmelerle kazanılmış hakları yok sayılıyor, çalışma hakkı üzerindeki baskılar, sürgünler, sendikasızlaştırma girişimleri ile açığa almalar ve ihraçlar artarak devam ediyor. Bu kapsamdaki en çok hak gaspı halkın demokratik iradesinin kayyumlar eliyle darbe varı bir biçimde gasbedildiği kayyum atanan belediyelerde yaşandı, halen yaşanıyor. Kayyum atanan belediyelerin hemen hepsinde, yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma ve taciz gibi suçlarla yargılanan yöneticiler eliyle, Sendikamız üyeleri hedefe konulmuş; meşruluğu tartışılan disiplin kurullarında, asılsız ve hukuk dışı iddialarla ya kademe durdurma, maaştan kesme yâda memuriyetten men cezalarına maruz bırakmıştır" dedi.

"SORUŞTURMA YAPILMADI"

OHAL KHK’leri ile Diyarbakır Şubeme yöneticisi, işyeri temsilcisi ve üyesi olan birçok arkadaşları hukuksuz bir şekilde ihraç edildiğini ifade eden Yıldırımcı, “Son atanan kayyum Münir Karaloğlu yetmemiş; ihraç edilmeyen üye ve yöneticilerimiz de yoğun bir baskıya ve mobinge maruz kalmış, hukuksuz ihraç ve açığa alma uygulamaları tehdit aracı olarak kullanılarak üyelerimiz sendikamızdan istifaya zorlanmıştır. Bu baskı ve tehditlere teslim olmayan üye ve yöneticilerimiz, 4688 sayılı yasada ve genelgelerde Sendika yöneticilerinin işyerlerinin değiştirilmesinin yasak olmasına rağmen işyerlerinde sendikal faaliyet sürdürmesinler diye sürgünlere gönderilmiş, haklarında disiplin soruşturmaları başlatılmıştır” dedi.Anti demokratik ve hukuk dışı uygulamalara rağmen Sendikal faaliyetlerimizi durdurulamadığını belirten Yıldırımcı, “Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi kayyumu olan Vali Münir Karaloğlu son olarak da 375 sayılı KHK’ye geçici 35. Madde kapsamında Şube Eş Başkanlarımız Mehmet Candar ve Nihal Yanık’ın kamu görevinden ihraç edilmesini İçişleri Bakanlığına teklif etmiş, İçişleri Bakanlığı da herhangi bir inceleme veya soruşturma yapma gereği duymadan bu teklifi onaylayarak arkadaşlarımızı ihraç etmiştir” dedi.

"HUKUKSUZ BİR ŞEKİLDE İHRAÇ EDİLDİ"

OHAL döneminde ihraç edilen 40 üye ve Diyarbakır Şube Eş Başkanları dahil 29’u Büyükşehir Belediyesinde çalıştığını belirten Yıldırımcı, “Bu arkadaşlarımızın hiçbiri 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda belirtilen memurluk koşullarının hiçbirini kaybetmemişlerdir. Haklarında 657 sayılı yasanın ve ilgili yönetmeliklerin belirlediği şekilde ve usulde her hangi bir disiplin soruşturması yapılmadan; tam olarak hangi somut delile dayanılarak, ne ile suçlandıkları dahi bildirilmeden yukarda belirttiğimiz 375 sayılı KHK’nin 35. maddesi hükmü doğrultusunda, Anayasal ilkelere ve en temel hukuk normlarına aykırı bir şekilde işlerinden atılmışlardır” dedi.

"GASBEDİLEN HAKLARIMIZI KAZANACAĞIZ"

Yaşanan bu son ihraçlar bundan öncekiler gibi sadece hukuki bir sorundan ziyade toplumsal bir sorun olduğunu ifade eden Yıldırımcı, “Anayasa ile güvence altına alınan insanların çalışma hakkının yanı sıra seyahat hakları, sağlık hakları, eğitim hakları, düşünce ve ifade özgürlükleri başta olmak üzere hakları ellerinden alınmıştır. Başka bir işte veya sektörde çalışmaları, işyeri açmaları, aileleriyle birlikte yaşamlarını devam ettirmeleri dahi engellenmektedir. Haklarında herhangi bir yargı kararı bulunmayan ve ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmelidir. Haklarımız için, özgür, demokratik ve barış dolu aydınlık bir gelecek için, adalet için ülkenin dört bir yanındaki tüm üyelerimizle bu zulüm karşısına dikilecek; tüm demokratik ve hukuki yolları kullanacağımıza hiç kimsenin şüphesi olmasın. Tüm belediyelerde gasp edilen haklarımızı yeniden kazanacak, belediye emekçilerinin birliğini ve haklarını koruyarak mücadelemizi yükselteceğiz” dedi. (Diyarbakır/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Pandemiyi ‘halk sağlığı’ sorunu görmemenin bedeli: Eşitsizlik, intihar, çözümsüzlük

SONRAKİ HABER

IFJ 2020 raporunu açıkladı: Türkiye en fazla gazetecinin hapiste olduğu ülke

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa