İktidar savaşının ortasında filizlenen aşk: İntikam Mevsimi
Suat Hayri Küçük, Yasemin Eren'in yeni kitabı İntikam Mevsimi’ni yazdı.
Görsel: Kitap kapağı
Suat Hayri KÜÇÜK
Dünyanın en güçlü ve en zengin aileleri arasındaki güç ve iktidar savaşlarının entrikalarla dolu dünyasında yeşeren büyük bir aşk hikayesi İntikam Mevsimi. Güç mevsiminde ekilen kötülük tohumları serpildikçe gaddarlık musallat olsa da; intikamla, hınç ve nefretle biçimlenen zalimane kuvvetler karanlığı parlatsa da sırıtarak; dünya kör, sağır ve dilsiz dönmeyecek elbette. Dünya düzenine karar verip yöneten, ülkelerdeki liderleri atayan ve görevden alan, yer altı kaynaklarını kontrol eden, savaşlar çıkarıp anlaşmalar yapan silah ve para lobisinin gizli iki başat gücü olan Hampton ve Goldman (Ki her ikisi de soyutlamadır, simgeseldir), zaman zaman birlikte hareket etseler de ezelden beri büyük bir çekişme içindedirler. Nasıl ki yaşam maddenin esansıdır, insani varoluşun trajedisi de aşka savurdukça kendini, ölüme sürüklenmektedir. Aşk ve ölüm iki kutbudur insanın çıplak hakikatinin.
OKSİMORON TİRANLIĞI
Yasemin Eren, Nemesis Yayınları’ndan çıkan ikinci kitabı İntikam Mevsimi’nde bir iktidar savaşının ortasında filizlenen aşkı konu alıyor. Silah Baronu Henry Goldman, beş yıl önce, 2011 yılında hain bir planla Hamptonların CEO’su, Rus derin devletinin bir numaralı adamı Daniel Raymond’ın yardımıyla, Hampton İmparatorluğu’nun sahibi, para lobisinin başı Richard Hampton ve torunu Emma Hampton’a yönelik suikast düzenleyerek onlara ait banka ve petrol şirketlerinin büyük hissesini ele geçirmeyi başarmıştır. Hampton suikastının arkasındaki Amerika’nın derin güçleri tarafından tüm deliller karartılmış ve olay yankı bulmadan üstü örtülmüştür. Bir röportajında, “Böyle bir konuyu yazabilmek için dünyada bazı kişilerin hayatını iyi okumak ve onları güncel olarak takip etmek gerekiyor. Uzay Baronu Edward karakterim için bugün uzay ve teknoloji alanında en etkili isim olan Elon Musk ve Jeff Bezos’un hayatlarını okudum. Her ikisinin de sıkı takipçisiyim. Rusya Devlet Başkanı karakterim Dimitri Reiman’in bölümleri için Vladimir Putin’i örnek alarak yazdım.” diyen Yasemin Eren, dünyanın günümüzdeki halinden esinlendiğini işaret etmektedir.
İntikam Mevsimi, aşk ve siyasetin güçle dejenere edildiği; felsefe, edebiyat ve sanatın arkaik iştahlara gark olduğu; arkaik olanla postmodernin günümüzü iğdiş ettiği bir hakikat evreni inşa ediyor. Popüler kültür tüketicisine entelektüel sermaye bahşeden bu roman, okuma deneyimini bir seyir edimine dönüştürüyor. Bilmek, yapmak ve olmak arasındaki diyalektik bağı paranteze alan bu kurmaca, okura, “Gerçeğin canı cehenneme!” dedirtecek bir izlekte akıyor. Gerçeklik diye pazarlanan bu yeryüzü cehennemine kritik bir mesafeden yamuk bakarak, aslında bir oksimoron tiranlığının hüküm sürdüğünü akıllara serpiyor; kentli, eğitimli, genç ve tutkulu okurun meyledeceği dramatik yapısıyla çağın ruhunu ayıp, günah ve suç içinde imgeliyor.
SORGULUYOR VE YARGILIYOR
Yasemin Eren, ilk kitabı Güç Mevsimi’nde kurduğu izleği yeni kitabı İntikam Mevsimi’nde de sürdürüyor. Odağına yine insanın en kadim istencini, güç ve iktidar olgusunu alırken, günümüzün en yıkıcı duygularını anlatımının merkezine oturtuyor. Sorguluyor, yargılıyor ve mahkum ediyor. İnsanın, nasıl daha iyi bir insan olabileceğinin yollarını arıyor. Dünyanın sonunu getirmeye meyilli erkekliği, erkek kahramanlar üzerinden anlatırken, kadın bakış açısının duyarlığını sergiliyor. Bu bağlamda iyinin ve güzelin yanında yer alıyor ve şiddet karşıtı bir tavır sergiliyor. Eren bu konuda, “Bir kadın yazar olarak inancım; duyguları yönetirsen dünyayı yönetirsin yönünde.” diyor ve ekliyor: Ne de olsa insan olmanın en zayıf ve en güçlü yanı duyguları.