Kamu emekçileri yarın ek zam talebiyle alanlarda olacak

Cansu ERTAŞ
Ankara

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), yarın ek zam talebi için tüm illerde eylem yapacak. Son toplu sözleşmeden bu yana maaşlarının enflasyon karşısında eridiğini anlatan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, tüm kamu emekçilerini talepleri etrafında birleşmeye ve geçim derdine, hayat pahalılığına, adaletsiz vergi sistemine karşı emeğin haklarını korumak için alanlara çağırdı.

Kamu emekçilerinin eylemi öncesi görüştüğümüz KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, “Sadece ocak 2020 ve 2021 arasını baz aldığımızda dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 1450 TL arttığını görüyoruz. Buna karşın kamu emekçilerinin maaşlarındaki artış 464 TL’de kaldı. Bu nedenle ilkin geçtiğimiz yılın kayıplarını telafi etmek üzere 2021 başından geçerli olmak üzere kamu emekçilerinin ücretlerinin  seyyanen 1000 TL arttırılmasını istiyoruz” dedi. 

"ADALETLİ BİR SİSTEM İÇİN SERVET VERGİSİ ALINMALI"

Pandemi gibi olağanüstü bir durumda AKP iktidarının tercihlerini yine sermayeye kalkan olmaktan yana kullandığını belirten Gezen, ekonomide tablonun daha da kötüleştiğine dikkat çekti. 2019 toplu iş sözleşmesi sürecinin kamu emekçileri için hayal kırıklığı olduğunu ifade eden Gezen “2021’in ilk 6 ayı için reva görülen yüzde 3 daha ilk iki ayda enflasyonla eridi gitti. Vergi dilimi adaletsizliği de bu kayıpları ağırlaştırdı” ifadelerini kullandı. Gerçek bir toplu sözleşme sürecinin yanı sıra vergi diliminin de düzenlenmesi gerektiğini kaydeden Gezen, birinci dilimin yüzde 10’a indirilmesi, asgari ücret tutarının vergi dışı bırakılması, yoksulluk sınırına kadar olan tutardaki kesintilerin de ilk dilimde sabitlenmesi gerektiğini ifade etti. Gezen, “Adaletli bir sistem için servet gelirlerine tanınan ayrıcalıklar kaldırılmalı, servet vergisi alınmalı” dedi.

MAAŞ İKİ ÇEYREK ALTIN KADAR ERİDİ

Sadece pandemi ile geçen bir yılda yoksulluk sınırının 9 bin TL’nin üstüne çıktığını belirten Gezen, kamu emekçilerinin maaşlarının da giderek açlık sınırına yaklaştığını kaydetti. Gezen, “Kamu alanında istihdamın parçalanması, esnek ve güvencesizleşmesi ile birlikte aynı işi yapanlar arasında da önemli farklar olmaya başladı. Emekliler de sefalet ücretleriyle geçim savaşı veriyorlar” diye konuştu. Altın fiyatları üzerinden ücretlerdeki gerilemeyi açıklayan Gezen, son bir yılda kamu emekçisinin ortalama maaşıyla alınan çeyrek altın sayısının 2, gram altın sayısının ise 3.5 adet azaldığını söyledi.

ENFLASYON YÜZDE 40, ZAM YÜZDE 3

Gerçek enflasyonun en az yüzde 40’lara dayandığı, temel tüketim maddelerine zam yağdığı bir dönemde kamu emekçilerine ‘Yüzde 3 ile yetinin’ demenin onların aklıyla dalga geçmek anlamına geldiğini dile getiren Gezen, “Beşli çetenin kira borçları silinirken, vergi indirimleri, afları sağlanırken, hiç kullanmadığımız otoyol, köprü, havaalanı, şehir hastanesi garantilerine milyonlarca dolar akıtılırken sıra kamu emekçisine gelince kaynak yok. Bütçeye yük getirir diyenlere hatırlatmak gerekiyor; o kaynakları da o bütçeyi de biz emeğimizle oluşturuyoruz. Kaynakların bu ülkenin emekçilerinin, gençlerinin, kadınlarının, işsizlerin, göçmenlerin, toplumun tüm kesimlerinin ihtiyacı için kullanılmasını istiyoruz. İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret ve insanca çalışma koşulları istiyoruz” ifadelerini kullandı.

"TALEPLERİMİZ TÜM EMEKÇİLERİN TALEPLERİ"

Pandemide bugüne kadar mücadele ettikleri taleplerin ne kadar haklı olduğunun ortaya çıktığını dile getiren Gezen, kamu hizmetlerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının piyasaya açılması ve özelleştirilmesinin, güvencesiz çalışmanın temel istihdam biçimi haline gelmesinin acı sonuçlarının pandemi ile birlikte çok daha net görünür olduğunu belirtti. Gezen, “Taleplerimiz bu ülkede emeğiyle geçinen herkesin talepleri” diyerek kamu emekçilerinin taleplerini sıraladı: “İnsanca yaşamaya yetecek ücret istiyoruz. Vergide adalet istiyoruz. Emekçilerin haklarının korunduğu gerçek bir toplu sözleşme istiyoruz. Çalışırken de emeklilikte de insan onuruna yaraşır koşullar istiyoruz.”

Gezen son olarak bütün kamu emekçilerine seslenerek, “Başka bir sendikaya da üye olsalar, herhangi bir sendikaya üye olmamış da olsalar tüm kamu emekçilerini bu talepler etrafında birleşmeye, geçim derdine, hayat pahalılığına, adaletsiz vergi sistemine karşı emeğin haklarını korumak için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. 15 Mart’ta tüm ülkede alanlarda olacağız. Bu talepler etrafında birleşirsek, birlikte mücadele edersek kazanacağımızı biliyoruz” dedi.