Depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı’nın sorumlusu kim?
İzmir depreminde yıkılan Rıza Bey Apartmanı’yla ilgili yeni tartışmalar gündeme geldi. Apartmanın deprem tespit tutanağında zemin etüdü yapılmasını söylendiği ortaya çıktı.
Fotoğraf: Evrensel
Ramis SAĞLAM
İzmir
İzmir’de 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan 6.6 şiddetindeki depremin ardından yıkılan binaların depreme dayanıklı olmadığı tartışmalarına bir yenisi daha eklendi.
Depremde yıkılan ve çocuk parkı tartışmalarıyla gündeme gelen Rıza Bey Apartmanı’nın depreme dayanıklılığıyla ilgili yeni tartışmalar gündeme geldi.
Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi ve Yapı Laboratuvarının 25 Nisan 2012 tarihli deprem riski değerlendirme raporunda “Yapılan değerlendirme sonucunda; 3. grup risk kategorisinde olup; binanın yapılan incelemelere göre hasar görmesi ihtimalinin olduğu, 2007 deprem yönetmeliğine göre performans analizinin yaptırılması gerekli olduğu kanaatine varılmıştır” ibaresi yer almış.
DEPREM TESPİT TUTANAĞINDA ZEMİN ETÜDÜ YAPILMASI SÖYLENMİŞ
Deprem Etüt Merkezi tarafından düzenlenen tutanağın bir örneği ise dönemin mal sahibi ve yönetici konumundaki Alican Alpgündüz’e imza karşılığı teslim edildiği tutanakta kayıt altına alınmış. Bayraklı Belediyesinin Deprem Etüt Merkezi ve Yapı Laboratuvarının durum tespit tutanağında 7 madde halinde belirlenen tespitlerde binada düz demir ve B225 betonu kullanıldığı, zemin emniyet gerilmesinin 2.5kg/cm2 alındığı belirlenmiş. Yine zemin kattaki dükkanlarda ve ağır çıkmaların bina için risk teşkil ettiği, zemin etüdü yapılması gerektiğine vurgu yapılmış.
EKSPERTİZ RAPORU: HASARSIZ
Rıza Bey Apartmanı’ndan 2013 yılında daire satın almak için kredi başvurusu yapan depremde yaşamını yitiren Arife Yücel, kredi için başvurduğu bir kamu bankasının 16 Ağustos 2013 tarihli gayrimenkul değerleme raporunda “Binanın deprem dayanıklılığı, deprem ön incelemesi ve gözlemsel hasar durumu: Hasarsız” olduğu ibaresine yer verilmiş.
Arife Yücel’in oğlu Hüseyin Yücel, gazetemize yaptığı açıklamada, “Apartman yöneticisi konumunda olan kişiler ve diğer kat malikleri tarafından apartmanda oturmaya elverişli olmadığına ve epoksi işlemi yapıldığına ilişkin annem, eşim ve bana herhangi bir bilgi verilmedi. Bina hakkında, sorduğumuz halde tarafımıza yanlış ve yanıltıcı bilgi verilmiştir” dedi.
SORUMLU KİM?
Deprem sırasında iki çocuğunu, annesini ve iki yeğenini kaybeden Yücel, binanın yapımı aşamasında sorumluların kimler olduğunu gündeme taşıdı. Yücel, “Rıza Bey Apartmanı’nın müteahhidinden, fenni mesul ve teknik denetmeninden, Bayraklı Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü kurumlarından ve sorumluluğu bulunan çalışan ve yöneticilerinden, Bayraklı Belediyesinden gönderilen binanın 3. derece riskli raporuna rağmen, insan yaşamını hiçe sayanlar kimler?” diye sordu.
"TÜM SORUMLULARDAN ŞİKAYETÇİYİM"
Binanın yapımı aşamasında görev ve sorumluluklarını deprem tarihine kadar yerine getirmeyenlerden şikayetçi olduğunu söyleyen Yücel, “Binada oturanların uyarılması, gerekirse kolluk kuvveti ile binanın tahliyesi, güçlendirilmesi işlemlerini yapma/yaptırma hususlarında yetki ve sorumluluk sahibi olan Bayraklı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri ve resen tespit edilecek tüm kurum ve kişilerden şikayetçiyim” dedi.
Binanın güvenli olmadığını, 3. derece riskli olduğunu bilmediklerini, Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi tarafından tutulan tutanağın kendilerinden ve apartmanda yaşayan diğer insanlardan saklandığını iddia eden Yücel, “37 insanın hayatını kaybetmesinde sorumluluğu bulunan, 25 Aralık 2012 tarihinden itibaren görevli olan, deprem tarihine kadar görevde olan bürokratlardan şikayetçiyim” diye konuştu.
5216 SAYILI YASA
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7. maddesinden doğan “Afet riski taşıyan veya can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturan binaları insandan tahliye etmek ve yıkmak” sorumluluğunun Büyükşehir Belediyesine verildiğini söyleyen Yücel, “İmar Kanunu’ndan, Büyükşehir Belediye Kanunu’ndan ve Belediye Kanunu’ndan doğan bütün yükümlülüklerini sonuçlarını öngörmelerine rağmen yerine getirmemişler. Belediye iki satırlık bir yazı ile tespit raporunu tapu kaydına yazma zahmetinde bile bulunmamıştır. 25 Nisan 2012 tarihinden 30 Ekim 2020 tarihine kadar 8 yıl 6 ay hiçbir şey yapmamışlardır” dedi.
Hangi zeminlerin imara açılacağını, binaların saçak yüksekliklerinden, inşaat alanı metrekaresinden, taşıyıcı sistemlerinden, yapı elemanlarına kadar bütün unsurların belediyeler tarafından belirlenip denetlendiğini söyleyen Yücel, “Söz konusu zemin uygun olmamasına rağmen depremin yoğun yıkıma ve hasara yol açtığı bölgede gökdelenler yapılmasına izin vererek zeminin bozulmasına, olası depremlerde yıkım riskinin artmasına neden olmuştur” dedi.