İZENERJİ işçileri: Toplu sözleşme taslağımızın sonuna kadar arkasındayız
İZENERJİ ile Genel-İş İzmir 2 No'lu Şube arasında yürütülen TİS görüşmelerinde ara bulucu sürecine girildi.
Fotoğraf: Evrensel
Dilek OMAKLILAR
İzmir
İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZENERJİ şirketi ile işyerinde örgütlü Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube arasındaki yedinci dönem toplu iş sözleşmesinde ara bulucu sürecine girildi. Yaklaşık 10 bin işçiyi ilgilen TİS sürecini görüştüğümüz işçiler sonuna kadar hazırladıkları taslağı savunacaklarını söyledi.
Aşevinde çalışan İşyeri Temsilcisi Müslüm Akay, özellikle insanca yaşanabilecek bir ücret talep ettiklerini söyledi. Her gün alım gücünün düştüğünü belirten Akay, “En önemli ve kırmızı çizgimiz taban ücretimizdir. Bu konuda ısrarcıyız. ‘Eşit işe eşit ücret’ diyen bir belediye başkanımız var ama uygulamada bunu yaşamıyoruz. Başka şirkette çalışan arkadaşımızla aynı işi yapmamıza rağmen fark kapanmıyor. Aramızda 600 TL fark var, şu an teklif edilenle 730 TL oluyor. Fark daha da açılıyor. Önümüzdeki süreci yaşayıp göreceğiz, olmazsa meydanlara çıkacağız biz alışığız” dedi.
Huzurevlerinden, hastaneye, Karşıyaka güçsüzler evinden Buca, Bayraklı kadın sığınma evlerine, engelli çocuklara kadar yemek hizmeti sunduklarını hatırlatan Akay, “Her şeyin pahalandığı bir dönemde insanların evine bir kap yemek götürmesi çok önemli. Biz de severek işimizi yapıyoruz. Karşılığını da alabilirsek daha da mutlu oluruz” diye konuştu.
"YAKA KARTIMIZ İŞ GÜVENCEMİZ"
Fuarda güvenlik işçisi olan İşyeri Baştemsilcisi Yücel Karatay, “Güvenlikler olarak ilk kez bu sürece girdik, daha önce hiçbirimiz sendikalı değildik. Bizim için toplu sözleşme çok önemli ama SODEMSEN’in devreye girmesi bizim için biraz sorun oldu. Bugün teklif ettikleri yüzde 15 zam hiçbir şey ifade etmiyor. Muhalefet partisinin elinde olan İzmir’de enflasyon oranını açıklayıp SODEMSEN’in dönüp de yüzde 15 teklif etmesi, gülünçtür. Madem sosyal demokratlar, bu söylemi yerine getirmeleri gerekiyor” dedi.
5188 sayılı Güvenlik Yasası gereği her beş yılda bir güvenlik emekçilerinin kartlarının yenilendiğini hatırlatan Karatay, kart yenilenme sürecinde yaşanan herhangi bir sıkıntıya karşı farklı birimde çalışma hakkının da kendilerine tanınmasını talep ettiklerini söyledi.
"SÖYLEMLE EYLEM BİRBİRİNİ TUTMALI"
ESHOT’ta çalışan İşyeri Temsilcisi Ali Arslan da toplu sözleşme taslağının tüm işçilerle birlikte hazırlanmasının önemini ifade etti. Öne çıkan taleplerinin eşit işe eşit ücret olduğunu söyleyen Arslan, “Yevmiyelerimiz çok düşük. Yevmiyelerimizin belli bir standarda ulaşmasını istiyoruz. Tunç Başkanımızın eşit işe eşit ücret açıklaması var, ancak SODEMSEN ile oturuyoruz masaya ve 200 TL yevmiye alana da yüzde 15, bizlere de yüzde 15 teklif ediyorlar. Bu uçurumu açmaya yönelik bir hareket. Eylemlerle söylemler birbirini tutmuyor” dedi. Taslağın arkasında olduklarını belirten Arslan sonuna kadar mücadele edeceklerini ekledi.
"EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET OLMAZSA OLMAZ"
İdari İşler biriminde İşyeri Temsilcisi olan Mesut Karabulut ise bu dönemdeki taslakta öncekine göre eklenen yeni maddelerin olduğunu söyledi. Karabulut, “1 Mayıs ve 29 Ekim gibi bayramlarda İzmir Büyükşehir Belediyesinden ikramiye talebimiz var. Yoksulluk sınırı altında kaldığımız bir dönemden geçiyoruz, ülke ekonomisi de kötü şartlarda ama sosyal belediyeciliği sonuna kadar savunan belediyenin en azından bu maddede geri adım atmayacağını düşünüyoruz” dedi. Ayrıca her ay gıda yardımının yapılması yönündeki maddeyi de hatırlatan Karabulut, “Almış olduğumuz ücret enflasyon karşısında ciddi şekilde kayba uğruyor. Bunun önüne bir nebze geçmek için bu madde oldukça önemli. Böyle bir dönemden geçerken olmazsa olmazlarımız arasında elbette eşit işe eşit ücret talebimiz” diye konuştu.
"İŞ BARIŞI İÇİN ÇÖZÜME GİDİLMELİ"
Sosyal Projeler İşyeri Baştemsilcisi Ulaş Özdaş da Türkiye’nin en büyük sözleşmesini yaptıklarını belirterek, “Çarşı, pazar yangın yeri. Bizler insani koşullarda yaşayabilecek makul bir taslak hazırladık. Olmazsa olmazları istemedik. Sürecin buraya gelmesi beklediğimiz bir durum değildi. Tunç Başkanın vermiş olduğu sözler, emeğe ve sendikaya bakışı, işçi sınıfına bakışını düşündüğümüzde umutluyduk. Sosyal projelerde yaklaşık 800 arkadaşımız var, onların da talebi taban ücretinin yükseltilmesi. AKP iktidarı bile asgari ücrete yüzde 22 zam yaptı. İş barışını yakalama konusunda Tunç Başkanımız sendikayı dinleyerek çözüme gitmeli. Bakıyorsunuz her alanda İZENERJİ işçisi var, süt dağıtımından park bahçeye, fen işlerine her alanda biz varız. Bu taslağımızın arkasındayız. Bu süreci işçiler tamamlayacak” dedi.
"MASADA ÇÖZÜLMESİNİ İSTİYORUZ"
İZSU’da güvenlik işçisi olan İşyeri Temsilcisi Bülent Kılıç ise güvenlik işçileri için en önemli maddelerden biri olan yaka kartı iptali maddesine değindi. Kılıç, “Ola ki bir vatandaşla sözlü tartışmamız olsun ya da bir sosyal platformda görüş belirtmemiz birilerinin hoşuna gitmezse, şikayet durumunda kart iptali ile karşı karşıyayız. Vatandaşla sürekli temas halindeyiz, ateş ölçüyoruz, HES kodu alıyoruz. Vatandaş ile olumsuz bir şey yaşarsak bile şikayetçi olabiliyorlar. Mahkeme sonuçlanana kadar kartımı yenileyemiyorum, kullanamıyorum. Oldu ki mahkeme sonucunda ben kazandım, kurumun geri alıp almayacağı da Allah’a emanet. İşsizlikle karşı karşıyayız. Ayrıca gece çalışmalarımız var, ayda 12 gün gece çalışması yapıyoruz. Bizler gece farkı yansımasını da istiyoruz. Her maddemiz birbirinden kıymetli ve bazı şeyler bir anda olmayacak farkındayız ama kart iptali bizim için çok önemli” dedi. Eşit işe eşit ücret taleplerini yineleyen Kılıç, “Bizim amacımız ne bağlı bulunduğumuz kuruma bir zarar oluşması ne de işçiler için olumsuz bir sözleşme. Her iki taraf için de uyumlu, masada çözülen bir toplu sözleşme istiyoruz” dedi.
"MAKASI TAMAMEN KAPATMAK İSTİYORUZ"
TİS sürecini değerlendiren Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Arif Yıldız “Şu anda 26 maddemiz kaldı, kalan maddelerimizin yaklaşık 20 tanesi ekonomik ve sosyal alanlardaki maddeler. Diğer maddelerimiz önemsiz demek değildir tabi. Ara bulucu sürecindeyiz ve ara bulucu ile uyuşamazsak grev kararını asacağız. Sonra 60 günlük süre başlayacak. Aslında ara bulucu ve grev kararını asma ile birlikte toplam 90 gün süremiz var. Bizim amacımız toplu sözleşmeyi masada, İZENERJİ işçilerinin memnun kalacağı bir şekilde ve daha önce olduğu gibi işçinin onayı ile davul zurna çalarak bitirmek” diye konuştu.
Özellikle pandemide işçilerin hem canıyla hem de ekonomik alanda bedel ödediklerini ifade eden Yıldız, “Birçok temel tüketim maddelerine zam geldi, reel enflasyon bu ülkede yüzde 45-50’nin üzerinde. İstediğimiz aman aman şeyler değil” dedi.
Yıllardır savundukları eşit işe eşit ücret talebini İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de savunduğunu hatırlatan Yıldız, “Biz bir önceki toplu sözleşmede aradaki makası daraltmıştık, bu dönem tamamen kapatmak istiyoruz. Aynı işi yapıp da farklı şirketlerde çalışan arkadaşlarımızın ücretlerinin eşitlenmesini istiyoruz. Taban ücretimiz olmazsa olmazımız” diye konuştu.
Taban ücretine yapılan yüzde 15’lik teklifin işçiler arasında tartışma konusu bile olmayacağını belirten Yıldız, İzmir Büyükşehir Belediyesiyle yapılan toplu sözleşmelerde yüzde 17 zam verildiğini vurgulayarak, “Ama oransal olarak bakıldığında işveren açısından öneri aynı, 200 TL yevmiye alana da 98 TL yevmiye alana da yüzde 17 öneriliyor. Aradaki makas kapanacakken gittikçe açılıyor. Bunlar göz önünde tutulmalı. Bu farkın kapatılması için ne gerekiyorsa yapacağız” dedi.
Taslaktaki diğer maddelere değinen Yıldız, “Kadın işçilerle ilgili maddeler çok önemli. Emzirme odaları kabul edildi, şu anda regl izni talebimiz var. İşverenin de bu konuda duyarlı olacağını düşünüyorum. 1 Mayıs ve 29 Ekim’de ücret talebi, gıda kartı, banka promosyonu taleplerimiz var. Önceki taslak 68 maddeydi ve bu dönemde 75 maddeye çıkardık. Birçok maddemizin de bentlerinde değişiklik yaptık. İşyerlerinde yaşadığımız sorunların giderilmesi için eklemeler yaptık” diye konuştu.
