Ford işçisi yazdı: Hat hızlı, hayat pahalı, maaşlarımız kuş kadar...
"Eylül ayında başlayacak sözleşme görüşmelerinde her dönem olduğu gibi bu dönem de MESS’in pandemi ve kriz gerekçesi ile ücretlerimizi baskılayacağını biliyoruz."
Fotoğraf: Ford Otosan işçileri
Ford Otosan işçisi
Kocaeli
Ford Otosan bizlere anlaştığı banka üzerinden maaş promosyonunu önceki yıllarda puan olarak hesaplayıp yatırıyordu. Geçen sene 400 küsur liraya denk gelen puan meselesi, yerel gazetelerden birinde bir arkadaşımızın yazdığı mektupla haber oldu. Fabrikada herkes de puan olarak yatmasından rahatsızdı. Zaten çok düşük olan bu miktarın puan olması lehimize değildi. Bu sene 700 liraya çıkarıldı ve para olarak yatırıldı. Demek ki puan olarak değil nakit olarak da yatabiliyormuş. Diğer pek çok bankada nakit ve üç yıllık toplu olarak verilen bu para neden bizlere yıllık olarak veriliyor?
Geçen seneden bu seneye hepimizin kaybı büyük çünkü enflasyon altında ezildik. 2021 yılı TİS yılı. Şimdiden bahaneler hazır olacak biliyoruz. Her sözleşme dönemi türlü bahaneler uyduruluyor. Terör, ekonomik kriz gibi gerekçelerle bizlerden fedakarlık bekleniyor, biliyoruz ki bu sene bu bahanelere bir de pandemiyi ekleyecekler. Üstelik de pandemide Koç grubu, Ford Otosan kârına kâr katmışken. Yaşam koşullarımız pandemi ile birlikte daha ağırlaştı. Hepimiz geçim sıkıntısı çekiyoruz. Bizler böyle yaşarken patronlara salgın koşullarında dahi her türlü kolaylıklar teşvikler yapılıyor. Asgari ücret zammı ortada. Ford Otosan işçisi otomotiv sektöründe en düşük maaşı alan işçi. Otomotiv sektörünün devi, ülkenin dev holdingi olan Koç’un firması Ford Otosan’ın işçisinin büyük çoğunluğu da zaten ikramiye olmasa asgari ücret alıyor. Ford Otosan’da çalışan herkesin muhakkak bir borcu var. Ya kredi borcu ya kredi kartı patlak ya vakıfa var ya da sağa sola. Geçinmek için borcu borçla çeviriyoruz. Maaşlarımız gün geçtikçe erirken, fiyatlar almış başını giderken, bir şeyi alırken market market geziyoruz. En uygun olanı arıyoruz. Virüs varken bunu yapmak zorunda kalıyoruz. Doya doya en son ne zaman et yedik bilmiyoruz. Hafta sonu öğünlerini düşürmek zorunda kalıyoruz. Çoğumuz işe kahvaltı bile yapmadan geliyoruz. Hat hızlı, hayat pahalı, maaşlarımız kuş kadar! Yeni giysiler, ayakkabılar almayı bilinmeyen bir tarihe erteleyip, eskiyenleri onarıp onarıp giyiyoruz. Sigara içen çoğu arkadaş sigaradan tütüne geçti.
Halimiz ahvalimiz böyleyken eylül ayında başlayacak sözleşme görüşmelerinde her dönem olduğu gibi bu dönem de MESS’in pandemi ve kriz gerekçesi ile ücretlerimizi baskılayacağını biliyoruz. İlk andan itibaren pandemiyi fırsata çevirenlerden başka türlü de bir şey beklenemez. Bunu hepimiz biliyoruz. Yaşadığımız kayıpların bu sözleşmede telafisi içinse birlikte hareket etmek zorundayız. Hak ettiğimiz ücreti almanın da çalışma koşullarımızın insani bir noktaya çekilmesinin tek yolu da bu. Yaşadığımız sorunları şimdiden tartışmaya başlayalım ki sözleşmede de bu sorunları hep birlikte aşabilelim.