Kocaeli Üniversitesi öğrencileriyle kadına yönelik şiddetteki artışı konuştuk
Kocaeli Üniversitesi Gazetecilik bölümünde okuyan genç kadınlarla kadına yönelik şiddetteki artışı ve İstanbul Sözleşmesi’ni konuştuk.
Fotoğraf: Evrensel
Cansu DENİZ
Kocaeli
Pandemide geçen bir yılda kadına yönelik şiddet artarken iktidar, İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açtı. Kadınların mücadelesi sonucu kazanılan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın uygulanması için ısrar eden kadın örgütleri için bir yıl da mücadele ile geçti. Kocaeli Üniversitesi Gazetecilik bölümünde okuyan genç kadınlarla kadına yönelik şiddetteki artışı ve İstanbul Sözleşmesi’ni konuştuk.
"ÖRGÜTLÜ MÜCADELE VE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR"
Pandemi sürecini eşitsizliklerin derinleştiği bir yıl olarak niteleyen Yaren, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin durdurulması için yasaların eksiksiz uygulanması ve cezai yaptırımların artırılması gerektiğini söyledi. İktidarın kadın sorununa yaklaşımının devletin refleksini belirlediğini söyleyen Yaren, “Bu yüzden kadın cinayetleri politiktir. Alınmayan önlemler yüzünden öldürülen kadınlar en somut kanıt” dedi. İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına dair bir tartışmalara tepki gösteren Yaren, “Kadınlar, örgütlü mücadelesi ile müsaade etmeyecek. Çünkü İstanbul Sözleşmesi yaşatır” diyor.
"YAŞAM HAKKI İÇİN GEREKEN ÖNLEMLER ALINSIN"
“Bitmek tükenmek bilmeyen kadın cinayetleri, tecavüzler, şiddet…” diye kadınların geçen bir yılda yaşadığı sorunları sıralayan Seçil ise “En kötüsü suçlulara doğru düzgün cezalar verilmedi. Suçu kadında arayan zihniyet yüzünden yaşamımız daha da zorlaştı” dedi. Devletten destek bekleyen kadınların yalnız bırakıldığını ifade eden Seçil, “Bir de kadınların yaşam hakkını güvenceye alan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmak isteniyor. Cinayetlerin durdurulması için mevcut yasaların uygulanması gerek” dedi. Seçil, kadın cinayetlerinde niteliksiz eğitimin de etkili olduğunu düşündüğünü söyledi.
"BİRLİKTE ÇOK GÜÇLÜYÜZ"
Geçtiğimiz yıl boyunca kadınların hem iş yerlerinde hem evde yükünün arttığını söyleyen Selin, “Salgın var olan eşitsizliği ve şiddeti körükledi” dedi. Kadın cinayetlerinin politik olduğunu vurgulayan Selin de “Çünkü sokak ortasında şiddete uğruyoruz ve hiçbir yardım eli uzatılmıyor. Çünkü eğitim sistemi dahi kadın ve erkek eşitliğini göz ardı ediyor. Şikayetlerimizi can kulağıyla dinleyecek bir devlet aygıtı, bir kolluk gücü birimi bile yok” dedi.