16 Mart 2021 06:01
Son Güncellenme Tarihi: 16 Mart 2021 15:20

Çorlu tren katliamı davası 7 Eylül'e ertelendi | "Geciken adalet, adalet değildir!"

Çorlu'da 2018’de meydana gelen ve 25 kişinin yaşamını yitirdiği, 340 kişinin yaralandığı tren katliamı ile ilgili davanın 7. duruşması bugün görüldü. Dava 7 Eylül 2021 tarihine ertelendi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Çorlu'da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen ve 7'si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği, 340 kişinin yaralandığı tren katliamı ile ilgili davanın 7. duruşması bugün Çorlu Halk Eğitim Merkezinde görüldü. Dava 7 Eylül 2021 Salı gününe ertelendi.

Duruşmada söz alan müştekiler ve müşteki avukatları, son bilirkişi raporunun tespitlerini işaret ederek dönemin TCDD Genel Müdürü ve Ulaştırma Bakanının yargılanmasını talep etti.

Duruşmada bilgi ve belgeler ile yeni ek bilirkişi raporu okundu.

Ek bilirkişi raporunda şu ifadeler kullanıldı:

"Kaza mahallindeki menfezlerin ve boru geçişlerinin kapasiteleri, havza debileri için yetersizdir. Ayrıca boru geçişlerinin girişleri toprak altında kaldığından çalışmadıkları tespit edilmiştir. Kaza güzergahı üzerinde demir yolu hidrolik sanat yapıları ve akarsu yatak düzenlemeleri, kaza sonrası düzenlemeler dahil günümüz mühendislik hizmetine uygun değildir.

Yapılan incelemeler sonucu çıkan bulgular demir yolu altyapısının uygun olduğunu, kazanın meydana gelmesinde altyapı ile ilgili bir etkinin söz konusu olmadığını göstermektedir. Kazanın meydana geldiği Uzunköprü-Halkalı hattında yapılan incelemeler sonunda yolun altyapısına ve üst yapısına uygun olduğu ve seyir güvenliğini olumsuz yönde etkilemediği kanaatine varılmıştır."

Tren katliamında oğlunu kaybeden Mısra Sel'in avukatı, mahkeme heyetinin şimdiye kadar sergilediği tutuma tepki göstererek "2 buçuk yılı kaybettik. Son bilirkişi raporundan sonra mahkemenin seyri değişmiştir artık. Heyet neredeyse kusurlunun kim olduğunu bilirkişinin tespit etmesini istedi. Oysa sanıkların kim olduğunu mahkeme heyeti belirler. Raporda belirtilen kusurlar şahsi değildir, sistemsel ve kurumsaldır. Ancak sorumluluk şahsidir. Biz ek iddianeme hazırlanarak dönemin TCDD Genel Müdürü ve Ulaştırma Bakanının sanık olarak dinlenmesini talep ediyoruz” dedi.

Sanıklar Kurt, Polat, Yıldırım ve Çabuk üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedi.

Daha sonra söz verilen sanık avukatları ise bilirkişi raporunda bahsedilen kusurların giderilmesinin müvekkilinin sorumluluğunda ve görev tanımı içinde olmadığını öne sürerek TCDD’nin birçok başvuruya cevap vermediğini ve gerçekleri gizlediğini dile getirdi.

TCDD'nin avukatlarının görüntü izleme ve davaya mağdur sıfatıyla müdahil olma talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi.

Mahkeme tüm yetkililer ve tüm sorumlular hakkında tetkik etmekte olan, yürütülmekte olan savcılık dosyasına ihbarda bulunma kararı verdi, duruşmayı 7 Eylül 2021 tarihine erteledi.

"GECİKEN ADALET ADALET DEĞİLDİR"

Duruşma sonrası açıklama yapan aileler ve avukatlar, sorumluların kim olduğunun bilndiğini ve mahkeme heyetinin artık karar vermesi gerektiğini belirtti, "Geciken adalet adalet değildir" dedi.

DURUŞMA ÖNCESİ AİLELER ADALET TALEP ETTİ

Duruşma öncesi Santral Durağında toplanan aileler ve destekleyicileri pankart açıp yürüyüş yaparak duruşmanın yapılacağı salona geldi. Yürüyüş sırasında sık sık "hak hukuk adalet, kaza değil cinayet" sloganları atıldı. Mahkeme salonu önünde bir açıklama yapan tren katliamı mağdurları, sorumluların hakettikleri cezayı almasını istedi.

Katliamda hayatını kaybeden 14 yaşındaki Bihter Bilgin'in annesi, duruşma öncesi yaptığı konuşmada son bilirkişi raporlarının sorumlu olarak TCDD'yi işaret ettiğini vurguladı ve şunları söyledi: Adaletsizce süren bir adalet savaşımız var. Bugün burada bize adaleti verecek olan insanların son bilirkişi raporunu görmesini istiyorum. Bu sabah uyandığımda dediğim tek şey bugün bir mucize olsun ve adalet bizi bulsun!

Mahkemeye 3 yıl sonra ek bilirkişi raporu ulaşmış, demiryolundaki menfezlerin yeterli olmadığı, gerekli sayıda yol ve geçit kontrol memuru çalıştırılmadığı belirtilmişti. Raporda TCDD Genel Müdürlüğü Ar-Ge Birimi, Merkez ve 1’inci Bölge Demiryolu Emniyet ve Risk Yönetimi müdürlüklerinin asli sorumlu olduğuna da vurgu yapılmıştı. (Tekirdağ/EVRENSEL)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Kayseri Afgan Mülteciler Derneği Başkanı: Mültecilerin rahat nefes alması sağlanmalı

SONRAKİ HABER

İHD: Halepçe Katliamı'nı lanetliyoruz, Kürt sorunu barışçıl yöntemlerle çözülsün

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa