17 Mart 2021 02:00

Hep birlikte kazanacağız!

“Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” demeyi bıraktığımız gün belki de daha yaşanılabilir bir düzenimiz olur. Bunu en çok da grevdeki işçileri ziyarete gittiğimiz zaman fark ettim.

kod 29 grev ziyareti

Paylaş

ÇÜNKÜ BİZLER DE GELECEĞİN İŞÇİLERİYİZ, YANLARINDAYIZ!

Merve TİZİKOĞLU

Antep

Ben Gaziantep Üniversitesi 1. sınıf Dış Ticaret bölümü öğrencisiyim. Bu hafta Emek Gençliği ile Kod 29’la işten atılan Güven Boya ve Yasin Kaplan Halı işçilerini ziyaret ettik. Geleceği olmayan bir ülkede hak aramak özellikle işçiyseniz ve arkanızda biri yoksa anladım ki çok daha zor oluyormuş. Evlerimizde yapıp götürdüğümüz tatlıları yerken işçilerle sohbet ettik. Çok haklı bir direnişleri var. Yıllarca çalıştıkları işletmeye verdikleri emekleri ama bunun karşılığında talep ettikleri zammı alamayıp geçim sıkıntısı çektiklerini, bunu kabul etmedikleri içinde tazminatsız, iftirayla işten atıldıklarını söylediler. Günümüz Türkiye'sinde her şey bu kadar pahalı ve geçinmek bu kadar zor iken bu insanların haklarını aradıkları için işten atılmaları ülkenin adaletsizliğini korkunç bir şekilde anlatmaya yetiyor maalesef. İşçiyi sömürüp zengin olan işletmeler yerine çalışanların haklarına saygı duyan, mobbing uygulamayan işletmeler görmek istiyoruz çünkü biz de geleceğin işçileriyiz. Direnerek kazanacağız; haklarımız, özgür ve adil yarınlarımız için!

 

YAŞANILABİLİR BİR DÜNYA İÇİN

Seher

Antep

Ben Türk Dili ve Edebiyatı 1.sınıf öğrencisiyim. Emek Gençliği ile ekmeğini kazanmaya çalışırken Kod 29’la haksız yere, iftirayla işten atılan Yasin Kaplan ve Güven Boya işçilerini ziyaret ettik. Onları ezip, emeklerini sömürdükleri yetmezmiş gibi bir de onları işten atmakla tehdit edip onları boyun eğmeye zorlayan patronlara; hakkını yedirmeyip, kendini ezdirmeyen, emeğinin karşılığını almak için direnen; Yasin Kaplan Halı ve Güven Boya işçileriyle sohbet ettik. Gitmeden önce hep beraber kekler, tatlılar yaptık, gittiğimiz zaman ise işçilere ikram ederken sohbet ettik. Direnişlerinde destekçileri olduğumuzu ve yalnız olmadıklarını söyledik. İşçiler yapılan ziyaretlerin onlara moral ve motivasyon olduğunu söylediler. İşçiler, sohbet ederken fabrikalarda gördükleri zorlukları, onlara yapılan baskıları, emeklerinin nasıl sömürüldüğünü anlattılar. Bazı işçilerin aileleri, direnişin başında onlara karşı çıkarken şu an destekliyorlarmış ve haklarını sonuna kadar savunmalarını istiyorlarmış. İşçiler diğer fabrikalardaki işçilerden destek beklediklerini söylediler. Umarım işçiler birbirlerine güvenerek, birleşerek sendikal haklarını savunurlar. “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” demeyi bıraktığımız gün belki de daha yaşanılabilir bir düzenimiz olur. Bunu en çok da grevdeki işçileri ziyarete gittiğimiz zaman fark ettim.

 

İŞE GİDER GİBİ DİRENİŞE GİDİYORLAR

Mehmet Şirin İlhan

Antep

Ben meslek lisesi öğrencisiyim. Emek Gençliği Başpınar’daki iki farklı iş yerinde, tazminatlarını ödememek için Kod 29 suçlamasıyla işten çıkarılan direnişteki işçileri ziyaret ettik. Bu direnişte onların yanında olduğumuzu göstermek ve moral vermek amaçlı onlara evden tatlılar, kurabiyeler yapıp götürdük. Günlerdir iş yerlerinin önünde haklarını savunan işçiler seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Her gün işe gelir gibi direnişe geliyorlar. Unutmayın ki bir fabrikayı veya herhangi bir iş yerini ayakta tutan orada çalışan işçilerdir ve siz bu işçilerin hakkını vermeden işten çıkaramazsınız. Ama şimdilerde işverenler işçileri Kod 29 ile suçlayıp kolaylıkla tazminatsız işten çıkarabiliyorlar. Kod 29 işverenler için oldukça karlı iken tazminatsız atılan işçiler, bu suçlamadan sonra başka bir iş bulamıyor ve açlığa mahkûm ediliyorlar. Bundan ötürü Kod 29’un acilen kaldırılması gerektiğini düşünüyorum. Yasin Kaplan ve Güven Boya işçilerinin işe geri alım taleplerini destekliyorum.

 

HAKLARI İÇİN DİRENİYORLAR

Yakup

Antep

Kod 29 ile suçlanıp hakları dahi verilmeden işten çıkarılan işçilerin yanına gittik. Çalıştıkları iş yerinin önünde haklarını almak için direniyorlar. Belki tek başına seslerini duyuramazlar ama biz de onlara birlikte olursak seslerini duyurabiliriz. Onlara haklarını geri almaları için sonunda kadar destek vereceğim. İşçilerin işveren ve fabrikadaki o kadar emeğine rağmen tazminatsız, suçlamayla işten atılmalarına, haksızlığa karşı sessiz kalma! Susma sustukça sıra sana gelecek!

 

ÖNCEKİ HABER

Öfkelerimiz, taleplerimiz, isyanlarımız ortak!

SONRAKİ HABER

Dersimli gençlerin geleceğe dair kaygıları artıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa